Serçe, yüzük, orta ve en sonunda işaret parmağının ucu masaya tıkladı Felix'in ve en sonunda tekrar havaya kalkan parmakları sırayla inip tekrar kalktı. Ritmik hareketlerine ,çıkan kısık ses eşlik etti ve gözlerini devirdi yine Seungmin'e karşı. Daha fazla laf yerse cidden dayanamayacaktı.
Chan'ın bakışları genel olarak ayırmadığı o bedenden küçük ellere kaydı. Bu hareketi tanıyordu: sıkıldığının bir işareti.
Sonra yüzüklerini inceledi. Onu ilk gördüğünden bu yana küçük parmakları taktığı yüzükler olmadan çok az görmüştü. Sevdiğini zaten çoktan anlamıştı hatta bunun için ona küçük hediyeler almıştı. Küçük dememiz yüzüklerin küçük olmasından değil, Felix'e aldığı birçok hediyeden diğerlerinden daha küçük kalanlar olduğundan.
Chan severdi birine hediye almayı. Özellikle bu kişi Felix olacaksa daha çok severdi. Alakalı alakasız Felix'e aldığı birçok hediye vardı.
İnce bir şekilde isminin yazılı olduğu bir steteskop, Chan'ın tuvalet terliği diye dalga geçtiği özellikle siyah olması istenen gereksiz pahalı crocslar, küçük işlemeleri olan ayarlanabilir yüzükler, Felix'in kırık telefon ekranını yaptırırken beraber beğenip ona aldığı bir kılıf, Felix'in almayı planladığı bir kitap, ajandalara deli olduğu ama yarısından fazlasının bomboş bir şekilde rafında beklediği o ajandalardan bir tane de onun aldığı ve dahası ve dahası...
Tabii Felix de her daim mahcubiyet duyup Chan'a bunu belli de ederdi. Hediye almayı severdi birine hediye etmeyi de. Ve Chan'a katıldı. Ona büyük küçük hediyeler aldı ve aralarında tatlı bir bağ kurdular.
Öte yandan genel olarak değil de bugüne bakarsak Chan'ın Felix'e karşı güzel şeyler öğreteceği bir
.
.
.
.
.İnleyerek Felix'i kucağına aldı Chan.
Bugün Felix'in parmaklarının hareketlerini izlerken aklına gelen muzip fikir içini kıpır kıpır ediyor, hareketlerini daha da hırçınlaştırıyordu.
Kucağındaki çocuk kalçasını ona yuvarlarken boynunu yaladı, öptü ve derin izler bıraktı.
Yatağa nazik bi şekilde bırakıp genç olanın üstüne çıktı.
Felix'in giydiği ince ve salaş gömleği bugün yeterince vücut hatlarını gösterip Chan'ı zorlamıştı.
Dişleriyle düğmelere ulaştı ve dudaklarını kapattı. Emişi düğmeyi oradan kumaşı aşmış Felix'in hassas tenine ulaşmıştı.
-Ah...
Olağanüstü bir yavaşlıkla düğmeleri açıyor , göz önüne serilen tenine önce kırmızılıklar sonra morluklar bırakıyordu.
Bütün düğmelerle işi bitince tekrar büyük vücudunu öne doğru kaldırıp Felix'e baktı. Sağ elinin tersiyle Felix'in sol yanağındaki çilleri okşadı.
Bu yakınlaşma Chan'a Felix hakkında çok şey öğretmişti sonuçta aylardır devam edip duruyordu.
Sol yanağındaki diğerlerine göre birazcık daha büyük olan iki çili eğilip öptü. Bunlar onun favorisiydi.
- Durmamı istediğin zaman söyle küçüğüm.
- Durmanı her zaman söylüyorum.
- Hm... Evet.
- Dinlemiyorsun.
- Çünkü gerçekten istemiyorsun.
Sessiz kaldı Felix. Haklıydı sonuçta.
- İstersem eğer... Yatağa üç kere vuracağım tamam mı?
- Bugün bacaklarını bile kapatamayacaksın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEACH
Short StoryBir erkekle ilişkiye girmeyi merak eden Felix ve bunu ona öğretecek olan Chan.