"Şey ben..."
"Şey sen?" dedi Pansy gözlerini kısarak?
"Dün de yoktun, ve önceki gün de. Ben bunu 3 gün önce farkettim. Tanrı bilir sen ne zamandan beri gelmiyorsun."
"Pans ben, ben açıklayabilirim. Aslında ben şey, yani-"
"Adelina, birbirimizden hiçbir şey saklamayacağımızı söylemedik mi?"
"Söyledik ama yani-" sürekli sözümü kesmesi sinirlerimi bozuyordu.
"Adelina bana doğruyu söyle."
"Eğer konuşmama izin verirsen söyleyeceğim Pansy!
"Ah, üzgünüm konuşabilirsin."
"Ben, ben Draco ile çıkıyorum, yani tekrar."
"Ne?!" Şoka giren Pansy'e her şeyi en ufak detayına kadar Anlattım. Nasıl sevgili olduğumuzu, Astoria'yı sevmediğini ve diğer önemsiz şeyleri bile.
"...Ama benden bir şeyler saklıyor Pans, hissediyorum." Pansy birden dili tutulmuş gibi baktı. Ardından konuşmaya başladı.
"Y-yok canım ne saklayacak saçmalama."
"Pansy, yoksa sen biliyor musun?"
"Ahahahaha Adelina saçmalama."
"Pansy..." dedim ona iyice yaklaşarak.
"6 yıldır arkadaşız ve senin hep bir şeyler sakladığında güldüğünü biliyorum."
"Ah pekala.
Adelina bak şimdi Dra-"Tanrı'm. Bu kapı çalacak vakti mi buldu şimdi!?
"Pansy, bugün Astronomi Kulesinde buluşacaktık unuttun mu?"
"Ah Mattheo hemen geliyorum."
"Olmaz. Pansy'nin bana anlatacakları var."
"Daha sonra tatlım." diyen Mattheo sırıtarak kapıyı çarptı.
"S!ktir!"
*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*
Bu öğle arası herkese (Draco da dahil) anne ve babamı ziyarete gideceğimi söyledim. Ama hayır, çok Özlü iksiri içip Malfoy Malikanesine gidecektim.
Malfoy Malikanesine cisimlendikten sonra arka bahçede tadı berbat olan bu iksiri içtim ve birkaç dakika içinde mükemmel bir görüntüye büründüm. Draco'nun kokusunu alınca hayatımın en güzel zaman diliminde olduğumu düşündüm. Ama birkaç dakika sonra bunu söyleyemiyecektim. Hissediyorum, kötü şeyler olacaktı.
Hızla kapıyı çaldığımda kapıyı bir ev cincucesi açmıştı.
"Buyurun efendi Malfoy."
kapıdan içeriye girdiğimde Draco'nun annesini gördüm.
"Draco, Buraya ne zaman geldin?"
"Baya- anne sen ağladın mı?"
Bayan Narcissa başını olumlu anlamda salladı.
"Lucius Azkaban'da resmen deliye döndü. Dün ziyaret günüydü. Ziyarete gittiğimde deliler gibi çığlık atıyordu. Göz altları çukurlaşmış ve mordu. Uyku uyumuyor resmen. Ruh emicilerin öpücüğünü bekliyormuş gibiydi. Baban iyi değil Draco. Bugün seninle biraz olsun gurur duyabilmesi için Katie Bell'i nasıl lanetlediğini ve Dumledore'u nasıl öldürdüğünü anlattım."
"NE!?" Bu olamaz!
Draco bunu yapamaz. Bize ihanet edemez!
"Tatlım iyi misin, içeri geçsene."
Hayır hayır hayır. Bunlar sadece saçmalıktan ibaret, biliyorum.
Şu anda Bayan Narcissa bir şeyler söylüyordu ama hiçbir şey duymuyordum. Bayılacak gibiydim ama hayır, dayanmalıydım.
Yavaş adımlarla içeriye geçtim.
"Draco, Lord senin Dumledore'u öldürdüğünü öğrenince sana yeni bir görev vermek için toplantıya çağıracak. 16 yaşında bu kadar çok görev vermesi normal değil. Seni en büyük destekçilerinden biri yapmaya çalışıyor. Ve soyunun ilerlemesi için bir an önce Greengrassların kızı ile nişanlanmanı istiyor. Biliyorum tatlım her şey çok zor. Ama geçeceğine inanıyorum. Çünkü seni seviyorum. Sen benim en değerlimsin canım."
Elimi ellerinin arasına aldığında bir şey farkettim. Draco'nun kemikli büyük elleri küçülmeye başlıyordu.
"Gitmem gerekiyor." dedim sesimi kalınlaştırarak.
"Draco!" arkamdan gelen sesleri hiçe sayarak Hogwarts'a en yakın yere cisinlenip Hogwarts'a kadar yürüdüm.
Bu bir saçmalıktı. Draco ölüm yiyen olamazdı. Bunu bana yapamazdı. Onca zaman gözlerimin içine bakarak bana yalan söyleyemezdi. Draco böyle biri değildi. O gerçekten ölüm yiyense beni de öldürür müydü? sevdiğim herkes birer birer ölüm yiyen çıkıyor resmen. Önce Aldric sonra Draco. Sırada kim vardı bilmiyorum. Bu düşüncelerin hepsinden sıyrılıp Hogwarts kapısını açıp içeri girdim. Draco, bana soran gözlerle bakarken ona aldırmadan yoluma devam ettim. Pansy bana yaklaştı.
"Neredeydin bu zamana kadar?" diye sordu.
"Annemle önemli bir şey konuştum."
dedim.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*
Hızla odama girip kapıyı çarptığımda Draco geldi.
"Sevgilim iyi misin?"
"Yaklaşma bana!" diye bağırdım.
"Ne olduğunu biliyorum sen, sen bir sen bir ölüm yiyensin."
"ne nasıl..." şokla bana bakan Draco sonra konuşamadı.
"Bu gerçek değil değil mi? Bunun şaka olduğunu söyle!"
Selamm bölüm sonu. Geç oldu ve kısa. Bilmiyorum, zerre yazma isteğim yok. Yeni bölüm 15 oyda. Neyse oy vermeyi unutmayın kalp kalp kalp ❤ ❤ ❤
![](https://img.wattpad.com/cover/338371056-288-k237615.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Opia |Draco Malfoy Fanfic|
Фанфик"Seni seviyorum ama seni sevmek sana zarar veriyor." dedi gözleri dolarken. Ellerini hızla kavradım ve kendime çektim. "Versin Draco, bana istediği zararı versin. Ben yine seni severim. Ben yine seni seveceğim."