🥂6. Bölüme hoşgeldiniz.🥂
Orhan kapıdan yavaşça içeri girdi. Ablasını merak ettiği için onu görmeye gelmişti. Her ne kadar belli etmesede en çok kız kardeşlerine düşkündü.
Orhan odaya girer girmez Begüm ayağa kalktı ve kardeşine sarıldı. Orhan da kollarını ablasının beline doladı. Begüm hergününü birlikte geçirdiği kardeşini özlemişti. Eliyle kardeşinin uzun kumral saçlarını karıştırdı ve öptü.
"Orhan gelmekle ne iyi yaptın be."
"Babam gönderdi yoksa gelmem."
"Orhan, sence ben buna inanır mıyım?
"Potansiyelin var aslında."
"Orhan bak seni döverim."
"Olur sende vur, vurmayan kalmadı zaten."
Begüm Orhan'ın yüzünde yeni oluşmuş morluklara baktı."
"Hangisi vurdu?"
"Ne fark eder, boşver."
"Orhan cevap ver bana."
"Süleyman abim vurdu."
"Neden?"
Orhan yutkundu. Nedenini kendiside bilmiyordu. Abisi bir anda odaya girip onu dövmeye başlamıştı.
"Abla bende bilmiyorum inanki, herhangi birşeye sinirlenseler bile gelip beni dövüyorlar işte."
Begüm iç çekti.
"Sana neden bunu yapıyorlar anlamıyorum."
"Keşke bende bilsem, evlatlık falanım herhalde çünkü başka sebep bulamıyorum artık."
Begüm omuz silkti. İkiside bunun bir ihtimal olmadığını biliyorlardı çünkü Begüm ve Orhan neredeyse ikizlermiş gibi birbirlerine benziyorlardı.
"Ayakta durmayalım gel."
Begüm'ün odasında oturabilecekleri tek yer yataktı o yüzden ikiside yatağın üstüne oturdu.
"Abla sana burada iyi davranıyorlar değil mi?"
"Evet daha bir kötülüklerini görmedim."
"Abla birşey olursa ara lütfen, yani babam gelir alır seni."
"İnanki bilmiyorum Orhan umarım zaman iyi şeyler gösterir."
"Umarım."
"Sen nasılsın Orhan?"
"Her zamanki gibi abla."
"Keşke sana bu kadar kötü davranmasalar anlamıyorumki neden böyleler."
"Abla ben seni dinlemeye geldim, benim dertlerimle başını ağrıtma."
"Konuşmayınca sen bunları yaşamamış olmuyorsun ama."
"Abla cidden bunu konuşmak istemiyorum."
"Tamam Orhan, tamam"
"Abla peki diğer kadın nasıl birisi?"
"Burada ki diğer kadın ben oluyorum aslında ama sen bilirsin. Yani iyi birisi gibi, kötülüğünü görmedim."
"İyi bari o konuda şanslısın. Peki kocan?"
"Daha hiç konuşmadık."
Begüm ona olan bakışlarınan bahsetmemeye karar verdi. Kardeşinin aklını burada bırakmak istemiyordu.
Her ne kadar kardeşine bu konuda konuşmayacağını söylesede bu yaz sıcağında neden boyunlu kazak giydiği onu kuşkulandırmıştı.
"Orhan fazla mı vurdu Süleyman abim?"
"Yani biraz."
"Orhan neden onların sana bunu yapmasına bu kadar kolay izin veriyorsun?"
"Başka çarem mi var abla? Babamla Ahmet abim görmüyor mu morlukları? Biliyorlar ama birşey demiyorlar. Kimden yardım isteyeyim ben?"
Begüm umutsuzlukla başını eğdi. O da ne yapacağını bilmiyordu.
"Keşke elimden birşey gelse Orhan."
"Boşver abla. Hep istenmeyen çocuk olarak kalacağım zaten. Ben ölürsem mi değerimi anlayacaklar bilmiyorum."
"Orhan deme öyle."
"Haksızmıyım abla? Ben ölsem de üzülmez bunlar ama abilerimden birisi ölse dünyayı yıkarlar."
"Orhan böyle konuşma ağzından yel alsın."
Orhan'la Begüm bu şekilde uzun süre boyunca konuşmuşlardı. Akşam yemeğinin hazırlanma vakti gelince Orhan mecburi kalkmıştı. Begüm'de onla birlikte ayağa kalktı ve sıkıca sarıldı kardeşine. Kim bilir tekrar ne zaman görüşeceklerdi.
"Orhan kendine dikkat et. Buraya da gelmeyi aksatma hep gel ablacığım."
"Sende kendine dikkat et abla. Elimden geldiğince gelmeye çalışırım."
Begüm son kez kardeşiyle sarılıp ayrıldı. Evdeki tartışmalarını ve kavgalarını cok özleyeceğini biliyordu Begüm. Zaman geçtikçe daha çok özleyeceklerdi birbirlerini.
Begüm kapıya kadar kardeşiyle indi aşağıya. Kapının önünde, elini kardeşinin omzuna attı.
"Güçlü olmaya çalış."
"Sende abla. Elimden geldiğince seni ziyarete gelirim. Geldiğimde seni mutlu bulmayı çok istiyorum."
"Merak etme iyi olcağım. Kolay kolay yıkılmam ben zaten."
"İnanayım mı?"
"İnan tabiki."
"İyi inandım diyelim o zaman."
"Orhan kötek geliyor bak."
Orhan gözlerini devirdi ve ablasına boş boş baktı. Gereksiz bir tehditti.
"O zaman görüşürüz ablam."
"Görüşürüz abla."
Orhan ablasına gülümsedi ve açık olan kapıdan çıkacakken hızlıca 'seni seviyorum abla' diyip ablasının yanağını öpüp hızlıca çıktı evden. Begüm arkasından güldü. Kardeşi fazla utangaç ve fazla tatlıydı.
-614 kelime ヾ(*'O'*)/ 💃💃💃🤸🤸
Selam muzlu kadayıflarımmm!
Nasılsınız umarım iyisinizdir.
Bu bölüm biraz kısa oldu ama bir günde 2 bölüm paylaştığımı varsayarsak yeterli uzunlukta bence :D
Sonuçta hergün yeni bölüm yazıp atmak kolay değil.O zaman yarın görüşürüz kadayıflarrr.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rather Her
RomansGxG Zaten evli olupta çocuğu olmayan bir adama kuma giden bir kızın hikayesi diğer kuma hikayelerinden pekte farklı olmazdı değil mi? Ama ya iki gelin birbirlerini severse?