Eski bir efsane

4 2 0
                                    

Eski bir efsane anlatacağım bu güneşin solduğu zamanda
Yaşamış bir kraliçe buzdan kalbiyle
Buz tutmuş kalbi ezelden öte
Efsunlanmış yalnızlığı dönüşürmüş kar tanelerine
Öyle ki beyazlığı yalnızlığının ay bile kıskanırmış  güzelliğini
Eski bir efsane anlatacağım geceden bile karanlık

Ateş hükümdarlık sürermiş gündüzün parıldayan ufuklarında
Ateşin kudretle yanışı haykırılırmış yüreklerinde
Cesaretin en ucunda hükümranmış bu ateş
Korkuyu bilmezmiş kızıllığında
Eski bir efsane anlatacağım korkuyla kül olmuş bir aşkın menzilinde

Öyle bir an gelmiş ki buzulun uçsuz zamanına
Öyle bir kıvılcım yanmışki alevlere
Kusursuzluklar doğmuşki zıtlıkların arasına
Tüm kainat titremiş bu aşkın sesiyle
Tüm zıtlıklar köle olmuş bu aşkın önüne
Tüm buzdan duvarlar saraya dönmüş sıcaklığın cesaretli yangınlarıyla
Eski bir efsane anlatacağım şimdi bu aşkın dirayetiyle

Bu dirayet kıskanılmış tüm alçaklarca
Gömmek istemişler bu sesin güzel melodisini
Uçurumlardan atılmak istenmiş bu efsunlu aşk
Zehirli bir yılan misali dolanmış kıskançlık
Zıtlıkları bir bir ortaya dökmüş
Eski bir efsane anlatacağım aşkın karşıladığı kıskançlığın ağırladığı

Kıskançlık geçirmiş en sonunda dişlerini aşka
Aşk direnmiş zehrin acımasızlığına
Ama dayanmamış cesaretle parlayan ufuk
İlk darbeyi vurmuş ayın dahi imrendiğine
Saraylarını yakıp enkazı bırakmış kalbe
Kainatı inleten aşk sukunete dalmış ansızın
Ve her şey kararmış ilkbahar gelmeden
Eski bir efsane anlatacağım aşkın dahi kurtaramadığı kül olmaktan

Siyah Ay

Şiir köşesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin