"ANNE LÜTFEN YAPMA?!"
dedi çocuk bağırırcasına, kadın dinlemedi onu susturmak için sert bir tokat attı.
Flashback**
"Anne lütfen yapma"
Dedi çocuk yalvarırcasına, kadın duraksadı onu susturmak için kollarını ona sardı.
Çocuk bu sefer onu dövmesin diye yalvarmadı,
onun sert tokadının intikamını alabilmek için onu sertçe ittirdi."Beni sevmediğini, hatta nefret ettiğini biliyorum anne.
Senden nefret etmiyorum, edemiyorum ama bunu yaparsan bir daha sana asla anne sıfatına koymam"Kadın bir adım geriye çekildi, çocuğun hayatı boyunca asla unutamayacağı kelimeleri söyledi.
"Babanın sana verdiği hayatı asla hak etmedin, şimdi karşımda bir başarısızlıktan farksız şekilde duruyorsun. Senden utanıyorum."
"Bana bunları neden yaptın anne, beni neden sevmedin?"
"Hepsini hak ettin, eğer sevgimide hak etseydin seni severdim"
"Seçemediğim şeyleri nasıl hak etmiş olabilirim anne?"
"Bir erkeğe karşı bir şey hissetmen normal değil, sapkınlıktan başka bir şey değil hissettiklerin"
"BEN ONU SEVİYORDUM"
"Sevgi zannettiğin şey sevgi değildi asla da olmayacak"
Dedi kadın ve elindeki kibriti yaktıktan sonra yerdeki eşyaların üzerine attı. Eşyalar bir çıra misalinden hemen tutuştular.
Çocuk dizlerinin üzerine çöktü ve eliyle yanmakta olan eşyalara uzandı. Gözlerinde birikmiş olan yaşlar kibritle birlikte boşalmıştı. Yanan eşyalarla birlikte daha da nefessiz kaldığını hissediyordu, sanki o eşyalarla birlikte kendisi de yanıyordu.
"SENDEN BÜTÜN KALBİMLE NEFRET EDİYORUM,
SEN ONU ÖLDÜRENLERDEN FARKSIZSIN!!"Dedi çocuk boğazında birikmiş olan öfkeyle.
Kadın sustu, ne garip duygularını yüzünden okunuyordu ne de kelimelerle çözümleniyordu.
Tek bir kelime daha etmeden bahçeden ayrıldı ve eve geri girdi.Çocuk yanan eşyaları söndürmeye çalışsa da gözyaşları, kalbinde ve gözlerin önünde olan yangını daha da körüklüyordu.
Orada çaresizlik içerisinde yarım saat ağladı, panik atak ve krizler geçirdi. Nefes alamıyordu kalbi yerinden fırlarcasına kan pompalıyordu bazenleri ise kalbi sıkışıyordu, bütün bir lokmayı yutmaya kalkışmış gibi boğazı düğümleniyordu.
Yarım saatin sonunda gözleri kızardı, yangın sönmese bile göz pınarları söndü. Önünde yarım yamalak yanan ve hala sıcak küllere sahip olan eşyaları kurcaladı.
Elleri yana yana eşyaları karıştırdı, ondan kalan son şeyler de yanmıştı. Sonunda metal kolyeyi bulduğunda akan gözyaşları ile birlikte gülümsedi.
Bu kolyeyi birbirlerine aldıkları günü anımsayınca içinde hüzünlü bir boşluk oluştu, bunca acıya rağmen güzel anılara gülümseyebiliyordu.
İpi yanmış olan kolye ucunu aldı ve boynundaki kolyeyi çıkardı.
Kendisinde ying, sevdiğinde yang kısmı olan basit ama anlamlı bir çift kolyesiydi. Kararmış ve biraz şekli bozulmuş olan yang'ı kendi ying'inin yanına taktı.
Magnetizması sayesinde birleşen iki yarıma baktığında gülümsedi, bir gün onlar da bir sonraki hayatta tekrardan kavuşacaklardı. Bunun umuduyla yaşamaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Always and Forever♾️
FanficEvettt!!! ilk TokRev kurgumla karşınızdayımmm!! Kaç bölüm olacağı hakkında hiçbir fikrim yok, Kötü veya iyi bir son da olabilir emin değilim. Okuyacak herkese iyi okumalar dilerim!!!