KADER MİYDİ?

145 13 2
                                    

Ne yaparsan yap kurtuluşun yoktur. Başına gelecekleri durduramazsın. Yaşanacaktır başka şansı yoktur. Bazen birileri sebep olur yaşananlara ama seni kandırmak uğruna kader derler sana. Bu senin kaderin. Peki ya kader o neydi? Sebep olduklarımız mı? Yoksa yaşayacaklarımız mı?

(Yixing)

Karşımda duran koca saraya bakıyorum. Yifan'ın dediği gibi bu saray kurtuluşum için tek çıkış kapısı mı? Ya kurtuluşum kendisiyse? Etrafıma baktım herkes beni bekliyordu. Daha fazla beklemenin bir anlamı yoktu. Gidip görelim neler olacak.

Saraya daha adımımı atar atmaz adım söylendi ve sayamadığım kadar çok nedime muhafız beni karşılamaya geldi. Bu kadar ilgiye alışık değilim. Ne yapayacağımı bilemedim. Beni hemen kralın dairesine götürdüler.

Kralın dairesine gidene kadar biraz inceledim sarayı. Bizim pardon babamın sarayından daha büyüktü. Dövüş çalışmalarının yapıldığı alan çok büyüktü. Kim bilir Yifan burada ne kadar iyi dövüşürdü. Yifan demişken o nerede? Arkamı dönüp baktığımda bana donuk yorgun gözlerle bakıyordu bir yandanda peşimden yürüyordu.

Karalın dairesinin önünde geldiğimi haber vermelerini beklerken kapıda teni bembeyaz bir adam gördüm. Bakışları tıpkı Yifan'ın bakışları gibi yorgun ve donuktu. Benimkiler gibi hüzün doluydu. Acaba oda mı acı çekiyor? Kim bilir?

Krala sonunda beni anons ettiler. İçeri adımımı atar atmaz pişmanlık doluydu içim. Yolculukta kaçabilirdim ama Yifan gelmeyecekse ben böyle de ölebilirim. Bu yüzdende kaçmadım yapamadım.

Krala klasik selamları yaptıktan bana gösterilen yere kralın yanına oturdum. Karşımda ise evleneceğim prens olduğunu tahmin ettiğim esmer tenli yakışıklı bir adam oturuyordu.

"Günlerdir gelmenizi bekliyoruz prens Yixing. Ülkemize hoşgeldiniz. Sizi burada görmek çok güzel. Öyle değil mi prens Jongin?"

Doğru tahmin etmiştim karşımdaki prensti hem de gelmeme sevinmemiş bir prens. Prens bana kısa ama ters bir bakış attıktan sonra " Evet bekliyoruz. Ama sevinme konusunda kesinlik veremem. " dedi.

Anladığım kadarıyla benimle aynı kaderi paylaşıyordu. Üzgünüm prens bende aynı durumdayım.

- Ne diyorsunuz prens? Siz onun kusuruna bakmayın prens. Prens Jongin şimdi dairenize gidin. Prens Yixing leydiler sizi konağınıza götürsün. Yarınki ziyafette gelişiniz duyurulup kutlanacak. " olanlara sadece eğilerek cevap verbildim. Ne diyebilir ki insan kalbi paramparçayken?

~•°•~

(Yifan)

Kral dairesinin önünde prensimi bekliyordum. Karşımda bembeyaz tenli bir adam duruyordu. Yorgun görünüyordu. Kim bilir belki saray insanı bu hale getiriyordu.

Kral dairesinden esmer tenli bir adam çıktı. Üzerinde veliaht kıyafetleri vardı. Yüzü gergin ve öfke doluydu. Kimseye bakmadan beyaz çocuğun önünden geçip gitti. Beyaz adam hiç vakit kaybetmeden arkasından gitti.

Dairenin kapısı ikinci defa açıldığında Yixing'in melek yüzü göründü. Yanında bize eşlik edecek bir leydi belirdi. Bizi prensin dairesine götürüyordu.

Prensin dairesine gelince Yixing bana döndü. Gözleri yine aynı bakıyordu. Bırakma diye adeta bağırıyordu. "Yolun sonuna yaklasıyoruz Yifan belki hiç geri dönemeyiz." gözleri doluyordu. Yapma Xing beni böyle öldürme.

İkimiz içinde yapacak pek bir şey yok. Sadece olacakları izlemek kaldı ikimize. Sen her ne kadar bana beni bırakma desende Xing özür dilerim layık olmadığın bir hayat veremem sana.

AŞK İÇİN KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin