7-Sevgi bağı

1 0 0
                                    


Geriye dönmek kolay mıydı? İçinde bilmemişliğin sancıları, fazla bilmişliğin acıları ve hiç bilmemenin burukluğu. Peki hangisi daha acı veriyordu? Hayat bana bilmemenin burukluğunu en iyi şekilde tattırdığında bu sorunun cevabını zaten biliyordun.
Karşımda bilmemişliğin gizemi canlı kanlı duruyordu. Evimdeydi. Üzerimi değiştirmek için bekletmek ona bu fırsatı sunmuştu. Sırlarıma dokunuyordu, hem de gözleriyle. Daha fazla oyalanırsam benim okyanusumda keşfedeceği çok fazla hazinesi vardı.
Üzerime geçirdiğim mavi kazağım bol kesim olması beni boğmayacağı için mutluydum. Çünkü şu ana kanmam başıma tatsız bir belaya sokardı. Akşam dönüşte üşümeyi bile bile sıcakta ince giyinemezdim. Acaba edip çıktığımda Rüyayı kitaplarımdan birine bakarken buldum. Ona yaklaşıp elinden aldığımda sadece romanlarımdan biri olması rahatlatmıştı.
"Kurcalamak yok, çıkıyoruz. "
"Abla, bakmak iştemiştim sadece üzgünüm. "
"Tamam, hadi gidelim. "
"Tamam, güneşin seni bekler zaten. O bir köpek olmasaydı eminim senin geldiğine mutlu olduğuna dair paragraflar yazardı."
Yüzünde haylaz bir gülümseme vardı. Benimle atışması onun hoşuna gitse de benim gitmiyordu.
"Senin köpeğin sonuçta. "
Yol boyunca susmayan Rüya ve yağmur öncesi bunaltıcı hava beni fazlasıyla niye bunları yapmam gerektiğini sorgulatıyordu. Eski evimi özlemiştim. Eskilerden özlediğim çok şey vardı.
"Abla ne düşünüyorsun yine? "
"Konuşmak istesem anlatırdım. "
"Hımm, öyle olsun bakalım. Bir arkadaşım konuşmak için yeterince vaktimiz olmadığını söylerdi. Hayat kısa felsefesi değildi yaptığı. Ne anlatılırsa anlatılırsa hep konuşulacak bir şeyler kalır. Fikirleri tutamıyoruz ki. "
"Ya bu arkadaşın bir çözümde söyledi mi? "
"Çiz derdi, ne olursa olsun çizebildiğin kadar çiz. Resimler yarım kalmaz hep bir şeyler anlatır derdi. "
"Çizmek bencilce bir hareket. "
"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? Bence değil sanatın hiçbiri değil. "
"Sanatın hepsi öyle kim ne derse desin. Bir notanın ileride ne kadar bilineceği önemli değil, duymak istedi. Bir resmin ne kadar anlaşılacağı önemli değil, anlaşılmak istedi. "
"Hayal etti çünkü. "
"Gözlerini kapattığında neyi görüyorsun ? "
"Kendimi."
Ona baktım anlasın diye. Bana bakıp bir şeyler söylemek istedi. Ama başka söyleyebilecek bir şey bulamadı. Bencil olmanın hala kötü bir şey olmadığını düşünüyordum. Sadece fazlası olmamalıydı. İnce bir çizgi, her şey ince çizgilere bağlıydı. Çizgiler , seçimler ve sonuçlar.
Çizgiler, kaldırımdakiler gibi. Başımla önümdeki çizgiyi takip ederken adımlarım yavaşlamıştı. Ve en sonunda kendimi kırmızı çizginin ucunda bakarken bulmuştum. Ucundaydım. Ya başlardım ya başlamaz. Gülümsedim. Bu bence eğlenceli olabilirdi. Ellerin ceplerimde sağ ayağımı kaldırdığımda yerimde hafif sallandım. Dans eder gibi. Sonra, sonra oyun başladı. Dans et ama müziğin ritmini kaçırma. Dans et ama çizginin dışına çıkma. Dans et ama dengeyi kaybetme.
Şimdi bana ayak uyduran sesler vardı. Dönüp baktığımda arkamda beni takip eden Rüyay'dı. Gülüyordu. Başını ona baktığımı fark edemeyecek kadar yere eğmişti. Küçük kare gibi olan kırmızıya zıpladığında tek ayak üzerindeydi. Çizgileri takip ederek başını kaldırdığında benimle göz göze geldi. Ne söylediğini bilmiyordum. Ona odaklanmıştım. Duyabildiğim bir şey yok. Hissediyordum. Yoğun bir şekilde bu anı paylaşabilecek tek kişinin ben olduğunu hissedebiliyordum. Nasıl bir his birini sağır ve dilsiz yapabilirdi ki? Aynı o an gibi, parktaki onu gördüğüm an gibi. Bu, bu o zaman kardeş olmak gibi miydi?
Kardeş olmak demek uyum demekti. Şimdi anlayabiliyorum. Biriyle ne kadar uyunluysanız o kadar kardeşlik bağı kurardınız. Biz ilk kez bu kadar uyumluyduk.
Yine ona odaklandığımda bana devam etmem gerektiğini işaret ediyordu. Durup ona gülümsedim ve başımı salladığımda gözleri peşi sıra açılmıştı. Bu onun için bir ilkti. Önüne dönüp devam ettiğimde hala yerinde şaşkın bir şekilde duruyordu. Bu komikti. Ve bunu daha fazla yapmam gerekli. En azından daha az konuşuyordu.
Yol boyunca devam etmiştik. Geldiğimiz noktaya baktığımda parkın girişindeydik.
"Ah, abla buçok eğlenceliydi. İlk başta yavaş başladın ama seni böyle eğlenirken görebileceğimi hiç sanmıyordum. Bunu daha çok yapalım mı? Ay ay hatta evde oyunlar var. Onları da oynarız. Ay daha iyi fikrim var piknik yaparız. Güneşte gelir bizle orada bol koşarız ve oynarız. Hem müzikle de dans ederiz. Çok güzel olur. "
Heyecanını saklayamıyor, konuşurken nefes almayı unutuyordu. Bu onun yabaklarına kan toplanmadına sebep oluyordu. Yanakları küçük elma şekerleri ne benziyordu. Nasıl bu kadar zıttık anlayamıyorum. Başımı sallayıp ona gülüyordum sadece. Bu durumun içindeyken şu anda keyfimin bozulmasına izin vermek istemiyordum. Parkta yürüyen insanlardan acaba bize bakan oluyor mu diye göz gezdiriyordum. Herkes kendi halindeydi. Rüya konuşmaya devam ettiği sürece gidemeyecektik. Göz gezdirirken ilerideki bankın orada oturan bir adam ayağa kalkmayı seçmişti. Gözlerim ona bakarken adam yürüyüp bizden tarafa dönmüştü. Gördüğüm şeyi ilk başta anlamamıştım. Ama oydu. Tanımıştım. İleride olduğu için beni daha fark edememişti.
"Rüya"
"Hım, ah, efendim. "
"Sözünü böldüm ama evine yukarıdan gidelim."
"Mart ayındayız ama park yürümek için çok güzel ama. Biraz yürüseydik, biliyorum yolumuz uzuyor ama... "
Uzaklaşmamız gerekliydi ama bu konuşmatı bitirmem gerekliydi önce. Zayıf noktalar. Tabi ya.
"Rüya, açıktım. Hem kek yapmamış mıydın? "
"Tamam o zaman hadi gidelim. "
Dönüp diğer yola çıktığımozda hiç arkamı dönmemiştim ama hızlı yürümeye özen gösteriyordum. Rüya anlamasa da bana uyum sağlıyordu. Sola döneceğimiz zaman parkın oraya son kez bakmıştım. Ve oradaydı. Hala parkın içinde etrafa bakıyordu.
Ve farecik kaçar.

  Ve farecik kaçar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

###################################
Herkese merhaba yeni bölümmm.
Şu esmerin adını ögrenemedim hala ya dkidndifnfidnd.
İyi okumalar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 29 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PerestHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin