Bugün mezuniyet partim vardı. Acayip heyecanlıydım. Mezuniyete bu yıl nakil aldıran Arda da gelmişti. Karşılaştığımızda gözlerimin içine bakarak "Rüya merhaba, nasılsın, nasıl gidiyo?" dedi öyle ayaküstü biraz konuştuktan sonra yanımıza Ulvi geldi. Bana baktı "Rüya ya!" yaptı gülerek.
Bu çocuğun benle garezi ne? neyse pek takmadım.
Parti başladı herkes pistte dans ederken Arda kenarda duruyordu ve gözünü ayırmadan beni izliyordu.
Dışarda da Ege ve Kemal vardı. Ege Fidan'ı görmek için gelmişti, Kemal de onun yanında öylesine.
Kemalle 5 yıldır görüşmüyorduk. Birbirimizi görünce sarılıp biraz eskilerden söz ettik. Ne güzel günlerdi. Şuan annemin öğrencisiydi ve annemle gayet iyi anlaşıyorlardı, biraz annemle olan konuşmalarından bahsetti ve sürekli benim hakkımda konuştuklarından söz etti. Nasıl yani? Neden Cengiz Topel'de gündelik konu benim?
Bu geceyi biraz geç kapattık. Eve dönerken gecenin kritiğini yaptık Gül'le, ardından evlere dağıldık.
Garip hissediyordum. Çünkü ben küçükken Kemal'i çok severdim. Çocukluk aşkımdı diyebilirim. Ama ona sarıldığımda hiç heyecanlanmadım. Arda'nın bana öyle bakmasında da aynı şekilde. Sadece İvan'ı düşünüyordum. Sevgilim, bu gece hiç yazmadın. Hatta 3 gündür hiç konuşmuyoruz. Bende sana yazamam ki gururdan. Ah şu kahrolası gurur. Sevgilime karşı bile böyleyim. Lütfen yaz İvan, lütfen sevgilim...Yazmadı...