baby/10

318 27 1
                                    

Jisoo gelen numaradaki mesajı titreyen elleri ile okudu.

890*****

Şirkette olduğuna emin değiliz,evde ki odaya da bakman gerekli.

okundu..

Jisoo verdiği büyük nefeste sanki tüm nefesini tüketmiş gibi öksürmeye başladı.

Komodinde ki suyu tek bir içişte bitirdi. Telefonunu geri alıp saate baktığında saatin on ikiyi çoktan geçtiğini gördü. Taehyung erken saatlerde işe gitmişti. Dün gece ne Taehyung'un göğüsünde uyuya kalmıştı. Sabah ise onun yokluğunda uyanmıştı.

"Sikeyim böyle işi!"

Kalbi acıyordu. Hem Taehyung'a ihanet edeceği hemde geçmişte yaptıkları için. Onu en zayıf noktasından vurmuşlardı. O adamın kim olduğunu bilmiyordu,ama bulduğu ilk anda kafasına silahı dayayacaktı. Ayağa kalktığında adımları aşağı ilerledi. Evde ki çalışma odasına bakacaktı.

Hizmetçilere bugün izinli olduklarını söyledi. Birine yakalanmak istemiyordu. Ayakları geri geri gitmek istese de yavaş adımları çalışma odasının önünde durdu. Siyah,gri ve metal renklerden oluşan oda ferah gözüküyordu. Siyah deri koltuk,çok pahalıydı. Taehyung'un isteği üzerine yurt dışından getirtilmişti. Burada şirket işleri konuşulurdu, Taehyung Jisoo'nun olduğu ortamlarda diğer işlerinden bahsetmezdi.

Jisoo adımlarını hızlandırarak çalışma masasının yanına geldi. İlk çekmeceyi açtı. Bir sürü evrak ve dosya doluydu. Hepsini hızlıca karıştırdı. Hiçbirisi adamın anlattığı evrakla alakası yoktu. En sonunda kasanın olduğu yere geldi. Kasanın şifresini yanlızca Taehyung biliyordu. Jisoo'nunda birkaç evrağı orada olduğu için,onları alma bahanesiyle Taehyung'tan şifreyi öğrenebilirdi.

Kendini çok kötü hissediyordu,bu yaptığı iğrenç birşeydi. Ama Taehyung'un geçmişi öğrenmesi daha kötüydü. Kalbi sıkışıyordu. Ama şuan iyi olmak zorundaydı. Titreyen eli ile telefonunu aldı. Taehyung'un ismini ararken herşeyi ona anlatma isteği geldi. Ama yapamadı,yapamazdı. Birgün elbette öğrenecekti. O zamana kadar onunla olmanın keyfini çıkaracaktı.

En sonunda istediği numarayı bulduğunda gözünden damlayan yaşları sildi. Ve yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştirdi. Telefon bilmem kaçıncı çalışından sonra açıldı.

"Önemli mi?"

Toplantıda olduğunu anlamak o kadarda zor değildi.

"Evet,konuşma şansımız var mı?"

Bıkkınlıkla verilen bir nefes sesi duyduğunda gözün deki yaşa engel olamadı Jisoo.

"Beş dakika mola verelim."

Aradan birkaç saniye geçtiğinde hattın diğer ucundan ses geldi.

"Dinliyorum bebeğim?"

"Evde ki kasanın şifresi lazım,dosyalarımı alacağım."

"Birini yollayayım?"

"Gerek yok,şifreyi söyle yeter."

Jisoo yaptığı şeyden nefret ediyordu. O tüm bunları öğrenince ne yapacaktı?

"Sana söylemek istemediğimi biliyorsun,senin bildiğin ortaya çıkarsa.."

Devamını ancak birkaç saniye sonra getirebildi.

"..sana birşey olmasından korkuyorum."

Bu belki Taehyung'un hayattaki tek korkusuydu. Gece uykularını bölen,kabuslara sebep olan ihtimal..

Ama korktuğu şey çoktan Jisoo'nun başına gelmişti. O artık kuyunun en dibindeydi..

"Birşey olmaz sevgilim,sen varken.."

Oldu ama..

Diye geçirdi içinden Jisoo,ama Taehyung'ta insandı. Onunda yapacaklarının bir sınırı vardı.

"Jis37465"

Jisoo artık yapamıyordu. Onu bu kadar seven adama yaptıklarına dayanamıyordu. Herşey onu kaybetme korkusuydu. Yoksa düşünmeden haber verirdi Taehyung'a.

"Teşekker ederim,istersen sonra değiştirirsin."

"Bakarız,dikkat et kendine."

"Sende,seni seviyorum."

"Seni çok seviyorum."

Aramayı kapatan Taehyung olmuştu. İçeri biri girmişti. Jisoo'da bunu umursamadı,toplantısı vardı sonuçta.

Hemen şifreyi kasaya girdiğinde kasa açıldı. Jisoo evrakları teker teker incelerken yine birşey bulamamıştı.

Zaten bulmak istemiyordu. Ama bunun için şirkete de gitmesi gerekliydi. Eline telefonunu alıp mesaj attı.

Jisoo

Evde yok,bugün şirkete geçemem. Taehyung şüphelene bilir. Şifreyi ona sormak zorunda kaldım.

890*****

Tamam.

&

Jisoo akşam Taehyung'tan geç geleceğine dair bir mesaj almıştı. Jisoo bundan yer altı işleri olduğunu anlayabilmişti. Jisoo ise bunu fırsat bilerek,yatağa girmişti. Yine üstünü sonuna kadar açmış,soğuk havaya karşı geliyordu.

Gecenin geç saatlerinde hala uyuyamayan Jisoo,aşağı su içmek için inmişti. Taki aşağıdan gelen ayak seslerini duyana kadar. Hemen geri odasına dönüp çıplak olan üstüne geceliğini geçirdi. Ve kapıyı kilitledi.

Telefonuna sarıldı. İlk aradığı numara Taehyung'un numarasıydı. Telefon ikinci çalışında açıldı.

"Efendim?"

"Taehyung eve gel lütfen gel Taehyung!"

"Sakin ol. Noldu?"

"Evde biri var!"

Taehyung çoktan arabasına binmişti bile.

"Kapını kilitle,cam balkon hepsini kapat! Tuvalete gir. Çekmeceden silahı al! "

"Her yer kapalı çabuk gel!"

Jisoo dediğini yaparak tuvalete girdi. Kapıyı kilitledi. Elinde ki silaha sarıldı.

&

Aradan geçen yarım saatin ardından evde silah sesleri duyulmuştu. Ardından ise odanın kapısı tıklatılmıştı.

"Jisoo benim Taehyung aç kapıyı!"

Jisoo bu denilene uyarak tuvaletten çıktı. Ardından ise odanın kapısını açtı. Karşısında Taehyung vardı. Vakit kaybetmeden kollarını boynuna dolayarak kucağına geldi. Taehyung ona sıkıca sarılırken dudaklarını birleştirdi. Jisoo öpüşüne karşılık verirken vicdan azabıyla yanıyordu.

"Özür dilerim bebeğim.."

Taehyung'un ağzındsn dökülen kelimeler Jisoo'nun hıçkırarak ağlamasına sebep olmuştu.

------------------

Huh!

Evet uzun birazz umarım seversiniz!!

O zaman hadiii vote atınn!!

İyi geceler,mutlu yarınlar,birlikte nice satırlar channeller 💥👋

BabyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin