10. Bölüm -Çilekli Süt ve Sabah Karşılaşması-

2.3K 401 85
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda içimde tuhaf bir kıpırtı vardı.

Uzanıp telefonumu aldığımda saatin alarmımdan on dakika önce olduğunu gördüm. Gözlerimi beyaz tavana diktim. Bu gün haftanın son okul sabahıydı. Cumartesi gününe sadece bir gün kalmıştı. Zaman hızla mı geçsin yoksa yavaş mı aksın emin olamıyordum.

Yataktan kalktığımda saçlarımın havaya kalktığını biliyordum. Asla saçlarıma söz geçiremediğimden onlarla anlaşmaya varmıştım. Onlar gece ve sabah istedikleri gibi takılıyor insan içine çıkacağımız zaman normal insan saçı gibi davranıyordu.

Banyoya gittiğinde kimsenin olmadığını görerek mutlu oldu. Evde tek banyo vardı ve sabah banyo kavgaları edebiliyorduk. Özellikle erkek kardeşimle kavgalarımız efsaneydi.

Kısa sürede işlerimi halledip saçlarıma gerekli köpük ve spreyi sıktıktan sonra her zamanki iki yandan topuz modelini yaptım. Bana en yakışan modeldi ve ben kendimi böyle sevimli buluyordum.

Üniformamı giydikten sonra diğerlerinin uyandığını ve evin içinde gezindiklerini duydum. Odamdan çantamı gerekli derslerin defterini doldurduktan sonra çıktım. Kahvaltı yapamayacak kadar gergin hissediyordum kendimi. Bu yüzden hala uyanamamış olan anneme veda öpücüğü verdikten sonra evden çıktım. Merdivenlerden hızla inerek markete ilerledim.

Babam sabahları marketi erken açıyordu. Diğer çalışanlar ya geç saatlerde ya da öğle saatlerinde gelirdi. Kahvaltı yapmadığım bazı zamanlarda süt almak için markete gidiyordum. Market bizim olsa da asla ürünlerin parasını ödemeden babam almamıza izin vermezdi.

"Günaydın baba," diye seslendim kasanın arkasında gazetesini okuyan babama seslenerek. Gazetenin kenarını indirip bana göz kırptığında gülümseyerek sütlerin olduğu yere gittim. Kendime bir tane çikolatalı süt alırken gözüm çilekli süte takıldı. Aklıma Aren geldiğinde yanaklarımın kızardığını hissettim.

Acaba ondan hoşlanıyor olabilir miydim?

Kendimi bu duygulara kaptırmaktan korkuyordum. Aren herkese yardım edecek kadar iyi bir insandı. Onun bu yakınlığını başka yorumlarsam kalbimin kırılmasından korkuyordum. İlk aşklar genelde kalp kırıklığıyla sonlanıyordu. Kendimi korumak istiyordum.

Elim çilekli sütün üzerinde durduğunda yine de ona arkadaş olarak bir tane çilekli süt verebileceğimi düşündüm ve onu da aldım. Kasaya gittiğimde babam müşterisi gelmiş gibi hemen kendini toparlamıştı.

"Sınavlarınız yaklaştı değil mi?" diye sordu iki bip sesi arasında. Ürünlerin barkodları okunurken çıkan sesi seviyordum.

"Evet yaklaştı," dedim bana verdiği harçlığımla ürünlerin parasını öderken. "İki hafta sonra başlayacak."

Başını sallayarak paranın üstünü verdi. "Unutma elinden geleni yapsan yeter," dedi ben marketten çıkmadan ona gülümseyerek otomatik kapıdan geçtim. Her zaman ders çalışmamızı öğütlerlerdi ama elimizden geleni yapıp yine de yüksek not alamazsak onlar için sorun olmazdı. Belki de bu tavırları daha çok ders çalışmamıza neden oluyordu.

Kaldırımdan yürümeye başladığımda havanın bulutlu olduğunu gördüm. Yağmur yağmayacaktı belki ama güneş gökyüzüne de hakim değildi. Böyle havalar ruhumun daralmasına neden oluyordu.

Çikolatalı süttü içerken montumun cebinde duran çilekli süte parmaklarımı sardım. Aren'e verebilir, fazladan aldığımı söyleyebilirdim. Açıkçası onu beslemeyi seviyordum. Böyle de düşününce sanki evcil hayvan edinmişim gibi oldu ama öyle değil. Sadece yaptığım veya getirdiğim yemeği yerken görmek mutlu olmamı sağlıyordu.

Sıradan Bir Kızın Olağanüstü HayatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin