"Miray!"göz yaşlarımı elimin tersiyle sildikten sonra kafamı yerden kaldırarak öğretmenimin sesinin geldiği yere baktım.
O kadar ağlamıştım ki bulanık görünüyordu.Gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım.
"Canım neden ağlıyorsun,baban gelmedi mi hala?"bana yönelttiği soru karşısında kafamı yavaşça hayır der gibi salladım.Babam gelmemişti işte beni burada bırakmıştı.Terk mi etmişti beni?Kötü bir çocuk muydum?
Ya annem?O da mı sevmiyordu beni?Hem ben yatağımı topluyor yemeğimide yiyordum!
Peki abim?Beni çöpten aldılarsa ne olmuş abim beni seviyordu!Bu sadece beni kızdırmak için bir yalandı!
Yoksa değil miydi?O yüzden mi beni bu okul denen yerde bırakmışlardı?
"İşi çıkmıştır canım.Gel biz içerde bekleyelim babanı soğuk dışarısı."öğretmenimin uzattığı ele baktım bir süre.Tutmalıydım çünkü gerçekten çok soğuktu!
Biz içeri doğru giderken yine adımı duydum.
"Miray!"
Bu babamdı!Bu benim babamdı!Biliyordum beni terk etmemişti!
Heyecanla arkamı döndüm.
"Baba!"koşarak babamın bacağına sarıldım.Zaten boyum ancak oraya yetiyordu.
Beni kucağına alarak sımsıkı sarıldı.Onun güvenli kollarından iyisi mi vardı ki?Hiç sanmam!Babamın güvenli kollarının yerini koca ayının kolları bile tutmazdı!
Ben 1 maşa 0 diye düşünüp gülümsedim."Seni beklettiğim için üzgünüm kelebeğim."diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu.
"Beni...sevmiyorsun sandım."dedim trip atar gibi.
"Ben?Ben ve seni sevmemek ha?"diyip beni kucağında gıdıklamaya başladı.Baba!Çok gıdıklandığımı biliyorsun!
Gülmeden duramıyordum.
"Hem belki sana ufak bir sürprizimiz olduğundan geç kalmışımdır?"
Sürpriz mi?
Ben sürprizlere bayılırdım ki!
Koca koca açtığım gözlerimle babama baktım.O da kızarmış burnuma dokunarak beni yere indirdi.
"Hadi artık annenle abini bekletmeyelim daha fazla."elimi tutarak çantamıda omzuna taktı.İçinde zaten sadece Fadik vardı!
"Sizede zahmet oldu teşekkürler."babamın son olarak öğretmenime dediği şeye öğretmenimde gülümseyerek "Ne demek, iyi günler."diye cevap verdi.
Okuldan çıkmış eve yürüyorduk.''Baba Fadik'i verir misin?''dedim çantamı gösterip.Çantamdan çıkarttığı Fadik'i kucağıma aldıktan sonra yürümeye devam ettik.
Babam sürekli şakalar yapıp beni güldürüyordu.En komiğide küçükken sünnet olmaktan kaçıp ağaca çıktığıydı.Yanlışlıkla dedemin kafasına düşmüş!Ama hala sünnetin ne olduğunu bilmiyorum!Abim ucundan olduğunu söyledi.Neyin ucundan?!
"Pamuk!Pamuk!Pamuk şekeeer!"diye bağırıp duran amcaya takıldı gözüm.Bıyıkları yapıştırma gibi duruyordu!
"Pamuk şeker mi çekti canın?"diyip gülen babama döndü bakışlarım.Aslında amcanın bıyıklarına bakıyordum ama pamuk şeker benim zaafımdı.Hiçbir zaman hayır demezdim!Eğer diyorsam kesin o ben değilimdir!
Evet der gibi kafamı salladım dişlerimi çakarak.Babamda her zamanki 'seni gidi seni' bakışını yapıp yapıştırma bıyıklı amcanın yanına gitti.