Siyah topuklu ayakkabısı tüm adliyeyi sustururken Kim Jisoo siyah gözlüklerini çıkartı.
Adımları odasını bulduğunda,içerideki insanların sesini duydu.Kapıyı açtığında elinde ki dosyayı inceleyen Kim Namjoon'u gördü.
"Selam Jisoo"
"Selam Namjoon,neden geldin?"
"Taehyung.. Kanada'ya neden gitti?"
"Silah alışverişi için gitmişti"
Namjoon hem savcı hemde Taehyung gibi karanlık işleri vardı.
"Yada katliam yapamaya mı?"
"Ne saçmalıyorsun?"
Taehyung eşine insan
"Kanada'ya değildi,buradaydı ve suçsuz insanları katlediyordu,bunu geçtim dosyada adı var."
Jisoo birşey söylemeden çıktı odadan,telefonuna sarıldı. Eşini arıyordu. Yalanlarının hesabını soracaktı. Bunca yıl yalan söylememişti ona Taehyung. Şaşırdı Jisoo.
çalıyor..
çalıyor..
çalıyor..
"Efendim Jisoo önemli mi?"
"Neredesin Taehyung!"
"Ne oluyor?"
"Sana birşey sordum"
"Yol üstünde ki bardayım,toplantım var."
"Geliyorum,ben gelene kadar bitir işini"
"Şuan sırası değil,eve git geç gelmem konuşuruz."
"Sana geliyorum dedim ve geliyorum."
Taehyung apar topar toplantısını bitirdiğinde,Jisoo'nun olanları öğrenmemesi için yalvarıyordu tanrıya.
______________
Burda bitsin en kısa sürede devamı gelecek vote atmayı unutmayın channellerim🤍
