Seungmin sızıp kaldıkları gecenin sabahında uyandığı gibi duş alıp üzerini giyinmiş ve saçlarını kurulamak için geri banyoya geçmişti ki makineyi çalıştıracağı sırada kapı açılmış, Changbin kapıya yaslanmıştı.
"Tüh," dedi esnerken. "Yine kaçırdım."
Seungmin ona güldü. "Ya sus ya, giyinirken izlediğini bilmiyorum sanki."
"Manzara güzeldi," dedi Changbin reddetmeden, yanına gelip belinden tuttuğu sevgilisini tezgaha yasladı ve diğer eliyle de açık kapıyı kapatırken Seungmin heyecanla omuzlarına ellerini koymuş, Changbin devam etmişti. "Kaçırsa mıydım?"
"Hiç kaçırır mısın?"
"Kaçırmam." dedi Changbin dudaklarının üstüne, dudaklarını birbirine sürtmüş ardından da yavaşça sevgilisinin alt dudağını kendi dudakları arasına almıştı. Seungmin'in gözleri kapanırken omuzlarındaki parmakları kayarak ensesine tutundu, kendini ona bırakmış öpüşünün tadını çıkarırken birkaç saniye sonra geri çekilmişler Changbin göz kırpmıştı.
"Şimdi gün aydı evet."
Seungmin gülüp dudaklarına vurdu. "Günaydın. Saçlarımı kurula hadi."
O klozetin üstüne oturmuş, karşısına geçen Changbin'in beline tutunmuştu ki Changbin onun yaptığına gülüp makineyi kavradı. Çalıştırıp yavaşça Seungmin'in saçlarını kurutmaya başlamış, bir yandan da sohbet ediyorlardı.
Alt dudağını sarkıtmış, kafasını ona doğru kaldırmış olan Seungmin'in görüntüsü şirinliğine kafa attıracak bir derecedeydi. Seungmin saçlarında gezinen elle gözlerini kapattı, sadece susarken Changbin kendini tutamadan konuşmuştu.
"Çok güzelsin."
Güldü. "Teşekkür ederim." Ekledi. "Sevgilim."
"Fırlatırım seni."
"Aa, ne bu panik Changbin Bey? Sevgilim değil misiniz siz benim?"
"Yerim oğlum seni," deyip bir anda eğilerek onun yanağını ısıran Changbin ile Seungmin bağırmış, Changbin kahkaha atarak geri çekilmişti. "Acıdı!" diyen Seungmin hızla onun koluna patlattı.
Dil çıkaran Changbin ile o da dil çıkarmış, Changbin onun saçlarını tarayıp geri çekilmişti. "Oldu. Şimdi ben duş alacağım, kaybol."
"Gidiyorum?" deyip ayağa kalktı.
Changbin sırıttı. "Kalabilirsin?"
"Tüh, saçlarım yeni kurudu. Başka zaman." diyen Seungmin uyuzluk yaparak kaçmış, arkasından gülen Changbin de kendini duşa atmıştı. Yatak odasına girip yatağı düzeltti Seungmin ardından da aklına gelen şeyle gözlerini büyüttü.
"Hyunjin!"
Onları unutmuşlardı!
Şokla odada gözlerini gezdirmiş, koşarak Changbin'in pantolonunu eline almıştı. İçindeki anahtarı kavradı parmakları ve koşar adımlarla odadan çıktığı gibi de aşağı kata inip en son dün gece kilitledikleri ve unuttukları odanın kapısını açıp.
"Ay," deyip nefes nefese içeri girdi. "Biz sizi unutm.."
Sözleri birbirine sarılarak uyuyan ikiliyi gördüğü gibi yarım kaldı, elini kalbine atarak arkasına yaslandı. "Yaa..."
İkisinin de arkası ona dönüktü ve Chan, Hyunjin'e sarılmıştı. İkisinin uyuduğunu sanan Seungmin kendi kendine konuşurken uyanık olan fakat Seungmin'in görmediği Hyunjin konuştu.
"Eğer beş saniye içerisinde odadan çıkmazsan önce seni ardından da bizi burada unutan sevgilini öldürürüm. Kaybol."
Seungmin hızla kapıyı da çekerek odadan çıktı, Hwang Hyunjin geri gelmişti. Yine de Chan ile aralarında olan sorunu halletmelerine sevinmişti, Hyunjin her ne kadar ben bir ilişki istemiyorum kendini dese de içinde bir yerlerde onun da bir ilişkide sevilmek istediğini biliyordu.