𝟖

2.5K 240 689
                                    

Sabahın beşinde hepimiz havalimanındaydık. Yanımızda sadece sırt çantalarımız vardı. Hiç birimizinki beş kiloyu geçmediği için uçağa binderken yanımıza alabilecektik. Bazılarımız uykusunu bölemediği için yorganına sarılıp gelmişti. Baş harfi Kai.

Sırayla uçağa biniyordik. Hocalar biletleri toplu aldıkları için bize ait olan koltuklara rastgele, istediğimiz gibi oturabilirdik.

"Kai gel beraber oturalım." dedim.

"Yoo. Ben ve Sanha oturacağız." İkisi gülerek beraber oturdular.

"İyi be sana mı kaldım. Soo-"

"Soobin benimle oturucak." dedi Yeonjun. Hay ben böyle işin.

"Ne... Beraber mi oturacağız?"

"Evet Soobin. Neden bu kadar şaşırdın ki?" dedi Yeonjun. Salak ya! Acaba neden bu kadar şaşırmış olabilir?

"Size mi kaldım be?! Kardeşimle oturu-"

"Aklından bile geçirme abi! Yeji'yle oturacağım ben."

"Benim kardeşim de gitti bula bula bunun kardeşini buldu!" dedi Yeonjun.

"Yeonjun bey ben gidip sana bula bula bunun arkadaşını buldu diyor muyum?!" dedi Yeji.

"Lan! Ne?!" dedim istemsizce. Bula bula bunun arkadaşı. Bunun arkadaşı? Arkadaş? SOOBİN?!!

Yeonjun'a ima dolu baktığımda o Soobin'in duyup duymadığını kontrol ediyordu. Duymamıştı ama duysa bile bizim platonik Mecnun sandığımız Soobin anlamazdı zaten.

Ardından bana dönüp,"Böyle bir şey duymadın." dedi ve Soobin'in yanına gitti.

"Of! Boş yerde kalmadı ki?!" Herkes güzelce koltuklarına oturmuş ayakta olan bana bakıyorlardı. Ardından Müdüremiz geldi.

"Beomgyu sen niye ayaktasın?"

"Hocam yer kalmadı bana ya." dedim.

Gözünü şöyle bir etrafa göz gezdirdi. Cidden yer kalmadığını gördü.

"Hocam Taehyun hocanın yanı boş!" dedi Kai... PİSLİK! Kesin bilerek yaptılar ya! Allah kahretmesin!

"Tamam o zaman onun yanına geç Beomgyu. Birazdan uçak kalkıcak ayakta durmayın." dedi Jennie hoca. Yanımızdan ayrılıp ön tarafa gitti.

Sıkıla sıkıla Taehyun'un yanına gittim.

"Selam." dedim. Evet sıkılıyordum ama bunu yok etmeliydim değil mi? Ve konuşarak yapılabilirdi bu.

"Selam?"

Dönüp ona baktım. Saçları her zamanki gibi karışık duruyordu. Ama gerçekten hoştu. "Üstüne giydiği siyah tişörtü ve onun üstündeki kahverengi tonundaki ceketi de güzeldi. Yani güzeldi derken ona yakışma manasında değil. Kıyafetler güzeldi! Aynen. Yoksa ona mı güzel diyeceğim?! Haha ilahi Beomgyu!"

"İyi misin sen?"

"Ne? Neden?"

"Kendi kendine konuştun da az önce. Biraz ürktüm." dedi. Cidden bana tuhaf bakıyordu.

Bi dakika ne?! KENDİ KENDİME İÇİMDEN KONUŞMADIM MI BEN!?

Gözlerimi sonuna kadar büyütüp ona baktım. "NE SÖYLEDİM!" Bazı kafalar bize dönmüştü.

"Bağırma! Kendi kendine yakışma falan dedin sonra kıyafetler güzel o değil, ilahi Beomgyu falan dedin."

Avuç içimi başıma vurup önüme döndüm. Bugünde rezil olmuştuk.

Boy4Boy · TaeGyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin