Şerbetsiz Baklava

342 19 158
                                    

Buraya pek bir şey yazmayacağım bölüm
sonu konuşuruz.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen! <3

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen! <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli okumalar! 🫶💗

Şarkı:
Neşet Ertaş - Gönül Dağı

Ramazan Kaya

Delirdiğimi ilk defa hissettim. Akan yaşlarıma inat, gözümü kırpmadan küvetti izliyordum. Geldiğimde beyaz olan küvetin üst tarafları artık siyahtı. Yangın hâlâ devam ediyordu. Hareket edip oradan çıkmasını bekledim. Çıkması imkansızdı ama bekliyordum. Bekleyecektim.

Kapının oradan Halef'in depoya girdiğini gördüm. "Halef!" çırpındım, bana doğru koşarken engel oldum ona. "Küvet! Yangını söndür!" Bana gelmekten vazgeçip etrafa baktı. Ne demek istediğimi anlamadı ve küvete baktı. Anlam veremese de söndürmek için bir şeyler aramaya başladı. O sırada bir adam yanıma geldi ve ellerimi çözdü.

Ayağa kalkıp hemen karşımda duran küvete doğru koştum. Daha yaklaşamadan Halef önüme geçti. "Bırak!" Bırakmadı. "Lan bırak! Yanıyor oğlum görmüyor musun!? Gülüm yanıyor lan!"

"Ne?" Duyduklarıyla şaşırırsın beni tutan elleri gevşedi. Onu kenara atıp tekrar küvete doğru koştum. "SİBEL!" Halef tekrar Kolumdan tuttu. İtmeye çalıştım. Önüme geçip geriye doğru götürmeye başladı beni. "SİBEL!"

Sesim depoda yayınlanırken Halef adamlara bağırdı. Ne dediğini duymadım bile tek istediğim küvetin oraya gitmekti. "Bırak! LAN BIRAKSANA!" Bırakmadı.

Yangın artık sönmeye başlamıştı. Adamlardan biri su dökmeye başladı küvetin içine. Yangın nihayet sönünce Halef beni bıraktı. Koştum. Neyi görmek için koştum bilmiyorum ama koştum.

Küvetin yanına yaklaşınca adımlarım durdu. Dizlerimin üzerine çöktüm. Bir hareket aradım, bir ses duymak istedim. İmkansızı istedim. Bunu daha önce de istemiştim. Olmamıştı. Babam o makinede parçalara ayrıldığında mezarına bile koymamışlardı onu. Şimdi yine aynısı mı olacaktı. Yine aynı acıyla mı yüzleşecektim ben?

Bu acı ne zaman bitecekti? Benim sınavım ne zaman son bulacaktı?

Etrafımda bana bakanlara aldırmadan daha da yaklaştım. Elimi küvetin kenarlarına koydum. Fazla sıcaktı ama aldırmadım. İçeride bulunan ceset tanınmayacak haldeydi. Gözümden düşen yaşlar küvetin içine düştü. Halef geldi kolumdan tutup kenara çekti.

"Bakma," Dedi beni daha da geriye çekerek.

Sonrasında her şey nasıl gelişti hatırlamıyordum. Kim kolumdan tutup çekerse oraya gidiyordum. Küvetin içerisindeki kişi Sibel olamazdı değil mi? Olmamalıydı. Akıl sağlığımı kaybetmem için olmaması lazımdı. Bir ara Nevzat'ın yanıma geldiğini ve Yavuz'la konuşmam gerektiğini söylediğini duymuştum ama bit tepki vermemiştim.

SONUN BAŞLANGICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin