Hello herkese merhaba napiosunuz şiki şiki şiki, bu arada ben Ceyda kasabalı olmamam, Ceyda abla girişi yapmayacağım anlamına gelmez. Neyse ben Duru 17 yaşında sıradan bir kızım, ne bekliyordunuz ki?
Sihirli saçlarım yok, prenses değilim, yıldırım çakan bir çekicim yok, zamanında Ruslar tarafından bir örgüt için asker olarak yetiştirilmedim ve en önemlisi akrabalarına büyü yapan halam değilim. Halama buradan selamlar seni seviyorum halacım (umarım buraları görmezsin), yukarıda bahsi geçen hiçbir şeyi göremeyeceksiniz.
Ya da görebilecek misiniz? Ayh ne bilim ben senarist ben değilim. Acaba senarist mi olsam? Neyse neyse Marvel fanıyım, yani abartılı fanlardanım. Evde çizgi roman koleksiyonum var, gönül isterdi figür koleksiyonu yapmak ama maalesef Türkiye ekonomisi ortada...
Bugün günlerden Cuma'ydı ve ben her hafta cuma yaptığım gibi önce dönerciye gidip döner yemiştim. Daha sonra eve gelerek üzerimi değiştirmiştim ve arkadaşlarımla buluşmaya gidecektim.
Ayakkabılarımı giyerken çalan telefonumu açtım "Efendim kurbağacım" canım arkadaşımın sesi diğer taraftan duyuldu "Duru sen nerdesin?" Asansöre bir bakış attım "Otobüs bekliyorum" yalanda master yaptığım için anlamamıştı ve tamam deyip kapatmıştı.
Bence annemler bana Duru değil de Banu Yalanoğlu ismini vermeliymiş. Çünkü bu kadar yalanı bir Banu bir de ben söyleyebiliyorum. Yakında üniversite diye gidip bir evde doğum bile beklerim ben valla benden beklenir.
Asansörü kullanmak yerine merdivenlerden ikişer ikişer indim ve binadan çıkarak koşmaya başladım. Otobüs durağına gelince otobüsü kaçırdığım için içimden küfrederek buluşma yerine doğru yürümeye başladı.
Ana yoldan gidersem yol 15 dakika uzayacağı için ara sokaklardan gitmeye başladım ama hesaba katmadığım bir şey vardı. Ben gelmeye gelmeye buraları unutmuştum, en son 8. Sınıfta dershaneye giderken bu yolu kullanıyordum ve şimdi 12. Sınıfım off Allah'tan sarışın ama salak değilim.
Cebimden telefonumu çıkartıp Google haritaları açtım ve buluşacağımız kafenin adını girerek tarif ettiği yolda ilerlemeye başladım. Beni çıkmaz sokağa sokan navigasyon ile küfrederek telefonu kapatıp cebime koydum.
Tam geri dönüp gidecekken duvarın oradan sesler duymam ile durdum "Merhaba, kimse var mı?" Kendimi korku filmindeki gerizekalı sarışın gibi hissediyorum. Sesin geldiği yöne ilerleyince duvarda sarı bir portal açıldığını gördüm.
Portal Doktor Strange'in portallarına benziyordu. Merakla portalın içinden girmem ile portal arkamdan kapandı ve kendimi Doktor Strange'in oturma odasında buldum. Nereden anladın derseniz Çizgi romanlarda bu odanın aynısını çok fazla gördüm.
"Kimse yok mu?" Arkamda hissettiğim hareketlilik ile kafamı çevirdim. Karşımda Doktor Strange ve Tony Stark vardı? Oha oha oha heyecandan dilim tutulmuş şekilde onlara bakarken Tony konuştu "Strange, ona büyü felan yapmadın değil mi?" Doktor Strange göz devirdi "Ben Doktor Stephan Strange ve sende Duru olmalısın" kafa salladım.
"Oha, inanamıyorum s-siz gerçeksiniz" Tony gülümsedi "Rüya olmamızı mı beklerdi?" Kafamı olumsuz anlamda salladım ve tam benim burada ne işim olduğunu soracakken Strange aklımı okumuş olacak ki cevapladı "Seni buraya neden getirdik diye eminim soruyorsundur. Sen bu evrene aitsin ve ben yüce büyücü olarak seni ait olduğun evrene getirdim" Hassiktir kesin dilim tutuldu.
Şokla karışık heyecanla onlara bakarken Tony geldi ve kolunu omuzuma attı "Hadi gel sana buraya alışman için yardım edeyim" kafa sallarken Tony'nin beni yönlendirmesiyle Strange'in evinden çıktık ve Tony'nin arabasına bindik.
Müneccim kitabının yazarıyla konuştuk hem bu yüzden hem de ilk versiyonu benim de pek içime sinmediği için düzenlemeye başladım. Hadi bakalım umarım bu halini beğenirsiniz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marvel?
FanfictionDuru Marvel hayranı kızlardan biriydi, evde kendi halinde takılırken kendini bir anda Marvel evreninde buldu. 🥇#Loki 15/09/23 🥇#Hawkeye 15/09/23