Rather Her

2

🥂ikinci bölüme hoşgeldinizz🥂

Begüm üzerindeki iğrenç gelinliğe boy aynasından bir bakış attı. Tabiki kendisi seçmemişti yakında kaynanası olacak kadın seçmişti. Bu yaz sıcağında dap dar kolları uzun ve kalın olan bu gelinliği nasıl giyeceğini merak ediyordu. Annesi gelinliği getirdiğinde aralarında ufak bir konuşma geçmişti ve evleneceği ailedeki bazı kişilerin adları gibi küçük bilgiler edinmişti.

Begüm ona olacak en ufak hakarette bile baba evine kaçmayı planlıyordu. Sürekli birşeyler planlıyor fakat hiçbirini beceremiyordu bununda onlardan birisi olmamasını ummuştu.

Kapısı çalınınca gir dedi. Annesi ve ablası odaya girince o anın geldiğini anladı ve yutkundu. Gözperini kapattı ve derin bir nefes aldı.

...

Aradan geçen uzun sürenin ardından düğün bitmişti. Başka bir konağa götürülmüş normal düğünlerde olan şeyler olmuştu. Tek fark çok az kişinin olmasıydı. Neredeyse oynanmamıştı bile. Aile içinde olan küçük çaplı bir düğündü.

Şuanda ise büyük ihtimalle bundan sonra yaşayacağı odaya gelmişti. Gelinliğini çıkarmadan yatağına oturmuştu. Gözünden birkaç damla yaş akınca bacaklarını kendine çekip kollarıyla sarıp ağlamaya başladı.

Kaçmayı denemişti ama başaramamıştı kendi salaklığı yüzünden. Açıkca babasıda evlenmesinden yana olduğunu belli etmişti. Polisi araması hiçbir işe yaramayacaktı biliyordu. Arasa bile ailesinin eli kolu uzundu hiçbir ceza almazlardı ve bu işleri daha da kötü hale getirirdi.

Kaç saat geçtiğini bilmeden öylece bekledi. Uzun süre geçtiğini biliyordu ama sadece bekliyordu sonunu. Gözleri duvarda asılı olan sarı çerçeveli dikdörtgen saate kaydı. Saat 04.21 i gösteriyordu. İç çekti ve yavaşça ayağa kalktı. Dolabı açıp içinden giyebileceği birşey aradı, tüm gecelikler çok açık saçıktı, bunları giymek istemiyordu. Kendi getirdiği valize doğru yürüdü. Kırmızı renkli valizi açıp içinden bir pijama ve bluz aldı.

Zorlukla uzanıp gelinliğin fermuarının açmayı denedi ama çok az ittirebilmişti. Yavaşça aynadaki yansımasınada göz atmıştı. Makyajı akmış saçları dağılmış ve berbat haldeydi. O an kapıdan bir ses duydu ve nefesini tuttu. Birisi yavaşça ve sessizce odanın kapısını açmaya çalışıyordu belliki.

Yutkundu ve çaktırmamaya karar verdi. En azından kimin bakmaya çalıştığını öğrenirdi. Kapı hafifçe aralandı ve siyah uzun saçlı bir kadının kafası içeri uzandı. Kendisinin olduğu tarafa bakmıyordu. Direkt yatağa doğru bakıyordu ve kaşları çatıldı. Büyük ihtimalle kendisini göremeyince nerede bu diye çattığını düşündü Begüm. O sırada kadının gözleri bu tarafa kaydı ve göz göze geldiler. Siyah saçlı kadın yakalanmanın etkisiyle utandı ve kendisini dışarı atıp, kapıyı seslice çarptı.

Begüm hemen kapıyı açtı ve yere düşmüş kadına baktı. Siyah uzun saçlı, esmer ve yeşil gözlü bir kadındı. Begüm kadının çok güzel olduğunu düşündü anlık olarak ama kafasındaki düşünceleri tekmeleyip kadına elini uzattı. Kadın hırsla uzattığı eline vurdu ve tek başına ayağa kalkıp kollarını göğsünde kavuşturdu. Uzun boyunun sayesinde Begüm'e üstten üstten bakıyordu.

Begüm ona anlamayan bakışlarını yolladı. Karşısındaki kadın iç çekip bir eliyle başını ovuşturdu ve karşısında hâlâ gelinlikle duran kadını kapıdam içeri ittirip kendiside girdi ve kapıyı kapattı.

Begüm bir anda itilmenin etkisiyle poposunun üstüne düşmüştü ve oldukça canı acımıştı.

Birden bire karşısındaki kadın onun üstüne eğilmişti ve oldukça yakınlardı. Yeşil gözlü kadın bacaklarını ve ellerini kensininden oldukça küçük cüsseli kadının iki yanına koymuştu. Neredeyse burun burunaydılar. Begüm bu yakın temastan rahatsız olsada birşey söylemedi.