12

751 38 0
                                    

Keremden,

Kerem: Ne oldu yunus ya?

Yunus: Ne oldusu mu var? Kızın kıyafetine ne diye karışıyorsun bırak istediğini giysin Allah Allah

Kerem: Bak az çok sende benim kadar zaniolo'yu tanıyorsun tamam iyi çocuk falan ama ya eylülden hoşlanıyorsa?

Eylül: Kim benden hoşlanıyormuş?

Kerem: Ya şey sen değil ya yunusun kuzeni eylül var ya o

Eylül: Aa yunus senin eylül diye kuzenin mi var söylememiştin

Yunus: Benimde şimdi haberim oldu (dedi benim duyabileceğim şekilde.)

Eylül: Aman dedikodunuzu bensiz yapıyorsunuz ya arkadaşlığımızı çöpe attım şuan. (tripli tripli kolunu bağlamıştı o an çok tatlıydı şakasız ısırabilirdim ama yunus yine onu izlerken araya girdi

Yunus: Neyse Eylül aman boşver dedikoduyu ben sana anlatırım gel biz kıyafet seçelim.

Eylül: Halden anlıyorsun bak hiç kaçırmadım (dedi gülerek.)

Yunus: Halden değilde halinden anlıyoruz diyelim güzelim.

"YA YUNUS BAŞLATMA GÜZELİNE YA KIZLA EN SAMİMİ OLAN BENİM BEN BİLE DİYEMİYORUM O DİYEBİLİYOR OF OF OF BU NE SAHİPLENMEKTİR YA SANKİ KIRK YILLIK ARKADAŞI " içimden böyle bağıra bağıra söylendikten sonra Eylül yunusun kolundan tutup gardrobun yanına götürdü. İki saat kıyafet seçtiler bana da bafe ile oynama görevi kaldı. Seçince yunus eve gidiyordu

Eylül: Ayy herşey için teşekkürler yunuscum

NOLDU LAN YİNE BİŞEY Mİ KAÇIRDIM ACABA

Yunus: Ne demek bir telefona bakar hemen gelirim bu arada zaniolo senin kabul ettiğini duyunca havaya uçtu resmen

Eylül: Ahahha ne iyi çocuk ya

Kızım bir sus Allah için burda bir şansımı denemeye çalışıyorum böyle işimi daha da yokuşa sürüyorsun yaa ben ağlamayayım da kim ağlasın.

Yunus: Neyse ben gideyim kerem kalk gidelim artık saat dokuz bucuga geliyor kız belki uyur MALUM YARIN RANDEVUSU VAR (dedi bastırarak. Eve gideyim ben sana yapacağımı biliyorum bekle sen.)

Kerem: Aslında biraz daha kalsam iyi olurdu ya

Yunus: Olum kalk kızın işi gücü vardır

Eylül: Aslında yok kalabilir

İŞTE BU! Yunusun elinden beni kurtarmıştı.

Yunus gidince o da üstünü değiştirdi içeri geldi.

Eylül: Bakıyorum bafeyle iyi anlaşıyorsunuz?

Kerem: Evet çok tatlı ama fazla havlıyor kafam şişti.

Eylül: eee ne yapmak istersin?

Tabii ki de Eylül'ün alacakaranlık hayranı olduğunu duvardaki posterlerden görebiliyordum. Yeri gelmişken yağcılık yapayım belki hoşuna gider.

Kerem: Aslında alacakaranlık izleyebiliriz en sevdiğim film serisidir.

Eylül: Şaka yapıyorum de!

Kerem: Yok ciddiyim neden ki?

Eylül: Ayy bende öyleyim peki jacob mu edward mı?

Evet kerem şimdi sıçtın iyice bocalamadan bir cevap vermem gerekiyordu acaba ikisini de seviyorum iyi olan kazansın desem evden atar mıydı diye düşünürken sonra gelen özgüvenle cevap vermeye kalktım.

Kerem: Biz jacobcuyuz kardeşim.

Eylül: YA TAMDA RUH EŞİMSİN RESMEN! BENDE 8 KUŞAK JACOBCUYUM.

Yalnız eşim konusunda haklıydı. Onunda haberi olmasa da aklımda ki yeri o şekilde.

Kerem: Ee hadi açta izleyelim.

Eylül: Bekle hemen geliyorum.(bafeyi bahçedeki kulübesine bıraktı ve geldi.)

Kerem: Gel hadi açtım.

Eylül: Bekle şuraya oturayım (derken onu kolundan çekip yanıma oturttum.)

Kerem: Hadi otur ya kaçırmak istemiyorum.

Yaklaşık bir saat geçmişti ben hayatımda ilk kez izliyordum ve baya dalmışım. Eylül uyumuş ve kafası omzumdaydı direkt kucaklayıp yatağına taşıdım ve not yazıp çıktım.

Eylülden,

Sabah uyandım yanımda ki yastıkta bir not vardı. Okumaya başladım.

"Eylül bu notu okuyorsan seni evde bırakıp evime gittiğim için üzgünüm ama yanlış anlaşılmasını istemezdim uyanınca direkt yaz sana bir sürprizim var."

Allah Allah hayrola yine ne oldu diyerek aramaya başladım.

↪️↪️↪️↪️↪️↪️↪️↪️↪️↪️↪️↪️↪️↪️↪️↪️↪️↪️↪️↪️

Özür dilerim || Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin