Theo'dan
Babam her zaman yaptığı gibi yine bırakmıştı ama o asla beni bırakmamıştı. İşte annemle babamın farkı buydu. Babam beni arada bırakırdı çünkü mecburdu. Zarar gelmesin istemezdi ama annem zarar gelmesini istemişti. Kendimi çok yabancı hissediyordum ama gözlerim bir kıza takıldı oda benim gibi burada yabancı hissediyordu. Büyük ihtimalle yabancıydı. benim gibi oda yanlızdı. Yanına gitmiştim. Bana benziyordu bana benziyordu sayıklıyordu. Gözleri bana korkak bakıyordu. Oda sanki insanlar tarafından yara almıştı. Evet, yaralıydı o. Gözlerinden anlamıştım korkutmuştular , kandırmıştılar , yanlızlaşmak zorunda bırakmışlar. O da gözlerimde kendini görmüştü.
Bana ilk defa biri kalbinden yardım eli uzatmıştı. kalbinden...
Bana onlarda kalmamı istediğinde korkmuştum.
Ama bunu diyen kişi o kızdı, kendimi gördüğüm kızdı. Ona güveniyordum ona güvenmek istemiyordum ama gözlerim güveniyordu. güvenmezdim kolay kolay ama gözleri güven veriyordu.Uykuya dalmıştı. Benimde uykum vardı ama onu uyandıramadım. Film bitene kadar bekledim uyanmasını çünkü burda kalmazdı. Korkardı. En son umudu kesip ayağa kalkmıştım fakat bir yere çarptım da direk uyanmıştı.
Ona tüm gerçeklerimi anlatmak istiyordum neden ama neden bunca yıldır yanlız bir adam olmak isterken kendi sorunlarımı sadece ben içime atarak çözerken ona neden anlatıyordum.
Ne farkı vardı ona annemin beni istemediğini bile anlatmıştım. Babamın ne is yaptığını değil onuda anlatacak gibiyim sanarım.***
Sabah olmuştu. Saat 9.47' diydi sen şimdi boku yemedin mi? Annem bu sefer beni öldürecek. Telefonuma baktım hala annemden bir mesaj yoktu. Acaba evde sessizce bekleyip tuzak mi kurcak öldürmek icin beni. Annemle aramız hiç iyi değildi. Anlaşamazdık. Şimdi ne olurdu kim bilir. O turist hala uyanmamıştı.
Ayağa kalkim derken birden uyanıverdi. Korkmuştu ama bu korku farklıydı anliyamadıgım bir korkuydu.
"Sen miydin?"
"Evet bendim."
Kafasini salladı. "Kahvaltı yapar mısın? Ben yapmam senin için soruyorum." Kollariyla çarpı yaptı. Ve kafasını hayır anlamında salladı. "İyi o zaman." Gülümseyerek " iyi olsun o zaman." Kaşlarımı çattım. Gülüşü dahada derinleşti. Her zaman müzikle başlardım. Televizyona yaklaşıp açtım ve ordan"unutmak istiyorum" açtım. Bana anlamsız gözlerle bakıyordu. Bende ne var bakışımı ona kullandim. Yine gulumsedi tanrim bu çocuk boyle yapmadan duramaz mi?"Anlamak isterdim."
"Neyi?"
"Şarkıyı ve seni."
" Ne yani Türkçen yetmiyor mu?"
"Maybe."
"O da ne be ?"Yine o gülüşünü sergiledi. Ondan sonra yattığı yere düzeltmeye başladı. Ondan benimkinide düzeltmesini istesem mağdur olur muyum ki? Benimkinide toplamaya başladı.
"Eve gidicek misin? Annen merak etmesin."
Hassiktir annemi evi tamamen unutmuştum.
Hızlıca kapıya yöneldim. Kolumdan tuttu.
" Hey, bana haber vermeyi denesene " kesinlikle demek istediği bu değildi. Güldüm.
"Benden başka demek istediğini söyliyemeyen biri varmış." Dedim. Kolumu bırakıp, gözleriyle kapıyı gösterdi. " Tek degilsin, hiç bir zaman ." Kapıyı açtım ona goz kırpıp "her zaman öyleyim."Baya uzun oldu. Taslak bu hic yazasim atasim olmamisti ama suan devam etme kararim oldu.