9|Kafamın içinde koşuyorsun, rüyalarımın içine girip çıkıyorsun
|M|
''Chris, bugün biraz iştahsız gibisin sanki. Senin için getirdiğim özel çay karışımını içmeyi unutma lütfen. Eminim içtikten sonra iştahın az da olsa açılacaktır.''
Masadaki gergin sessizlik Minho'nun sesiyle tarih olmuştu. Ben dahil herkes sessizliğe boğulmuşken, sadece Chan'ı muhatap alması da masadaki herkesin ilgisini Minho'ya vermesine yetmişti.
Bu durumdan rahatsız değil gibiydi hatta tam tersi memnuniyetle bıçağıyla zarifçe kestiği eti ağzına atmıştı. Hangi çaydan bahsettiği hakkında da en ufak bir fikrim yoktu ama Chan'ın bir şeyler bildiğine emindim. Bu yüzden sorgulayıcı bakışlarımı yanımda oturan eşime çevirdim, onun ise gözleri Minho'nun üzerindeydi ve bakışları en ufak bir duygu barındırmıyordu. Aralarında boğucu bir gerginliğin olduğu barizdi ve ben bunu kesinlikle öğrenecektim.
''Minho-ya artık alınmaya başlıyorum ama...'' Changbin hyung, Minho'ya dudaklarını büzerek baktı ve devam etti. ''Ben de senin yakın arkadaşınım fakat bana hiç özel çay karışımı getirmedin!''
''Bir dahaki Amerika seyahatimde sana da getireceğimden emin olabilirsin Changbin-ah hatta çok uzun beklemene de gerek kalmayacak bunun için. Yakın zamanda Kaliforniya'ya gideceğim tekrar.''
''Sağ ol ya gerçi ilk Chris'e getirmene de pek şaşırdığım söylenemez. Üniversitede de birbirinizi çok kollardınız, özellikle de sen Minho. Sırf Chris bey hasta diye onun başında beklediğin için önemli bir sınavı kaçırmıştın. Vay be, şimdi düşününce ikinizin yanında üçüncü tekerlek gibi duruyormuşum.''
Changbin, Chan ve Minho'nun üniversitenin ilk yılından beri yakın arkadaşlar olduklarını biliyordum elbette fakat Minho ile Chan'ın bu kadar yakın olduklarını bilmiyordum. Bunu ve birçok şeyi yeni öğreniyor olmak beni rahatsız etmişti.
Bu yüzden olsa gerek dişlerimi sıkarken, ölümcül bakışlarımı Minho'ya yönlendirdim ama o kayınvalidemle gülüşmenin peşindeydi.
''Ah... gerçekten Minho gibi gerçek bir dost herkese lazım, öyle değil mi Jeongin?'' demişti Seungmin hyung önündeki sudan koca bir yudum almadan önce. Onun da bu konudan benim gibi rahatsız olduğu belliydi. Aklınca konuyu değiştirmeye çalışıyordu.
''Öyle...'' Jeongin denen çocuğu gözleri yavaşça Seungmin hyungun karnına kaydığında gülerek devam etti. ''Bu arada daha önceleri arayamadığım için üzgünüm ikinci yavruya hamileymişsin, tebrik ederim Seungmin ve Changbin hyunglarım!''
''Teşekkür ederiz Innie! Umarım bir gün senin de yavrularının haberini alırız malum kazık kadar oldun.'' Changbin hyung yine patavatsızlığından ödün vermeden konuştuğunda, Jeongin'in bakışlarını kısa süreliğine üzerimde hissetmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forgive Myself|Hyunchan ✓
Fanfictionama hayat hızlandı iyi şeyler artık devam etmiyor Chan.