Jisoo,üstünde ki diz kapaklarının üstünde biten siyah üstünde rengarenk çiçekler olan elbisesini özen ile giydi. Kolları olmadığı için köprücük kemiklerini ortaya çıkarmıştı. Dün kuaförde yeni boyattığı siyah saçlarını önünden bırakarak dağınık topuz yaptırmıştı. Odada ki çalışanlara sade bir makyaj yaptırmak istediğini söyleyip tanrıça bemzerliğine sahip yüzünü onlara bıraktı. Her hareketlerini özen ile izliyordu. Yüzüne sürdükleri ten renginde ki fondöteni fırça yardımı ile dağıtıyorlardı. Diğer kız ise sade renkli göz makyajını dağıtıyordu. Bir diğeri ise dudak rengine yakın olan bir ruju sürüyordu.
Jisoo evlerine giren kişiden sonra ilk defa aynanın karşısına geçiyordu. Ona zarar verip, Taehyung'u bitirmek isteyenlerden sır gibi saklıyordu onu Taehyung. Kalbi acıyordu yön ve yine.. Taehyung'a ihanet ediyordu. Birkaç gündür üst üste gelen olaylardan dolayı iyice yıpranmıştı. Yeni aldıkları evde ruh gibi dolaşıyordu. Ne yemek yiyor ne uyuyordu. Geceleri Taehyung onu zorla yatırsada Taehyung uyuduktan sonra Jisoo kalkıyordu. Birkaç sefer yakalanmıştı.Ama bozuntuya vermeden toparlamıştı. Onu her gördüğünde kalbinden parçalar kopuyordu sanki. Yaptıklarının bedelini böyle ödüyordu belkide.
O bunları düşünürken çoktan makyajı bitmişti. Çalışan kıza teşekkür ederek gidebileceğini söyledi.
Yeni şirket bugün açılıyordu. Onun için şirketin bahçesinde büyük bir organizasyon düzenlenecekti. Jisoo herşeyi mükemmel hazırlamıştı. Herşeyi ile yakından ilgilenmişti.
Jisoo bugün daha fazla kendini üzmek istemiyordu. O yüzden masasının üzerinde duran siyah kadife kutuyu eline aldı. İçini açtığında onu inci seti karşılamıştı.
Beyaz inci kolyeyi tek seferde takmıştı. Daha sonra eli birazcık incilerin üzerinde dolaştı. Düğün gününde almıştı ona bunu Taehyung.
'bu senin incin,benim incim ise sensin'diyerek Jisoo'yu işaret etmişti.Jisoo bunu hatırladığında yüzünde istemsiz bir gülümseme oluşmuştu.
Düğün günü..
O gün kalbi küt küt diye atıyordu. He an bayılacak gibiydi. O kadar çok insan gelmişti ki. Ama sonra neşesi yerine geldi. Düğün faslı geçtikten sonra gelinliğini çıkararak seçtiği beyaz,kısa taşlar ile süslenmiş elbisesini giymişti. Ayağına ise beyaz şık bir o kadarda pahalı ayakkabısı vardı. O zamanlar açık kahverengi olan saçlarını salık bırakmıştı.
Arkadaşlarının yanına indiğinde ise çalan şarkılara bağırarak eşlik ediyordu. Seçtiği birkaç tane müzikle çılgınca dans ederken çıldırmak için beklediği o şarkı çalmıştı.
HwaSa-Maria
Jisoo topuklu ayakkabıları ile en yakın arkadaşı olan Jennie ile karşılıklı çılgın gibi dans ediyorlardı. Nakarat kısmını bağırarak söylerken seslerinin ne kadar çıktığını önemsemiyordu. Bu fırsat ayağına bir kere geliyordu. En sonunda dans müzikleri çıktı.
Blackpink-Love To Hate Me
Jisoo bu şarkıda bar sandalyesinde oturan Taehyung'a doğru yürüdü. Onu elinden tutarak piste çekti. Jisoo kollarını boynuna doladığında Taehyung'un elleri çoktan Jisoo'nun belini bulmuştu. Gece tam olarak Jisoo'nun istediği gibi ilerliyordu.
Günümüz..
Jisoo gerçek dünyaya döndüğünde inci küpelerinide takmıştı. Ayna da son kez kendine bakarken parfüm sıklmadığı geldi aklına. En sevdiği parfümünü de sıktığın da hazırdı.
Şirketin önünde ki gazeteciler Jisoo'yu soru yağmuruna tutarken,Jisoo sadece güzel gülümsemesi ile gülümsüyordu.
"Jisoo hanım boşanma konusu mu var?!"
