7.

135 15 2
                                    





7. Bölüm: Güven İpi


📼


Ellerim daima soğuk, aceleci ve tırsaktı. Ne kadar sert bir imaj bırakmak istesemde bir çocuğun bir çocuğa bakmak zorunda kalmasını asla yediremiyordum.

Elimdeki silaha baktım. Soğuk namlusunu kalbimin üzerinde hissediyordum. Daima kalbimin üstünde duran ağırlığın bir sebebi de buydu. Ahımı alan insanların acısını yine ben çekiyordum.

Bakışlarım yavaşça Yakut'a düştü. Telefondan birileri ile koyu sohbet içerisinde, durmadan volta atarak konuşuyordu. Beynimin iyice karışmasına sebep olacak nedenler çıkıyordu.

"Benlesin daima benle olacaksın."

Bu cümleyi söylemesi üzerinden yaklaşık beş saat geçmişti. Patlamanın sesi ile kendimizi arabadan zor dışarı atmıştık. Korku bedenimde dolaşmaya devam ediyordu hâlâ. Bitmeyecek kabusuma tekrardan karşı çıkmıştım. Bu sefer peşimi bırakma gibi bir düşüncesi olmadığını biliyordum oysa.

"Devrim için de tehlikeli bir durum olduğunun farkındasın demi siktiğimin gerizekalısı!"

Yakutun sert çıkışı ile irkildim. Yaklaşık beş saattir arabanın yanında oturuyordum ve hasta olacaktım. Yakutun tepkilerinden ne kadarda boktan bir olaya karıştığımızı çok iyi biliyordum. Fazlasıyla haksız olacak bizlerdik. Savaşın ortasında tekrardan savaş açacak kadar aptaldık.

"Hayır." dedi ve ayağının önündeki taşa tekme savurdu. "Sera benimle. Onu o adi orospu çocuklarının arasına sokamam Zeynel." bakışlarını bana çevirdi. Gözlerindeki duyguyu, kalbinin üzerindeki baskıyı görebiliyordum. "Giremem Zeynel giremem. Oraya Sera ile girersem hayatımın en aptal hareketini yapmış olur ve onlara istediğini vermiş olurum." dedi bu seferde.

Adamların ayaklarına biz gidecektik. Biz gitmek zorundaydık. İstediğimiz bazı şeylerin peşinden gitmemiz gerekir. Ve ben bir şey istiyorsam elbet onu elde ederim. Kart oyunları bana sökmezdi.

"Gidelim." dedim ayağa kalkıp arkamı silkelerken. "Eğer bu işin sonunda babama ulaşacaksam, kardeşime bir zarar gelmeyecekse canımı istesinler önlerine sererim." emin konuştum. Kendimden hiç emin olmayacağım kadar emin konuşmuştum az önce. Fazlasıyla dik başlıydım. Omzum dikti. O kadar yükün altında kalmama rağmen dikti.

Yakut telefonu kapatıp, bana bir adım attı. Ellerini omuzlarıma koydu. "Sana böyle bir haksızlık edemem." dedi çekingen bir sesle. Yakut Revim Çevik benden çekiniyordu.

"Ben kendime yıllarca haksızlık yapıp annemle yaşadım Yakut. Sen neyin haksızlığından bahsediyorsun?"

"Aynı olaylar, aynı sebepler değil bunlar Sera. Bunlar kan, para ile oynanan oyunlar oyuncak bebeklerle değil." omzunu silkti. "Bende meraklı değilim bu olayın içinde ol. Savaşın içinde savaş açalım."

"Oyunu bozan mızıkçıdır Çevik. Korkuyorsan çekil oyundan. Mızıkçıları hiç sevmem."

Dediğime güldü. Onun gülüşü ile yüzümde tebessüm oluştu. İkimizin gülüşü de tehlikeliydi. Bu ölümün habercisiydi. Bu sefer göz yaşı yerine kan dökecektim.

Ben Sera.
Tekrar tekrar kendime hatırlatıyorum.
Baban seni annene terk etti ve gitti. 23 yaşından beri tek başına çocuk yetiştiriyorsun. Hayatının bir merkezi oldu.

Ve bugün o merkezden tehdit ediliyorsun.

"Biricik iyi değil mi?" diye sordum Altı saatin sonunda aklıma gelmişti. "Aysimagilde olacak dedin?" diye sordum.

GÜZ GÜZELİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin