Merhaba, öncelikle Mutlu Bayramlar. Çok uzun zamandır bölüm yazmıyordum. Aslında yazıyordum fakat içime sinmediği için buraya atmıyordum. Kaç bölüm eskidi bunun yüzünden anlatamam. Umarım bu bölümü seversiniz. Oy diyerek sizi sıkboğaz etmek istemiyorum fakat mesela bölümü okuyan yüz kişi oy ise beş veya altı. Ben bu hikayeyi yazmak için emek çekiyorum ve sizden de karşılığını bekliyorum. Umarım güzel bir bölüm olmuştur.
Yargın'la neredeyse parktan çıkmak üzereydik ki arkamdan gelen ayak sesleriyle başımı sesin geldiği yere çevirdim. Gözlerim hızla büyürken, arkamı dönüp anneme baktım. Saçı dağınıktı ve zayıflamıştı. Baştan aşağı süzdü beni.
"Anne." Anneme seslenmek istemiştim fakat sadece kendim duyabilmiştim. Yargın'ın elini belimde hissedince bana destek olduğunu anladım.
"Bir erkek için gittin evden." Gözleri tam olarak Yargın'a bakıyordu. Sinirli olduğu belliydi. Gözünü kısıp acıyarak baktı bana. Sahi insan çocuğuna nasıl böyle bakabilirdi? Kendi kendime bir kez daha sordum, annem miydi gerçekten bu kadın?
"Basit birisin." Tekrar gözleri baştan aşağı süzdü beni. "Eve geri dönme, hatta aklından bile geçirme. " sözünü bitirir bitirmez arkasını dönüp yürümeye başladı. Şuan gözümden sayısız damla akması gerekirken donmuş bir yüz ifadesiyle, annemin gidişini izliyordum. Arkasından koşup durdurmak isterdim normalde, fakat içimden o bile gelmiyordu. Sanırım hayatımdaki 'anne' kavramını bir kez daha kaybetmiştim.
****
Sinirle söylenen sözler düşünülmeden çıkardı ağızdan. Ya da benim kendimi avutma yöntemimdi bu. Annemin söylediği iki sözü, kalbime yerleştirip tarttım. Hangisi ağır basarsa, annemden nefret etmek için o sözü kanıt olarak gösterecektim. İlk sözü koydum kalbime. 'Basit birisin.' Deyişi bir kez daha canlandı gözümde. Söz koyduğum yeri deldi geçti, boşluğa düştü. Delip geçtiği yerden akan kanlar canımı acıtmıştı. İkinci sözü koydum kalbimin bir köşesine. 'Eve geri dönme.' Ne kadar da acınası. Koyduğum yer yanarak, sözle birlikte yok oldu. Ardında sadece gri bir tutam kül bıraktı. Bu canımı çok acıtmıştı. Bu canımı daha çok acıtmıştı.
Kapalı olan gözümü açıp odayı baştan aşağı süzdüm. Uykum gelmiyordu. Uyku problemleri olan birisiydim. Ergenliğim bunun yüzünden cidden sıkıntılı geçmişti. 15 yaşına kadar düşük dozda ilaçlar kullanarak uyuyordum ki babamın ölümünden sonra dozları yükseltmeye başlamıştım. Yaklaşık beş aydır ilaç kullanmıyordum ve bu gece arar olmuştum. Gözlerim uzun süre ağlamanın etkisinden dolayı yanıyordu. Arada benden bağımsız birkaç damla yaş gözlerimden şakağıma doğru akıyor, oradan saçıma karışıyordu.
Kuru dudaklarımı dilimle ıslatıp yatakta oturma pozisyonuna geçtim. Saçlarım yüzüme düştüğünde yavaşça elimle arkaya attım. Çok yorgun hissediyordum.
Bedenimin her zerresi acıyla karılmış bir yorgunluktan ibaretti.
Kısık bir ses kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. Bir şey duvara vuruyordu. Hafif bir şekilde vuruyor olsa bile, bu sessiz odada net bir şekilde duyulmaya yetiyordu. Yataktan yavaş bir şekilde ayağa kalkıp kapıya yöneldim. Bedenim bir an üzerime fazla ağır geldi. Yorgunluktan ve uykusuzluktan beynim jöle kıvamındaydı. Artık düşüncelerim beynimin ıssız sokaklarını terk etmişti. Düşüncelerim uyuşmuştu. Kapıyı açıp hole çıktım. Sesin yanında hafif bir iç çekiş vardı. Hızla Yargın'ın odasına gittim. Kapısı aralıktı ve yatağın başucunda ki ışık yanıyordu. Kapıyı ufak bir gıcırtıyla açtım. Gözlerim uzun süre yatakta Yargın'ı aradı. Ses daha net duyuluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAK GÜZELİ
Teen FictionEvren ve Yargın, Küçük bir karşılaşma onların başlangıcıydı. Sırlar vardı, yalanlar, tutkular ve arzular. Ölüm vardı kimsenin bilmediği, acılar vardı iki gencin peşini bırakmayan. Aşk vardı yalanların üstüne kurulan saf bir aşk vardı. Fakat yal...