2-Mektup

7 1 0
                                    

 Son derece teorik bir yaşam. Kısım kısım her şeyi kılıfına ya da zamana uydurma, normale yaklaşma ve kendini bilerek ya da bilmek için sürdürmek. Eskiler veya yeniler, yasalar, kanunlar, delegeler, yazıtlar veya yazılar. Hepsi insan elinden çıkmış, insan gibi yaşamanın, sözde insan olmanın kılavuzu. Ezbere bir yaşam. Her felaket sandığımızın aksine yıkım olmamış. Yıkım yaşamın solgunlaştığı yerde nacizane bir lütuf.  O zaman kıyamet ne büyük bir onur. 

Kıyameti bilmek, özellikle kendi kıyametimizi bilmek bizi güçlü tutuyormuş. Başta bunu adlandıramamak şimdinin telafisi olmuyordu. İnsanların kıyameti kuytu köşelerde gizlenirken benimkini aramaya çıkmıştım. Çünkü bazı yıkımlar kalptedir. Benimki de öyleydi. Yanımda durması, kalbimin sızlamasına mani değildi. Adımı söylüyor, beni daldığım yerden kendine odaklıyordu.

"Sende sevdin di mi? Çok uysal bir köpek, onu sahiplenmek istememin sebebi bu değil ama olsun. Bir kere olsun denemek istemez misin? Kafasını sevip ,oyun oynamaya başlayınca tam bir yaramaz."

"Rüya, buraya bunun için gelmedim."

"Hadi ama abla, daha onu yeni sahiplendim. "

"Bana abla deme."

"Peki, ama bu gerçeği pek değiştirmiyor." 

Gerçekmiş bu beni pek ilgilendirmiyor. Geride kalan o değildi. 

"Benimle konuşmak istediğine sevindim. Sana kendim hakkında anlatacak çok şeyim var. Mesela turuncu benim için arkadaşlık demek, bu tüylü dostum gibi . Değil mi güneş? Hım biz arkadaşız ." köpek okşandığına memnun olarak kuyruğunu sallarken ,yerinde duramıyor ve dilini memnun memnun sallandırıyordu. Rüya bu sefer diğer eline topu alıp uzağa attığında gülümsemesini kesmeden bana döndü. Gözleri yeşilin açık tonu. Duru bir deniz. Benim koyu kahverengilerim hep annemi hatırlatmış, onunkiler ise hep babamı. 

"Mektubun yarım bırakılması beni rahatsız ediyor. Yarım kalan şeylerden hiç hoşlanmam."

"Babam gibi."

"Lütfen. Bunu uzatmak istemiyorum diğer yarısını görmek istiyorum. "

"Tabi ki. Bana garip gelmişti zaten. Bu nedenini açıklıyor. Ben bunun yine o tuhaf şakalardan birini olduğunu sanıyordum. O bunu çok severdi. Bir keresinde yine bana bir kağıt vermişti, üstünde yarım bir resim. Ben tamamlamıştım. Sana onu da göstermeliyim. Hala asılı duruyordu. Güneş, gel bakalım sevimli dostum. Bu ablayla birlikte yeni evine gideceğiz. "

"Yok artık. Ben gelmiyorum, yollarsın." 

"Üzgünüm. Ben evimin adresini sana zaten verdim. Gelip görmeye karar verene kadar bende kalacak, sana gönderemem ablacığım. Sana kek yapacağım . Güle güle, gidiyorum. "

Küçük köpeğiyle birlikte uzaklasmaya başladığında bu meselenin daha da uzamaması için planlar yapmaya başlamıştım. Arkasından bakmak iyi hissettirmemişti. Çözüm odaklı olmak güzel sonuçlar getirse de her zaman işe yaramıyordu. Duygularımla hareket etmeyi bırakmalıyım.

Telefonu çıkarıp uzun süredir aramadığım numaranın üstüne tıkladım. Onunla konuşmak bitmeyen vaazlar gibiydi.
"Aman benim kızım beni mi özlemiş?"
"Ya,evet"
"Bakıyorum da yine sesin cıvıl cıvıl."
"Ya,evet"
"Hadi ama bugün güzel bir gün yüzsüz. Uzun zaman sonra arayıp keyfimi şimdi kısa cevaplarla sıkma. Seni sıkan bendim sanki. İşlerin bitti herhalde beni aklına getirmen ne hoş diyeceğim ama sanki beni başka bir şey için arıyor gibisin. Yanılmadığıma eminim. Ah be kızım bu teyzeni görmeye gelmen gerekli. Teyzeler ve büyükler ihmal edilmez. Bu bir kere ayıp."
"Teyze,önemli bir konu var."
"Her zaman önemli konular vardır."
"Kız kardeşimden mektubu alabilir misin?"
"Sanırım çok şey kaçırmışım. Buraya gelmeye ne dersin? Bu sırada ben sana kek yapayım. Öptüm."
Kapatmadan buna gerek olmadığını söyleyecektim. Ama bakıyorum da etrafta annelik yapmayı seven insanlar var. O zaman uslu bir kız mı olmalıyım?

Gönderilen;Aynur Aka
'Üzümlü olsun,lütfen'

#############################

"Sanma ki hiçbir şey karşılıksız güzelim. Sevginin bile karşılığı var."
Yan masadaki kız ben olmuş olsaydım diye başlayan ve cinayetlerle süslenen geniş bir hikayeyi hayal etmek,bu sıkıcı muhabbetin yarattığı baş ağrısını biraz geçiriyordu. Farklı bir konsepte katılmamızı söyleyen arkadaşım birkaç bardak sonra ismini bile unutmuş, sadece kendi kulaklığından çıkan ritme ayak uydurmuştu. Sanırım bu tür bir yere bir daha gelemeyeceğim.
Bardağı dudağına dokundurmamla yanımdaki kişinin konuşmaya başlaması eş zamanlıydı. Kafamı daha yavaş çevirseydim üstüme damlamayacaktı;
"Kafasını dağıtmaya ne dersin?"sorusu için düşünmeye gerek yoktu.
"Ne tür bir yol denemeliyiz?"
"Kısasa kısas."
  Dönüp ona baktım. Ne demek istediğini anlamamış yüzüne odaklanmıştım. Kumral teni renkli ışıklarda canlılık kazandırmış ama solgun yüzünü yeterince maskeleyemişti. Bardağı kaldırıp gülümseyerek bana döndü. Elinde tuttuğu bardağa baktığımda bu tür bir ortamda limonlu su içmesini garipsemiştim. Tabi bununla ne demek istediğini anlayabildim. Ben de gülümseyerek gözlerimi gözlerine çıkardım.
"Hay hay."
Yüzünde anlık bir değişim oluştu. Kaşlarını çatmış ve bir şeyin kararına varmıştı.
"Seni tanıyor muyum?"
"Sanmam. Hafızam kuvvetli."
"Yanılma payı bırakmıyorsun kendine."
"Çünkü kendime fazlaca güvenirim."
"Öyle mi? Ya iki sokak aşağıda oturduğunu hatırladığımı söylesem."
"Biz tanışmadık di mi ama bunu nasıl biliyorsun?"
"Zafer kazanıldı. Artık tanışmalıyız. Sana bir ara uğrarım."
Son sözü söyleyip ceketini eline aldı ve dans eden hengamenin içinde kayboldu. Sıradışı bir gece oluyordu. Ama bunu daha fazla düşünemem. Yan masaya dönüp arkası bana dönük kızı umursamadan ne hakkında konuştuğuna emin olmadığım çocuğa baktım.
"Bence doğru söylüyorsun."
İkisinin de dikkatini çekmiştim. Sonra kız daha fazla burada kalmayacağına mutlu olarak aramızdan çekildi. Çocuk ilk başta gitmemesi için davransa da vazgeçip ona hak vermiş olan bana dönmüştü.
"Di mi ama? Ne de olsa bunu bir kere yapabiliriz. Tapmak veya tapınmak. İnsanlarda aptal çok. Ama ben akıllıyım,o yüzden sizin güzelliğinize tapınabilirim. Ne de olsa ölümüm sığ düşüncelerde değil de sizin sığ denizinde boğulurken olacak hanımefendi."
Etrafta fazlaca aptal vardı. Onlara sadece aynı fikirde olduğunu hissettirmek yeterdi. Ama bu daha aptalcaydı.
"Evet ,kesinlikle ölümün sığ denizimde boğularak olacak." Ona kırptığım gözün aslında ölümüne olduğunu bir bilseydi.

###############################

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

###############################

Herkese selam, yeni bölümün sonunda sizlerle tekrarla beraberim.
Ana karakterimi daha fazla sevmeye başlarken size şunu söylemek istiyorum. Bu bölümün yazım tarzı farklı gelebilir ama bu sizi yanıltmasın. Her şey iki farklı yerin tek kişide anlatımı. Zamanla bunu daha iyi anlayacağız.
Öncelikle Rüya karakteri hakkında ilk izleniminiz ne?
Sorularınızı merakla bekliyorum.
İyi okumalar.

PerestHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin