Önemliiiiiiiiiiiiiiii!!!!!!!!!!!!! WATTPAD a çıkan bir sorun nedeniyle Sonsuza Kadar bölümü eksik çıkmış. Kusura bakmayın lütfen.
(Yixing)
Bugün herkes telaş içinde. Bu gece gelişim için bir ziyafet veriyordu kral. Vay benim için ha? Daha önce kimse bana hoşgeldin demezken simdi gelişim için ziyafet ha çok fazla ironi.
Kralın bir kaç muhafızı ve danışmanı bana ve Yifan'a sarayı tanıtıyorlardı. Kralın ilgisi bizim üzerimizde çoktu. Ama oğlu için aynı şeyler geçerli değildi. Onu da anlıyorum ne de olsa aynı kadere sahibiz. Galiba ikimizde çok yara aldık. Bu evliliği istemediği öyle belli oluyordu ki bir an kendinden nefret etmekten alıkoyamıyordu insan. Unuttuğu bir şey var o da bu evliliği istemeyen bir tek o değil.
Bu sarayın her yanı, kralın dairesinden tut mutfakta ki aşçının odasına kadar her yeri muhteşemdi Çinde ki saraya nazaran. Bu saray fazla kasvetliydi. Boğuyordu insanı, zindandaymışsın hissi veriyordu. Isınamadığım için böyle hissediyor olabilirdim belki de.
Danışmanlar son olarak daireme ait mutfağı gezdirdiler. Burada son derece lezzetli yemekler yapılıyordu. Danışmanlar ve korumalarla yemek yiyerek bugün ki geziyi bitirdik. Daireme geçip bu gece ki ziyafet için hazırlanmam gerekiyordu.
Daireme yürürken yanımda tek kelime etmeden Yifan' a baktım. Gözleri her zaman ki gibi acı taşıyordu. Neden böyle? Kim için acı çekiyordu? Onu anlamak çok zordu.
Yifan ile olan ilişkim de acı çekmek, özlemek,yara almak altın kuraldı. Ondan kaç defa kaçtım bana soğuk olduğu için. Dayanılması zordu buna. Onunla eskisi gibi olmak istiyorum ama o bu kadar soğukken bunu yapamam.
Dairemin önüne gelmiştik. Ziyafet için hazırlanmaya giden leydiler sayesinde ikimiz tektik. Yavaşça arkama ,ona döndüm. Yıllar geçse de hep arkamda beni korumaya hazır olacak mısın Yifan? Her arkama döndüğümde seni görmek istiyorum lütfen sonsuza kadar yanımda kal. Beni bırakama soğuk olman mühim değil. Bunu bile bile seni sevdim zaten.
Öylece onun yüzüne bakıyordum. Oda benim yüzüme bakıyordu. Yüzü o kadar çökmüştü ki bakarken içim bin bir parçaya ayrılıyordu. Ona sevdiğimi haykırmak istiyordum. Buradayım seni korumak istiyorum. Ama sen ister misin onu bilmiyorum.
"Yifan" söylemek istediğim çok şey vardı ama ben sadece bunu diyebildim.
"Bir isteğiniz mi var efendim?" bu sözleri içimi yakıyordu. Bana efendim demesinden nefret ediyorum. Efendim yerine Xing demeliydi. Evet Yifan bir isteğim var beni sevmeni istiyorum. Beni sever misin? Lütfen beni sev.
"Yok bir şey Yifan." bütün söylemek istediklerimi her zaman ki gibi içime gömdüm. Henüz onları dile getirecek cesaretim yok. Aceleyle daireme girdim.
Niye böyle olduk Yifan' la? Kim yaptı bunu bize? Bunu yapandan nefret ediyorum,beni buraya gönderen babamdan abim Luhandan nefret ediyorum, beni doğurup bir köşeye atan annemden nefret ediyorum. Beni sevmeyen sevmekten uzak Yifan' dan nefret ediyorum. Bu nasıl bir acıydı? Nasıl başa çıkardım?
~•°•~
(Sehun)
Prensin dairesinde ziyafet için hazırlıyordum prensi. Yardıma gelen yardımcıları kendim yaparım diye kovmuştu. Sonra kimse görmeden beni çekiştirip kendisini hazırlamamı istedi.
