3. BÖLÜM

16 5 0
                                    


     Kayra ilk başta isteksizce ısırdığı tostundan aldığı sıcacık ve lezzetli tatla kalanını iştahla yedi. Çayını da midesine zevkle gönderdikten sonra, bedenen kendini daha iyi hissediyordu. Kolundaki ince sızıyı ise duymazdan gelmeyi seçti. Bu kez kesin kararını vermişti. Geçmişindeki sisi dağıtmak için dayısıyla sınırlı kalmayacak olayı bilen gören başkalarını da araştıracaktı. Üzerine gitmedikçe hiçbir sorunun çözülmesi mümkün değildi. Artık küçük bir çocuk değildi, korkularının da geçmişinin de üzerine gitmesinin zamanı gelmişti. Başka türlü hayatına devam edemezdi. En azından geçmişiyle karşısına dikilen insanlara verecek bir cevabı olmalıydı. Annesi gerçekten babasının katiliyse de hayatının hatırlayamadığı kısımlarında başka bir gerçek gizliyse de bundan emin olmalıydı. Aldığı kararla henüz yolun çok başında olsa da hatta yolu bile bilmiyor olsa da içini bir ferahlık kapladı. Sanıyordu ki bu bile büyük bir adımdı. Çay bahçesinden çıkarken de arabasına binerken de küçük bir gülümseme vardı artık dudaklarında.

Kayra'nın yol boyunca düşünerek belirlediği adımları uygulayabilmesi saatleri belirli bir işte çalışırken mümkün olmayacaktı. Onun sadece kendisine ait olacak bir zamana ihtiyacı vardı. Buyüzden şimdilik senelik iznini kullanmaya karar verdi. Duruma göre de sonrasına zamanı gelince bakacaktı. Çalıştığı lojistik firmasına giderek patronunun üçüncü kattaki odasına çıktı. Odaya girmeden önce kolundaki bandajın görünüp görünmediğini kontrol etti. Neyse ki penyesi dirseklerine kadar uzandığı için kesiğin olduğu bandajlı yeri tamamen kapatmıştı. Kapıyı tıklatarak patronu, aynı zamanda dayısı Kemal Bey 'in arkadaşı, Semih Bey'in "Gel" demesiyle odaya girdi. Semih Bey kişilik olarak merhametli ve babacan bir yapıya sahipken iş konusunda disiplinli ve hataya tahammül gösteremeyen biriydi. En azından ikinci hatadan sonra...

Semih Bey, Kayra'yı karşısında üzerinde kot pantolon, penyeyle ve öylesine topladığı saçları, makyajsız yüzüyle görünce şaşırdı. İş ortamında her zaman giyimine özen gösteren bir kızdı Kayra. Şimdi bu halini ve solgun yüzünü görünce Semih Bey ters giden birşeyler olduğunu anladı. Genç kız girdiği odanın kapısını kapatarak patronuna doğru yürüdü.

"Günaydın Semih Bey. " diyerek masasının önünde durdu.

"Günaydın Kayra. " derken karşısındaki genç kızı dikkatle süzmeye devam etti. Kendisi sormadığı müddetçe Kayra'nın asla durumuyla ilgili açıklama yapmayacağını bilecek kadar iyi tanıyordu bu kızı. Gerçi sorsa da anlatmak istemiyorsa anlatmazdı ya yine de şansını denemek istedi Semih Bey.

"İyi görünmüyorsun bir sorun mu var? "diye sordu. Kayra'nın yüz ifadesinden geçen tedirginlik açıkça okunuyordu. Gerçi tedirgin olmasını gerektirecek bir şey de yoktu. Sonuçta hakkı olan izninden kullanmak istediğini söyleyecekti. Birkaç saniye sonra gözlerini kaçırarak;

"Hayır... Yani evet." diyerek tekrar duraksadı ve sıkıntılı bir nefes verdi.

" Sizin için sakıncası yoksa senelik iznimin tamamını kullanmak istiyorum. " kelimeleriyle cümlesini tamamladı.

Kayra iki yıldır senelik iznini kullanmamıştı ve yaklaşık bir aylık izin hakkı vardı. Kaşlarını yukarı kaldırarak başını olumlu anlamda sallayan Semih Bey şaşkındı. Ancak bu isteğini haklı bulmakla birlikte onun için endişelenmeden de edemedi. Açıklama yapmadan sadece isteğini dile getirmesi genç kızın konuşmak istemediğini belli ediyordu ve üstüne gitmemek adına fazla irdelemedi. 'Nasıl olsa Kemal'den öğrenirim' diye düşündü ve karşısında vereceği cevabı bekleyen Kayra'yı daha fazla kıvrandırmadan istediği izni verdi.

"Peki kullan ama bir şeye ihtiyacın olursa beni muhakkak ara." diye bir sıkıntısı olduğunu anladığını belirtircesine tembihledi.

"Ararım Semih Bey teşekkür ederim." diyerek kapıya döndü Kayra. Çıkmadan önce arkasına bakıp Semih Bey'e buruk bir tebessüm göndererek araladığı kapıdan çıktı.

SİSLİ GEÇMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin