Kayra şimdiye kadar yediği en güzel menemen olduğunu düşünerek son lokmasını da ağzına attı. Birlikte masayı toplayıp ellerinde çaylarıyla salona geçtiler. Yavuz üçlü kanepenin bir tarafına otururken Kayra da hemen yanındaki tekli koltuğa oturmuştu.
"Evet seni dinliyorum. " dedi Yavuz genç kıza dönerek.
Kayra adamın yemek boyunca birşey sormamış olmasından unuttuğunu düşünmüştü ama anlaşılan öyle olmamıştı. Ne kadar inatçı olduğunu ve istediğini elde edene kadar peşini bırakmayacağı da bildiğinden el mecbur anlatmaya başladı.
"Geçen yıl arkadaşlarımla birlikte yeni açılan bir restorana yemeğe gitmiştik. Saat on buçuk civarı yemeğimiz bitip ayrıldık. Arabam tamirdeydi evimde mekana uzak olmadığı için arkadaşların eve bırakma teklifini kabul etmeyip yürümeye başladım. Geçtiğim bir mağazanın vitrininin camından arkamda birini farkettim. Önce tesadüf olduğunu düşündüm. Sonuçta caddede benim gibi yürüyen bir sürü insan vardı. Buyüzden üzerinde durmadım ve yürümeye devam ettim. Ancak evimin sokağına döndüğümde hala arkamdaydı. Ama bana yetişmeye çalışmadı aramızdaki mesafeyi koruyarak izledi sadece. Eve girip kapımı kilitledikten sonra gizlice pencereden baktığımda sokakta olduğunu dairemin bulunduğu kata baktığını gördüm. Arkadaşlarımdan biri polisti. Hemen onu arayıp takip edildiğimi söyledim. Bir süre sonra ekip arabasını sokağın başında gördüğünde koşarak kaçtı. Tam bir eşkal veremediğim için bulunamadı. O geceden sonra birkaç kez daha izlendiğim hissine kapıldım ama paranoya yaptığımı düşündüm ve kafama takmadım. Zaten arkadaşlarımda bir süre beni yalnız bırakmadılar. "
Kayra'nın anlattıklarıyla Yavuz yüz ifadesinden anlaşılmasa da gerilmeye başlamıştı. Elindeki fincanı sehpaya bıraktıktan sonra oturduğu kanepenin ucuna kayarak uzanıp Kayra'nın ellerini tuttu.
"Bundan sonra dışarı tek başına çıkmanı istemiyorum Kayra. Ben olmasam da çalışanlardan birini yanına al. "
Şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı Kayra. 'Ah yine emir vermeye başladı' diye geçirdi içinden.
"Şaka mı yapıyorsun? Serserinin biri peşime takıldı diye korumayla falan gezecek değilim. " diye itiraz etti ellerini Yavuz'un ellerinden çekerken.
"En azından bir süre güvende olduğundan emin olana kadar. "
"Gerçekten saçmalıyorsun buna hiç gerek yok. Ayrıca ben burada işlerin nasıl yürütüldüğünü öğrenmek istiyorum sürekli ayağıma dolanacak birini istemiyorum yanımda. "
Kayra koltuktan kalkıp pencerenin önüne yürüdü. Yavuz'un onu önemsiyor olması ve korumacı tavrı hoşuna gitmişti ama 'korumayla dolaşmak mı?' İşte bu gülünçtü. Yavuz yanına gelip omuzlarından tutarak onu kendine çevirdi ve yüz yüze gelmelerini sağladı.
"Geçen yıl ve bu akşam başına gelenler senin hafife aldığın kadar basit şeyler değil Kayra. Şans eseri kurtulmuş olabilirsin ama bu her zaman öyle olacağı anlamına gelmez. Sana gerçekten değer veriyorum ve zarar görmeni istemiyorum. Söylediklerimi kulak ardı etme lütfen." Derken kanepenin ucuna kaydı ve Kayra'yı da tuttuğu ellerinden çekerek kendine yaklaştırdı. Yüzlerinin arasında çok az bir mesafe vardı. Yavuz bir elini bırakarak belinden kavradı. Dizleri birbirine yaslanmış, nefesleri yüzlerine vuruyordu. Kayra bu hareketin ardından ne geleceğini tahmin edebiliyordu. Kendini anın akışına bırakmakla geri çekilmek için bocalarken Yavuz'un telefonu çalmaya başladı. Yavuz bir süre hareketsiz kalsa da sonunda bezgin bir nefes vererek Kayra'dan uzaklaştı ve telefonunu açtı. Bu sayede Kayra da içine düştüğü ikilimden kurtulmuş oldu. Gerilen vücudu araya giren mesafeyle rahatlasa da küçük bir hayal kırıklığı yaşadığını da inkar edemezdi. Tıpkı ona olan duygularını da inkar edemediği gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİSLİ GEÇMİŞ
Fiksi UmumHatırlamadığı geçmişini ve ailesinin ölümünü araştıran genç bir kız, Kayra. Fotoğrafını görür görmez Kayra'dan etkilenen ve kendini ona yardım etmeye adayan genç bir adam Yavuz.