Merak etmeyin ölmedim ve halen yaşıyorum. 🤲
Bu kısmı uzun tutmayacağım, bölüm sonunda görüşürüz.
Bölüm şarkısı: Aytekin Ataş - Gölge
&
İKİ YIL ÖNCE
Elimdeki bardağı yanımda bulunan masaya bırakıp, üzerinde duran telefonu aldım. Derin bir nefes alıp arama kısmına geldim.
Bugün Taner ile buluşup onların yanında çalışmaya başlayacaktım. İpin daha çok ucundaydım ve tutmak üzereydim. Onlara ait kuyumcuda çalışmak için akla karayı seçmiştim. Bugün nihayet çabalarım sonuç veriyordu.
Taner'in ismine tıklayıp çağrının düşmesini bekledim. Az önce masanın üzerine bıraktığım bardağı alıp mutfağa doğru ilerledim. Bir elimde bardak diğer elimde telefon vardı. Telefonu tezgâhın üzerine bırakırken çağrı yanıtlanmıştı.
“Güzelim.” Sesi yüzümü buruşturmama sebep olurken, yüzümün aksine canlı bir sesle cevap verdim ona. “Selam, bugün buluşuyor muyuz? Döndün mü Amerika'dan?” Bundan yaklaşık 2 hafta önce Amerika’ya gitmişti ve uzun süre sonra nefes aldığımı hissetmiştim.
Hanlı’lara ulaşmamın biletiydi, Taner. Şu iki hafta hiçbir haber alamamıştım. “Döndüm. Buluşalım fakat benim önce bir eve uğramam lazım.” Sorun olur mu gibisindendi sesi. Daha fazla uzatmadan şu işe başlamak istiyordum artık. Gittiğim yerde beni ne karşılayacak bilmiyorum ama Cihangir’e ulaşmam için bir adımdı.
Belki küçük bir adım ama bu yaşadıklarımın karşılığının bana verileceği anlamına geliyordu. Dokuz aydır hapiste olan kalp sızımın özgürlüğüne atacağı bir adımın anlamına geliyordu. Vicdanıma su serpileceği bir damla anlamına geliyordu.
Ben başka dünyalarda iken Taner tekrar konuştu. “Sessiz kaldın.” Gülüyordu, yanlış anlamıştı salak. Gözlerimi devirirken o konuşmaya devam etti. “Tamam ben de seni özledim ama babama görünmem lazım. Çabucak işimi hâl edip geleceğim.”
Bardağı tezgâhın içine bırakıp telefonu elime aldım. “Tamam, senden haber bekliyorum.” Yığınla birikmiş çöplere baktım. Artık atmam gerekiyordu. Kokuları olmasa benim için sonsuza kadar orada durabilirlerdi. “Tamam, güzelim.”
Daha fazla bir şey demeden telefonu kapattım. Etraftaki çöpleri toplayıp hepsini bir araya getirdim. Aşağı inip attıktan sonra hazırlanmaya başladım. Hazırlanırken bir yandan da olan dağınıklığı düzeltiyordum. Bir yanı toparlanmaya çalışırken diğer tarafı bağırdığımın farkında bile değildim.
Nihayet hazırlandıktan sonra aynadan kendime baktım. Güzel duruyordum. İçimin aksine. Tıpkı az önce bir tarafı toplayıp diğer tarafı dağıttığım gibiydim. O anın vücut bulmuş haliydim. Saçlarımı geriye attım. Evde durmam gerektiğinden fazla beklerken en sonunda çantamı alıp çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONUN BAŞLANGICI
FanficAdana'da, hakkı için, pamuk tarlasını yakarak Ramo'nun içindeki yangını başlatan babasıyken, şimdi o yangını harlayacak olan Sibel, yani gülüydü...