0.0

89 6 6
                                    

Ben Ayşim. Babasının biricik kızı Ayşim. Annesinin kara kuzusu Ayşim. Evin tek kızı Ayşim.

Koltukta yayılmış bir şekilde uzanırken annem yukarıda ütü yapıyor, babam ise büyük ihtimalle anneme sataşıyordu. Hatta birazdan babamın üniformasını ütüleyen annem 'senin yüzünden yakası kırıştı işte' diyerek babama kızacak babam ise ' gülüm senin de alnın kırışıyo kızınca' diye annemle dalga geçecekti.
Ben mi? Hayır kesinlikle koltukta bacaklarım koltuğun başlığına yaslı, saçlarım yerde sürtünen bir şekilde uzanmamıştım. Üstümdeki tavşanlı, sarı şortum baş aşağı durduğum için kalçama doğru akmıştı ve bol tavşanlı tişörtüm karnımın üstüne doğru toplanmıştı.

Ve bingo! Elimdeki telefon zaten kırık olan burnumun tam kemerli kısmına doğru düştü.

İşte şans!

İşte baht!

İşte burnu sızlayan bir Ayşim!

İşte tahtalı köyün girişindeki zil!

Ay dur bu kapının ziliymiş.
"Babaa! Kapı çalıyooo!" diye babama seslendim. Şuan neredeyse beynime kan sızacaktı ama duruşumu bozmak istemiyordum. Babamdan ses gelmeyince annemle nane yediklerini anladım ve abime seslendim. "Abiğğğğcimm!" diye bağırdım,bir kaç saniye bekledim ve abimden de ses gelmedi. Lan yoksa üçlü olsun güçlü olsun mu dedi bunlar. Tövbe lan tövbe

Sonunda merdivenlerden inen abime tersten baktım. Lan bu niye götünün yeri başında görünürken bile yakışıklı?!

Ha benim abimmiş ondan.

Evet, biz iki kardeşiz. Abim ve ben. Abim gayet açık tenli, yakışıklı bir çocuk. Açık tenli, kumral saçlı ela gözlü ve oldukça uzun,bakın altını çiziyorum oldukça uzun abime benim gibi kara kaş,kara göz kısa kız kardeşi şoku. Abim anneme çekmiş, boyu dışında diğer özellikleri neredeyse aynı. Bense babamla aynı kan grupuna sahip olmanın hakkını fazlasıyla veren bir kızım. Ufacık bir sorunumuz var ki.... Ben kısayım.

Abim merdivenleri inerken kapıdaki arkadaşlar dokuz doğuruyordular galiba.

Ha bu arada abimle babam asker. 19 senedir babamın rütbesini öğrenemiyor ve her öğrendiğimde babamın bir üst rütbeye çıktığını öğreniyordum. Ama askeriyede bir çok asker babama veya abime komutanım diyordu.

Oha kapıdakiler doğurdu doğuracak. Hadi kardeşim ıkın!

Abim haftalık izne gelmişti ve galiba arkadaşlarını bize davet etmişti.

Kural1:abiyi gıcık etmek için ona adıyla seslenin
"Arşın kim geldi?"

"Askeriyeden bizim çocuklar geldiler Ayşim "

Ona adıyla seslendiğim için Ayşim'i bastırarak söylemişti.

"Hadi abim git üstünü değiştir" dedi abim eli kapının kulpundayken. Hemen koşup odama çıktım. Tabii arada bir kaç düşme tehlikesi atlattım ama çok şükür bugünde ölmedim. Üstümdeki ince şortu ve tişörtümü çıkartıp yerine su yeşili bir şort ve üstüne beyaz croplarımdan geçirdim.

Odamdan çıkıp merdivenlere doğru giderken aşağıdan sesler geliyordu. Seslerden bazıları tanıdıktı ama bir kaçını ilk defa duyuyordum. Fazla oyalanmadan aşağı indim. Az önce ters oturduğum koltuğa şuan 2 iri yarı adam gayet düz bir şekilde oturmuştu, o koltuğun tam karşısına ise abim ve Tarrık abi diğer koltukta ise Emir yayılmıştı. Tarrık abiyi ve Emir'i tanıyordum ama diğer ikisi yeni olmalıydı.

Tamamen içeri girince salondakilerin bakışları bana döndü. Gülümseyerek yanlarına gittim "Merhaba Tarık abi nasılsın" diye sordum ve koltuklara yaklaşıp Emir'in yayıldığı koltuğun önünde durdum. Emir'e kalksana bakışları atarken Emir koltukta daha düzgün bir pozisyona geçti ve bu arada Tarrık abi iyi olduğunu söyleyip benim halimi hatrımı sormuştu.
"Sağ ol Tarık abi iyiyim ben de" yanlışlıkla r'yi uzatmadığım için kendimle gurur duywak. Emir'in yanına otururken abim konuştu. "Arkadaşlar benim kız kardeşim Ayşim, Ayşim bunlarda yeni tim arkadaşlarım."

"Merhaba Ayşim Kerem ben" dedi adamlardan biri. Bu adam diğerine göre açık tenliydi turuncu saçları var ve gözleri de kahve, bakışları daha yumuşaktı ve sürekli gülümsüyordu. Keremle aynı şekilde selamlaştım sonra ise onun yanındaki çocuğa baktım. Çocukta keloğlandaki devin çocuğu kadar. Adamlar bildiğimiz yavru dev. Kerem'in yanındaki çocukta bakışlarını bana çevirdi ve selam verdi.

Bana selâ okuyun a dostlar.

Lens mi lan o gözler?

İfademi toparlayıp adama selam verdim. Kerem gibi açık tenli bir çocuktu ama Kerem kızıllığının etkisiyle daha tatlı dururken bu adam bildiğimiz ateş ediyordu. Kerem'e göre daha yapılı gibiydi, ve yemyeşil gözleri vardı, kendileri siyah saçlı bir abimizdi.

"Bak Ayşim bacım bunun adı Burak. Biraz sinirli ve suskundur yani çok şaapma sen" dedi Kerem. Gülümseyerek kafamı salladım.

Şuan muhteşem zekamı başka bir konu kurcalıyordu. Burak'ın gözleri lens mi yoksa kendinin mi?

Telefonumu çıkarıp WhatsApp'da Emir'in ismine tıkladım. Göreve gitmedikleri her gece gıybet yaptığımızdan dolayı zaten üstlerdeydi. Mesaj yazdım ve gönderdim. Salonda Emir'in telefonunun sesi geldi ama sohbete dalan abimler ve Emir telefonu umursamadı. Hatta dönüp bakmadılar bile. Ben de bacağımla Emir'in bacağını dürttüm. Bakışları sakince bana dönen arkadaşıma içimden küfürler yağdırırken gözlerimle telefonu işaret ettim. Arkadaşlarına gülen Emir gülüşünü bozmadan telefonunu eline aldı ve abime kafa sallayarak telefonu açtı. Gözleri attığım mesajın üstünde gezinirken hala gülümsüyordu. Piç.

+Lan
+Bu arkadaşın gözler gerçek mi? 

Emircağn: hangi arkadaşın pardon?
Emircağn: Burak mı?                            

+ ay ne haltsa işte

Emircağn: gerçek herhalde               
Emircağn: nebiliyim kızım ben        

+ Allah Allah sen ve birşeyi bilmemek? İlginç

Emircağn: Sus kız deşerim ayağını

Son yazdığı mesajdan sonra sağ ayağını sol ayağımın üstne doğru kaldırmıştı. Zaten pek anlamlı yazışmamızda burada sonlanmıştı. Çünki birkaç bakışın üstümde olduğunu hissetmiştim. Gözlerimi abimin ve Tarrık abinin oturduğu tarafa çevirdim onlar bana bakmıyordu. Sonra kafamı sağ tarafa çevirdim ve bir çift yeşille göz göze geldim.

Upss! Bunu beklemiyordum.

"E mesajlaşacağınıza normal konuşsanıza"

Hassiktir! Bunu hiç beklemiyordum.

babamın askeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin