"Günaydın." Benim sesimi duyan Eldon başını okuduğu kitaptan kaldırırken hafifçe gülümsedim. "Günaydın yavrum. Erkencisin." Büyük bir şirinlik ile yanına ilerleyip yan bir şekilde kucağına oturdum. "Uykumu aldım ama aşırı dinç hissediyorum." Hafifçe dudağı kıvrıldı. Elini ince belime sarıp boynuma ıslak bir öpücük bırakmıştı. "Kahvaltıyı dışarıda yaparız diye düşünmüştüm. Uyar mı sana güzel bebek?" İçime dolan nedensiz heyecan ile onu onayladım hızla.
"Kıyafetlerim?" Mini bir gece elbisesi ile gidemezdim sanırım. "Uydururuz bir şeyler." Beni kucağından indirmeden kitabını bıraktı ve ayağa kalktı. "Kahvaltıdan sonra ne yapacağız?" Sorduğum ikinci soru ile sırıttı. Anlamıştım ki ben. Sanırım sevişecektik, belki de daha sert. Hemen uyarılan kadınlığım ile aklımı kaçıracak gibi olurken çoktan odaya gelmiştik. "Tişörtlerinden giyinebilirim, elbise gibi oluyor zaten." Mırıltılarla onayladı beni. Dolabının önünde indirdi. "Takıl kafana göre." Kendisine siyah bir gömlek ve pantolon alırken dudaklarımı büzerek kıyafet dolu dolaba döndüm. Tişört ile basit kalabilirdim lakin gömlekleri güzel dururdu. Yani bence.
Sütlu kahve olan gömleğini askında alıp üstüme tuttum ve aynaya döndüm. "Harika seçim." Güldüm dedikleri ile ve üstümdeki yine ona ait olan tişörtü çıkarıp gömleği giyindim. O da giyinmiş ve düğmelerini ilikliyordu. Ben de hızlıca ilikledim ve üstten birkaç dügmeyi bilerek açık bıraktım. Arkama geçip belimden bana sarılınca aynadan ikimze bakmadan edememiştim. Bu adam başkaydı. Bambaşka.
"Harika oldu, gidelim mi yavrum?" Başımı salladım hafifçe. Beklemeden evden çıkmıştık ve oldukça şaşalı bir mekana getirmişti beni. "Seni tanımak istiyorum Anastasia. Buna izin verir misin?" Beklemediğim bu sorusu ile gerildim, neden bunu istesindi ki? Bendim işte, Anastasia Kaitlyn. Bu kadarı yetmez miydi?
"Bunu neden istiyorsunuz Bay Grant? Ayrıca kendi isteğinizle benim bile kendim hakkında bilmediğim şeyleri öğrenebilirsiniz." Dudağının bir kenarı kıvrıldı. "Evet. Bunu yapabilirim lakin sana saygım var Anastasia. Sen ne kadarını bilmemi istersen ben o kadarını bilirim, her şeyi değil. Ayrıca.." bir süre durdu ve devam etti. "Belli bir sebep sunamam lakin çok ısrar edersen şunu söyleyebilirim Kait, farklısın. Çok farklısın ve bunun sebebini çözemiyorum. Diğer kadınlar gibi olmadın. İlk gece bile." Gözlerimi kaçırdım. Kullandığı şu birkaç kelime beni bu kadar etkilememeliydi bence.
"Anlıyorum.. fakat benim hakkımda bilmeni gerektirecek kadar bir şey yok. Anastasia Kaitlyn, bu kadar." Gözlerime baktı bir süre, itiraz etmedi. Sessizlik devam etti kahvaltı bitene kadar ve sonrasında kalkmıştık. "Gitmek istediğin bir yer var mı?" Reddettim onu. Gülümsedi ve göz ucuyla bana baktı. "Kemerini bağla yavrum, güzel bir yere götüreceğim seni."
. . .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
