keremlerde akşam buluşması

877 35 68
                                    

Eve gittiğim gibi duşa girmiştim. Kendimi bi tık yorgun hissetsem de Keremlere gidebilecek kadar enerjiktim. Heyecanlandığım kadar bir şey yokmuş aslında normal insanlar sonuçta onlar da. 

Duştan çıktıktan sonra kıyafetlerime karar verdim. Çok süslenmeme gerek olduğunu sanmıyorum çünkü eve gidiyoruz sonuçta. 

Bunları giydim ve saçlarımı toplayıp küpelerimi taktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bunları giydim ve saçlarımı toplayıp küpelerimi taktım. Telefonuma gelen mesaj sesini duydum ve salona gittim. Numara tanıdık değildi. Icardi akşam mesaj atıcam demişti odur herhalde diye düşündüm.

Icardi: Denise merhaba Mauro ben

Icardi: istersen keremlere beraber gidebiliriz

Denise: selam mauro seni yormak istemem ben kendim gidebilirim kereme

Denise: konumu da atarsan tabi süper olacak

Icardi: ne yorgunluğundan bahsediyorsun itiraz etme gidelim işte beraber

Denise: tamam sen kazandın *konum*

Icardi: gelince ararım *mesajı beğendi*

Icardi'yi beklerken ona mauro dememde bir yanlışlık olup olmadığını düşündüm. O da bunu pek sıkıntı ediyormuş gibi görünmüyordu gerçi. Telefonum çalmaya başlamıştı. 

*Telefon Konuşması*

Icardi: denise hanım geldim ben

Denise: peki mauro bey iniyorum aşağı

Hızlıca ayakkabılarımı giyip indim. Arabanın ön yolcu koltuğuna oturdum. Mauro'yla selamlaştık ve arabayı keremin evine sürmeye başladı. Açıkçası Lucas gelicek mi çok merak ediyordum. Nişanlısını bırakırsa gelir herhalde diye düşündüm. O Luciana karısını hiç gözüm tutmadı.

Arabanın durmasıyla geldiğimizi anladım. İndikten sonra gidip kapıyı çaldık. Kapıyı Yunus açmıştı. 

Yunus: Aa hoş geldiniz! Hemen girin masayı kurduk yemek yemeye başlıcaz

Bunu dedikten sonra kapıyı girmemiz için açık bırakıp hızlıca bir yere koşmuştu. Keremin evi 3 katlıydı aslında büyük bir evdi ama bu kadar kişi varken o kadar büyük gibi durmuyordu. İçeri girerken ki afallamamı gören Mauro bana destek verici bir şekilde gülümsedi. Ne yapacağımı bilemediğim için onu takip ettim. Salona girdiğimizde herkes bizi karşılamıştı. 

Etrafa göz gezdirdiğimde Lucas'ın olmadığını gördüm. Bu biraz canımı sıkmıştı ama bu ortamda sıkılmam mümkün değildi o yüzden çok umursamadım. Kerem salona elinde salatayla girmişti 

Kerem: Hala oturmadınız mı yemekler soğuyor ya 

Denise: Bu yemeklerin hepsini sen mi yaptın Kerem?

Kerem: Yunus ve Barışla yaptık noldu ki?

Denise: Siz üçünüzün yemek yapabileceği asla aklımdan geçmemişti ama sofra bayağı iyi duruyor elinize sağlık

Yunus: Övgüyü aldığımıza göre artık yiyelim bayılmak üzereyim

Yemekler 15 dakikada bitmişti, dolu olan bir tabak bir şey bile yoktu. Sofrayı toplama vakti geldiğinde Mauro, Nicolo, Dries, Sacha dörtlüsü Fifa'ya oturmuştu. Biz de ev hanımları olarak ortalığı topluyorduk yani Kerem, Barış, Yunus ve ben. 

Sofrayı toplamamız yemeği yememizden daha uzun sürmüştü. Sonra oylama yaptık çay mı içilir kahve mi diye. Çay içmek istedi herkes. Barış ve Yunus oflayıp yorulduk demeye başlayınca onları salona gönderdik. Bir tek mutfakta Keremle ben vardık. 

Denise: Kerem

Kerem: Hm?

Denise: Lucas neden gelmedi?

Kerem: Nişanlısıyla yemeğe gidecekmiş. Luciana'nın ailesine gitmesi gerekiyormuş, acilmiş, gitmeden son kez yemek yemek istemişler. O değil de hayırdır?

Denise: Anlayamadım?

Kerem: Lucas'a özel bir ilgin mi var diyorum. Bugün hiç de hayranıymış gibi bakmıyordun ona

Denise: Yani herkes bi ünlüye içten içe aşık değil midir? Benimki de Lucas işte

Kerem: Aşık mısın yani?

Denise: Bilmiyorum karışık o durum biraz ona bayağı hayranım çok da yakışıklı buluyorum seviyorum da ama aşk olarak mı onu bilmiyorum

Kerem: Anladım ama nişanlısıyla aralarını bozacak bir şey yapma lütfen yine de. Lucas şu an çok mutlu ve oyun performansı da buna bağlı olarak yükselişe geçti

Denise: Tabii ki onun mutluluğunu bozacak bir şey yapmam. Seviyorum dedim nefret ediyorum demedim. Zaten olabildiğince uzak durmaya çalışacağım ondan. Soğuk yapmıcam ama çok ekstra bi samimiyet kuracağımı düşünmüyorum Luciana varken

Kerem: Sevindim. Ne zaman başladı bu çılgın aşk? 

Denise: Erasmus için İngiltere'ye gittiğimde arkadaşlarımla sürekli Arsenal'in maçlarına giderdik. 2018de işte sizinle tanışırken bahsettiğim maçın son golünü Torreira atmıştı. Heyecanlanıp birden "Torreira seni seviyorum" diye bağırdım. Torreira bizim tarafa baktı ama beni göremedi çünkü utançtan hemen oturdum.

Kerem: Aa kendi aramızda konuşurken, tabi eski tercüman vardı o zaman, Torreira anlatmıştı bu hikayeyi. O kızı o an görseymiş formasını verecekmiş hatta öyle demişti. Keşke oturmasaydın. O zaman Luciana da yoktu belki olurdunuz

Denise: Luciana'yı çok seviyorsun herhalde bu konuşmadan bunu anlıyorum

Kerem: Luciana'da bi gariplik seziyorum açıkçası ama Lucas mutlu olduktan sonra bir sıkıntı yok benim için. Galatasaray'a Lucas için mi geldin peki?

Denise: Hem evet hem hayır. Bizim aile fanatik Galatasaraylı ben dahil. O yüzden başka takımlara başvurmadım bile

Keremle biraz daha konuştuktan ve salonda çay içtikten sonra evlere dağılma vakti gelmişti. Icardi'yle evden çıktıktan sonra arabasına bindik.

Icardi: Bir yerde kahve içmek ister misin

Denise: Sağ ol ama hem açık kahveci yoktur bu saatte hem yarın antrenmanınız var hem de yarın işe gidicem uyumam lazım

Icardi: Tamamdır öyle olsun

~apartmanın önünde~

Icardi: İyi geceler denise hanım

Denise: İyi geceler mauro bey

Eve çıktığım gibi kendimi yatağa attım

~~~~~~

720 kelime olmuş Kerem de öğrenmiş oldu böylece. Aslında Icardi'ye yazdığım yerleri Zaniolo olarak yazmayı planlamıştım ama böyle oldu yapacak bir şey yok. Güzel sayıda vote gelirse bölüm o zaman gelir ama gelmezse bir haftada anca gelir.

Kız fotoğrafı olarak 

candela gallo

Blanca Soler

ve Alice Paganiyi düşündüm önerileriniz varsa yazın lütfen yoksa istediğimi koyacağım



falling for you - lucas torreiraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin