Düşmanımın Düşmanı Dostumdur.

765 25 104
                                    

Herkese Selam👋 Ramo 20. Bölümün devamıdır. İçimde kalan ramo ve rambel sahneleri için yazıyorum bu hikayeyi, umarım beğenirsiniz. Kendi hayal dünyamdaki rambel'i yazacağım 20.bölüme kadar diziye bağlı kaldım sonrası bana ait olacak, benzerlikler illaki olur. Sadece rambel olmayacak diğer karakterleri de okuyacağız ama bölümler rambel ağırlıklı olacak. Şimden hikayemi okuyacağınız için teşekkür ederim 🫶🩵

İyi okumalar..💘

Sibel Yıldırım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sibel Yıldırım

"Aradığınız kişiye şu an da ulaşılamıyor. Lütfen daha son-" İçimdeki endişe hissiyle telefonu kapattım. Dünden beri kaç kere Fidan Halayı arayıpta ulaşamadım, sayamamıştım artık. Ramo'yu aramak aklımın ucundan bile geçmemişti. Dünden sonra tekrar karşılaştığımızda sorduğu sorulara cevap verememekten korkuyordum. Aynı cevapları vermek artık onun da bir şeyleri fark etmesine sebep olmuştu.

Merdivenlerden adım sesleri gelmeye başlayınca dolanmayı bırakıp koltuğa oturdum. Nehir salon kapısında görüldüğünde ona baktım. Üzerine giydiği siyah kazağı ve ona uyumlu giydiği mini etekle gayet şıktı. "Dışarıya mı çıkıyorsun?" Elinde tuttuğu çantasını yanıma bırakıp. "Çıkıyoruz." Dedi gülümseyerek.

"Çıkıyoruz? Ruz derken? Benin çıkacağımızdan haberim yoktu." Yüzündeki itici gülümsemesiyle beni baştan aşağı süzdü. "Sürpriz olsun istediğimden dolayı haberin yok. Hadi hazırlan, çıkalım." Aynı itici gülümsemeyle karşılık verip. "Yalnız Nehir'ciğim bu sürprizden çok emrivaki oldu sanki."

"Sibo, uzatma işte. Kırk yılda bir çıkmak istedim. Çıkalım işte." Dedi gözlerimin içine bakarak. Çıkmak istemiyorum dersem ısrar etmeye devam edecekti. Tavırlarından belliydi. Onaylayıp ayağa kalktım, salondan çıkarken arkamdan alkışlayan sesini duydum. Gözlerimi devirdim ve merdivenden yukarı çıkıp bana ait olan odaya girdim.

Gri badi, siyah pantolon üzerime de deri ceket giydim. Yüzümdeki makyajın yeterli olacağını düşünerek es geçip saçımı düzeltim ve daha fazla oyalanmadan odadan çıktım. Nehir kapının önünde beni bekliyordu. Yanına geldikten sonra hiç durmadan ilerleyip bizi bekleyen araca bindik.

Nereye gideceğimizi bile sormamıştım. Umurumda da değildi. Elimdeki telefonu kontrol ettim ama hala bir arama veya mesaj yoktu. Kötü düşünmemeye çalışsamda aklımı hep kötü düşünceler dolduruyordu. Belki diyorum saklanmak için telefonu kapatmışlardır, takip edilmemek için ama haber verirdi, en azından mesaj atardı.

SONUN BAŞLANGICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin