Birbirlerine bakmaları fazla sürmeden birbirlerine sarıldılar.
Sarılırken ne kadar da yakışıklılar.
Özleme demek ki birbirlerini tanıyorlar bakışı attım,o da onayladı.
"hadi oturalım ve bu birbirinizi tanıma şeysisinizi konuşalım"
"olur tamam"
Hepimiz deri siyah koltuklara yerleştik.
Lu:evvet söyleyin bakalım nerden tanışıyorsunuz?
Hyunwoo:annemin karnında tanıştık biz.
Lu:direk kardeşiz desende anlardım.
Min den iki tane var bu mükeemmel.
Min: Allahtan annem şuan evde değil. Seni görünce ne tepki verir bilemiyorum.
Hyunwoo: sevinirdi ya bence.
Min:sevinirdi. Hatta sevincinden seni bırakmazdı hatta babama sıkıyosa gelde olumu al diye mesaj atardı.
Lu:ama bence annende onu görmeli
Min:evet,ama tehlikeli. Babam hyun woo yu almaya gelirse büyük kavga çıkarmadan gitmez.
Bir süre bu konu hakkında konuştuk,sonra Min ve Hyun woo odaya çıktılar bizde özlemle arka bahçeye gittik.
"ağağağ çok yakışıklı değiller mi?"
"öyleler >_<"
"ve sen o yaratıkla aynı evdesin şans sıçtığının farkında mısın?"
"evet ama sen de o yaratığın kardeşiyle sevgilisin senin de şanssız olduğun söylenemez."
Bir süre sonra yukarıdan gelen soğuk suyla havaya sıçradım.
"aaa soğuk soğuk soğuk"
"sizin burda açık havada bile mi bulutlar işiyo?"
"bence o işiyen bulut değil,bizim yakışıklı ama yarım akıllılar"
Başımı kaldırdım ve yukarıya doğru bağırdım
"yaah kaç yaşındasınız siz 5 yaşında falan mı"
Min ve mütüş kardeşi kovayla özlemin üzerinede su döküp kaçtılar.
"işlerini bitirelim şunların"
"nihaha yaşasın kötülük"
