j-hope.

4 2 0
                                    

Dedik nonmaygtaaaa bölüm atmamamisrim.
Sabah fındığa gidicem.
Neyse bu ne kadar önemli kiiii.

Neyse bu ne kadar önemli kiiii

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Kare bir masa,
Masayı aydınlatan bir lamba,
Önümde oturan bir polis(Adam),
Ve hızla açılan kapı.

Masanın üstünde hiç bir şey yoktu,benim evraklarım dışında.
Korkuyordum.
Vücudum zangır zangır titriyordu.

Ayağımı sallıyor, dizlerimin üstünde duran ellerim durduramıyordum.
Belki biraz korkuyordum.

Ortamın kasvetli havası ruhumu boğarken,midem bulanıyor gibi hissediyordum.

İçeri hızla giren polise baktım, junkookla Taehyung'un öldüğü yerde gözlerimi kapatan polisti.

"Ben hallederim çık sen" demişti.

Masanın diğer ucunda olan sandalye'yi çekti ve salaşca oturdu.
İlk dosyaya baktı, gözlerini üstüme dikti.
Derin nefes aldı.

"Pekalaaa... Kim namjoon... 26 yaşında, üniversite yarım bırakılmış... Şimdi anlat bakalım. Asıl sen kimsin?"

Bende asıl beni bilmiyordum, bilmediğim şeylere cevap veremezdim.
Sert bakışları gözlerimin en derinine bakıyordu.
Bense çekingen tavrimla onun gözü hariç her yere bakıyordum.

Tekrar sesli nefes aldı,
"Bana en başından anlatabilir misin?"
Anlatacaktım, çünkü korkuyordum.

"Taehyungla jung-" bir anda lafımı böldü.
"Hayır hayır...bana jiminden başla.."
Jimin?
Oh jimin...

Polisler o kadar geçmişe gidebiliyor muydu?
"Jimin?" Dedim şaşkınca.
"Evet jimin şu.. babası tarafından kafasına taşla vurularak öldürülen, senin arkadaşın"

Baya açıklayıcı konuşmayı,kapanmaya yüz tutmuş yaramı deşmişti.

"Jimin... Çocukluk arkadaşım çok küçükken tanışmıştık, jiminin babası çok katıydı ama jimin buna rağmen yoongiyi seviyordu."

Ona bakarken o ise şaşkınca dosyayı karıştırıyordu.
"Bir dakka bir dakka, yoongi su geçenlerde sokak ortasında dayak yiyerek ölen-"
Bu sefer ben lafını kesmiştim, çünkü ben insandım duygusu alınmış biri değil.

"Lütfen açık bir şekilde söylemeyin" çekingen tavrima bakmış ve hemen yüzündeki sert polis rolünü yumuşak bir adama çevirmişti.
Kafasını sallamıştı,
"Pekala" diyerek devam etmemi istemişti.

"Yoongi bizim üniversitenin etrafında çok dolanırdı, bir kaç kere de konuşmuştuk.
Ben de jimin hoşlanıyor diye yoongiyle onu buluşturup arkadaş etmiştim..."derin nefes almıştım.

Dudaklarımı yalamıştım, dudaklarımı ıslattıktan hemen sonra konuşmaya başlayacakken karşımdaki polis,
"Olum bir su"demişti, bana geri dönerek başını sallamıştı.

7 HarikalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin