Always and Forever♾️

/Kırılan kalp yapıştırılmaz/

Yemeklerimizi yedikten sonra salonda oturarak, biraz abur cubur eşliğinde sohbet ediyorduk.

"Biliyorum birazcık klasik olacak ama okul nasıl gidiyor chifuyu?"

"Bir yere gittiği yok işte, aynı şekilde devam etmeye çalışıyorum."

"İyiymiş, derslerine dikkat et. Son senendesin ve geleceğin için olabildiğince çalışmalısın."

"Aslında üniversiteye gitmeyi düşünmüyorum, shinya-san."

"Ah neden ki, annen pilot olmayı istediğini söylemişti."

Daichi araya girerek

"Hep öyle söylüyordun oğlum, bir şey mi oldu?"

"Çocukken istiyordum, uzun bir zamandır fikrimi değiştirdim."

"O zaman aklında başka bir şeyler var?"

"Veteriner olmak istiyorum, geçen senelerde hayvan biyoloji'si üzerine bir ders alıyordum. Bu sene hayvan ilk yardımı almaya başladım onun üzerine gideceğim."

Guren araya girerek konuştu,

"Anladığım kadarıyla hayvanları çok seviyorsun?"

"Öyle de denebilir."

Diyerek gülümsediğinde, aklına doluşan anılarla gözleri doldu.

Shinya konuyu başka bir yere çekerek, chifuyu'nun
sadece dinlemesini sağlamıştı.

Chifuyu araya girerek konuştu.

"Amca bu akşamki yemek çok güzeldi ikinizin de eline sağlık."

"Annen en sevdiğin yemeğin 'peyoung yakisoba' olduğunu söylediğinde şaşırdım. Basit ama lezzetli, orası doğru."

(Kızarmış erişte olarak çevrilen yemeğin japoncası)

"Genelde hazır olanlarını yiyorum, bu yüzden yaptığının o olduğunu fark etmemiştim."

Şaşkınca konuştu, aklı o kadar doluydu ki ne yedinin farkında değildi.

"Sorun değil evlat, sadece ufak dokunuşlar ekledim."

Konu farklı yerlere sapsa da chifuyu genelde kısa cevaplar vererek halının kenarının kıvrılmasına odaklanmıştı.

Aklına ufacık şeylerden gelen anılar onu oraya odaklamıştı.

//////////////////////////////////////////

Aynı halının aynı yerinde olan kıvrılıma takılan siyah saçlı çocuk, elindeki içecekleri bütün halıya dökmüştü.

Küfür ederek kalktığında sevgilisi arkasında gülmemek için zor duruyordu. Bunun üzerine yanına gelerek

"Ha bu kadar da komik olan ne bütün gömleğim ıslandı."

Karşısındaki cocuk beyaz gömleğin ıslanmasıyla gözüken kaslarıyla birlikte göğüs ucunu görünce kıpkırmızı kesilmişti.

"Ben gülmüyordum- dur sana havlu getireyim her tarafın ıslanmış."

Siyah saçlı olan bir adım atarak onu duvarla arasına sıkıştırmıştı.
Çocuk utançla bakışlarını çevirerek, yere doğru bakıyordu.

Sağ kolunu duvara dayayan çocuk, diğer eliyle karşısındakinin çenesinden tutarak bakışlarının değmesini sağlamıştı.

"Ne oldu, bu yakışıklı sevgilinden mi utanıyorsun yoksa?"

"Ha sen öyle ne diyorsun-"