SOKAK GÜZELİ

2.BÖLÜM 'GECE"

Yüzünün yarısını görebildiğim çocuğun dediğini yapıp, ürkek bedenimi ona bıraktım.
"Yargın, işin bitince getir kızı. Marifetlerini görmek isteriz" diye bağıran çocuk sonrada güçlü bir kahkaha patlattı.
"Siktir git Dinç. Bu kız hakkında konuşan dillerinizi koparmadan defolun buradan" parkın çıkışına geldiğimizde beni sertçe yere indirdi. Çantamıda önüme atıp arkasını dönüp gitmeye başladı. Bir kaç saniyemi olayı kavramakla geçirdim. Adının Yargın olduğunu düşündüğüm çocuk oldukça yavaş hareketlerle giderken hızla ayağa kalktım. Sağ ayağımda keskin bir acı hissedince, sesli bir şekilde inleyip yere düştüm. Yargın sesi duymuş olacak ki bana doğru döndü. Elinde olduğunu yeni fark ettiğim sigarasından bir nesef alıp yere attı. Oldukça karizmatik bir şekilde gelirken, ağızındaki dumanı yavaşça havaya bıraktı. Ayağımın acısını unutup, onun bu hareketine şaşkınca bakıyordum. Ne kadar çekici göründüğünden haberi var mıydı acaba. Yanıma gelip tam karşımda durdu. Yavaşça eğilip beni kucağına aldı.
"Evin nerede ? Gece bu sokak senin gibi kızlar için uygun değil" Burnuma gelen erkek ve sigara kokusu ciğerlerimi ele geçirirken, ben vereceğim cevabı düşünüyordum.
"Sanırım bu geceden itibaren bir evim yok. Annem gidersen dönüşün olmaz dedi" verdiğim cevap karşısında yargın kaşlarını çatıp bana baktı. Yüzünde alaylı bir gülümseme oluştu.
"Demek evsiz bir sokak güzeli" alaylı gülümsemesi kesilirken "Kalacak bir yerin yok mu ?" dedi ciddi bir sesle.
"Yok" diyebildim titrek sesimle. "Demek bir kaç gün misafirim var" diye ekledi. Işıklarla donatılmış sokakta yürürken birden sola döndü. Sokağa baktığımda oldukça karanlık olduğunu gördüm. Adımlarını az öncekinin aksine hızlandırıp sokağa giriş yaptı. Tiz bir köpek sesi duyduğumda çığlık atıp Yargın'nın boynuna yapıştım. Bir yandan montunu sıkarken bir yandan da titriyordum. Karanlık sokak bitesiye kadar o pozisyonda kaldım.
"Montumu rahat bırakacak mısın ?" kulağımın dibinde fısıltı şeklinde bir ses duyduğumda kendimi toparladım. Karanlık sokağın bitişinde tek katlı evin önünde durdu. Beni bu sefer yaklaşık on dakika önce indirdiğinin aksine yavaşca yere indirdi. Ayağım sızlamaya başlayınca duvardan destek aldım. Bir dakika o az önce bana bir kaç gün misafirim mi var demişti? Hayatta olmaz katiyyen kabul etmem.
"Ben kendime kalacak bir yer bulurum. Burada kalmayı kabul edemem" dedim Yargın'a. Duvardan destek alarak yine arkamı dönmemle havalanmam bir oldu. Yargın'nın tek omuzunda aşağı doğru süzülmüş bir şekilde duruyordum.
"O ayağınla iki adım atmadan düşersin. Ayrıca bu gece benimle olman gerekir. Dışarıda ihtiyaçlarını gidermek için kız arayan aç bir erkek sürüsü var. Onlara yem olmanı istemem." bunu o kadar rahat söyledi ki sanki normal birşey söylüyordu. Kapının açılma sesini duydum. Daha sonra bir kadın parfümü geldi burnuma. Bu orta yaşlı bir kadının kullanacağı parfüm değildi daha çok zamane gençlerinin zevkine uygun bir parfümdü. Hafif bir sarsıntıyla yürümeye başladı. Salon olduğunu düşündüğüm küçük sıcacık dışarısının aksine lüks döşenmiş bir yere getirdi. Bej rengi koltuklardan birine oturttu ve dışarı çıktı. İçeriye sevecen gülümsemeli az önceki parfüm kokusunun sahibi geldi. Tam karşımdaki koltuğa oturdu. Ellerini koltuğun yan tarafında ki dayanağa koyup ritim tutturdu. Yargın'ı beklediği kapıya bakmasıyla belliydi. Yargın elinde mavi bir buz poşetiyle gelip sızlayan ayağımın üstüne koydu.
"Seçil, bu kız bir kaç gün bizde kalacak. Umarım bir sıkıntı yoktur"

"Ah! hayır tabi ki kalabilir " diye cevap verdi adının Seçil olduğunu öğrendiğim kız. Yargın'nın bir kaç göz hareketinden sonra odadan çıkıp bizi yalnız bıraktı. Yargı bana doğru döndüğünde kendimi onun yüzünü incelerken buldum. Siyah saçları zarifce dururken, o tapılası yüzü ortaya çıkmıştı.
"Sokak güzeli, aç mısın" diye sordu sert sesiyle.
"Beni niye evine aldın? Hırsız olabilirdim, veya seri katil" cidden bu sorunun cevabını merak ediyordum. Ben olsam yolda bulduğum bir kızı evime almazdım açıkcası. Yargın yine o alaycı gülümsemesinden birini yapıp gözlerime bakmaya devam etti.
"Şunu unutma sokak güzeli ela gözlülerden zarar gelmez. Hırsız olsan bunu fark edemeyecek kadar aptal değilim" evet maviye kaçan bir ela gözüm vardı.