***Ateş grubunun hastanesindeydik. Sedyede Ateş prensi Jungkook, başında Toprak grubu başşifacısı Seokjin, yanında yardımcılarıyla Ateş grubu başşifacısı, ben ve Ateş grubu lideri Jeon Yunju vardık. Tabi Lider Jeon'un yanında başaskeri ve kapının önünde de askerleri vardı.
"Sen ne hakla ilacının denemesini benim oğlumun, Ateş Prensinin üzerinde yaparsın!? Git kendi yaralı askerlerinde dene. Daha ne olduğu belli olmayan, zehirli mi değil mi bilmediğin bir ilacı nasıl benim oğlumda denersin? Sen kimsin!?" diye bağırıp duruyordu Ateş Lideri. Bense sakin kalmaya çalışarak ona durumu açıklamaya çalışıyordum ancak asla susmayıp o kadar insan içinde rastgele biriymişim gibi beni azarlamaya devam ediyordu.
"Lider Jeon!" diye sesimi yükseltip uyarıcı tonda onun laflarını kestim. "Karşınızda emriniz altında çakışan bir asker ya da başka biri yok, bir prens var. Beni ne kadar sevmeseniz de bunu kabullenmek zorundasınız. Ben Su grubu liderinin oğlu ve Su grubunun prensiyim. Bana ne bu şekilde bağırabilir ne de askerlerinizin önünde beni aşağılayabilirsiniz. Sesinize dikkat edin." Bu çıkışım karşısında şaşırmıştı Lider Jeon. Bu suskunluğunu fırsat bilerek konuşmama devam ettim.
"İlacı üzerinde denemeyi ben istemedim, Prens Jungkook kendisi önerdi. Zaten başka bir askerin, kendi askerimin üzerinde deneyecektim ama yarası perişan haldeydi, iltihap kapmıştı. Onun üzerinde denemek hem asker için çok tehlikeliydi hem de ilacın sonucunu net göremememize sebep olurdu. O sırada Prens Jungkook benim yaramda deneyebilirsiniz dedi ve kendisi istedi. Benim fikrim değildi. Zaten bayılması da ilaç yüzünden değil alerji yüzünden."
Şaşkınlıkla yüzüme bakıyordu. Şaşkınlığının sebebini anlayamadım.
"Jungkook normalde bile merhem, ilaç falan hiç sevmez bir de denemeyi kendisi mi istedi? Hem, ne alerjisi? Jungkook'un hiçbir şeye alerjisi yok."
Sevmez miydi? O zaman neden daha sağlıklı olup olmadığını bile bilmediği bir ilacı kendi üzerinde denemeyi teklfi etmişti ki?"Evet kendi teklif etti, nedenini ben de bilmiyorum. Uyanınca kendisine sorarsınız. Ayrıca bu çiçek çok fazla yerde kullanılmadığı için alerjisini fark etmemiş olabilirsiniz. Ama bayılma sebebi gerçekten de çiçeğe olan alerjisi. Ne benim merhemimle alakası var ne benimle." Arkamdan gelen mırıltılarla oraya döndüm.
"Prens uyanıyor." dedi adının Hoseok olduğunu öğrendiğim Ateş grubu başaskeri. "Jung- Prensim, iyi misiniz? Ağrınız var mı?" diyerek hızla yanına gitti.
"Ne oluyor? Neresi burası?" diye sordu Jungkook.
"Hastanedesiniz prensim. İlacı denedikten sonra alerjiniz yüzünden bayıldınız ancak hemen gelip serum taktık şuan iyisiniz. Mideniz biraz bulanabilir, biraz ateşiniz olabilir ancak normal. İyisiniz dert etmeyin." Şifacının açıklamaları sonrası Jungkook'un gözleri bana döndü. Baktı, kaşlarını çattı sonra hafif bir inleme sesi çıkararak gözlerini kaçırıp doğrulmaya çalıştı.
"Anlaşılan ilacınız tamamen başarıya ulaşmamış Prens Taehyung. Biraz daha çalışsanız iyi olur." dedi doğrulurken.
"Hayır benim ilacım gayet başarılı bir sonuç verdi lakin sizin aşk çiçeğine alerjiniz varmış. Bu yüzden bu haldesiniz. Babanıza da söyledim, bu halinizin ne benimle ne de ilacımla bir ilgisi yok." diyerek açıklama yaptım. Kaşlarını hayret eder gibi havaya kaldırdı.
"Benim herhangi bir alerjim yok, prensim."
"Çok kullanılmayan bir çiçek olduğu için alerjiye rastlamamış olabilirsiniz."
"Ben bile sadece ateş topraklarında yetişen bir bitkiye alerjimi bilmiyorsam diğer gruplardaki hatta bu gruptaki bile askerlerin bu çiçeğe alerjisi olup olmadığını nereden bileceksiniz. Ya bendeki reaksiyon hafifse ya alerjisi olan başka bir askerde farklı yanıt verirse ve ölümüne sebep olursanız? Böyle bir riski alabilecek misiniz prensim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş ve Su | Taekook
FanfictionYıllardır barışın hakimiyet sürdüğü, insanlardan habersiz yaşamlarını sürdüren dört farklı elemente hükmeden kasaba... Ateş, su, hava ve toprak.