who is he |taekook

"ne istediğini söyle"

"Çok mu özledin?"

Taehyung nefes nefese konuşup içeriye girdiği gibi dudaklarına yapışan dudaklarla sırıtırken Jungkook geniş omuzlardaki ceketi aceleyle itmekle meşguldü.

"Ne demezsin."

Jungkook inler gibi konuşup kollarını boynuna doladığında bu bir istekti aslında. Beni kucağına al isteği. Taehyung da onlarca kez yaptığından olsa gerek bunu da biliyordu. Yaptı da.

Dudakları birbirleri üzerinde kayıp ayrıldıklarında Jungkook bunu fırsat bilerek esmer, kalın boyna kapanmıştı. Sigara içen Taehyung'a rağmen ciğerlerine ulaşan o ferah koku kapalılığına rağmen gözlerinin kaymasını sağlarken dudaklarını aralamıştı.

Sevişeceklerinde kokusu hoşuna gitmez diye tüm gün kendisini sıkarak sigara içmeyen Taehyung'a iz bırakmak istiyordu.

Ezbere olduğu yatak odasına elleri altında taşan dolgun kalçayı sıkarak ilerleyen Taehyung ise boynundaki emilme hissiyle titrek bir nefesi dudaklarından verirken yutkundu. Bu hareket ve sonrasında aynada oluşan görüntü fazla hoşuna gidiyordu artık. Hele de Jungkook'un bunu bu kadar istekli yapması...

Son zamanlarda artan kural saçmalığı arasında bu iyi gelmişti.

Taehyung ilk geldiğinden beri sadece lila boxerıyla olan Jungkook'u yatağa bıraktığında Jungkook hala bacaklarını ayakta duran ve sırıtarak soyunan bedenin etrafından çekmemişti. Bu görüntüyle alt dudağını ısırıp elini Taehyung'un sertleşen aletinin belli olduğu pantolona uzatmış ve çözmeye başlamıştı yapabildiği kadar.

İkisi de artık boxerla kaldıklarında Jungkook oturur hale gelmiş, önünde dikilen ve bir eli kafasının arkasından uzun saçını bulan Taehyung'a bakıyordu. "Ağzına al güzelim."

Jungkook her ne kadar Taehyung bunu gerçekte söylediğinde bazen sinir olup bazen de umursamamaya çalışsa bile böyle anlarda bu sözleri resmen mahvediyordu kendisini. Hele o boğuk sesiyle söylediğinde.

Büyük bir heyecanla Taehyung'un siyah boxerından kurtuldu, yataktan inip iki diz üstü yere çöktü ve çoktan sertleşerek ıslanan uzvunu eliyle tutup çekiştirirken ilk inleme kulaklarına ulaştı. Artık eliyle bile mahvedebiliyordu Taehyung'u.

Tam gözlerinin içine baktı, onu daha da çıldırtacağını bilerek çıkardığı diliyle ucunu oynamaya başladı. Taehyung çatılan kaşlarıyla alt dudağını dilinin altına almış, her an Jungkook'un o uzun saçlarını büyük ellerine dolayacakmış gibi hissetmişti. İçinden bir ses bunu söylüyordu.

Taehyung oluşan hisleriyle normal yaşamlarında Jungkook'a ne kadar yumuşarsa yumuşasın yatakta hala en acımasız herifti Jungkook'a göre.

Bunu dayanamadan uzun saçlarına ellerini doladığı gibi beklemeden boğazına kaymasından da tekrar hatırlamıştı. Bu hamleyle gözleri dolmuş, Taehyung'un uyluk arkasına tutunurken yukardan sırıtan yüzüne bakmayı ihmal etmemişti.

Taehyung inleyip ne kadar sevse bile göz temaslarını kesmiş, kafasını arkaya eğerek gözlerini kapatmıştı. Sıcacıktı Jungkook'un ağzı. Uzunluğuna rağmen de itiraz etmeden boğazına kadar alıyordu. Taehyung elleri arasında normalde okşayıp durduğu ama şimdi acımadan sıktığı saçlarla gel gitlerini yaparken çoktan birkaç dakika geçmişti.

Jungkook saçlarındaki sert tutuşun yeniden okşamaya geçtiğini hissettiğinde ağzında daha da büyüyen Taehyung'dan ayrıldı, yardımıyla ayaklanıp yeniden dudaklarını birleştirirken kendi sertleşip sızdıran penisinin zorladığı boxerını indirdi.

Taehyung'u emmek bile sertleştiriyordu kendisini. Harikaydı çekimleri.

Dudakları ıslak sesler çıkarırken Taehyung'un elleri tüm bedenini biraz daha ezberlercesine her noktasından kayıp gidiyordu. Jungkook kendisini tam olarak zevke odakladı, Taehyung'un ise içinde rahat etmeyen bir şeyler vardı.