Kayıp Abinin Gizemi/MİNSUNG

~4~

Nasılsınız?5 günün telafisi olsun diye her gün yazmaya çalışıyorum ama dersler var malum pek yazamıyorum lütfen kusura bakmayın.İyi okumalar
!Dikkat: Minho'yla karşılaşma yakın!

Jisung'dan...

Uyandığımda hastane odasında yatakta yatıyordum.Gözlerimi yavaş yavaş açtım ve etrafa bakınmaya başladım.Ahh tabi ya şimdi hatırlıyorum en son o sikik piç beni bıçaklamıştı doğru ya.
Tam yerimden kalkacaktım ki ağzımdan bir inilti koptu.Karnım feci şekilde yanıyordu.

Neyse hemşireyi çağırmak için bir tuş vardı hemen o tuşa bastım.Yaklaşık 3-4 dakika sonra hemşire geldi "Jisung bey?Bir sorun mu var?Bu arada geçmiş olsun ağır yaralanmışsınız" "Ah teşekkürler.Şeyy acaba ekibim gelebilir mi?" "Doktorla konuşmam lazım konuşup geliyorum" Başımı salladıktan sonra hemşire odadan ayrıldı.

Bende başımı güçsüzce yastığa koydum çünkü gerçekten moralim yokt- Ne!Bir dakika bir dakika.B-bu süliet."L-Lee Minho" "Özledim seni başkomiser"

Daha sonra kıkırdayarak yanıma yaklaşmaya başladı "Senin ne işin var piç.Hem...hem sen nasıl girdin buraya" "Ahh salak mısın başkomiser seri katilim ben her yere girerim.Yer altını hükmediyorum da" Şok olmuş bir hâlde onu izlerken yeniden konuştu "Neyse hemşire geliyor ben kaçtım.Ha bu arada bir daha geleceğim" "Gelme geber şerefsiz" Kahkaha atarak camdan atladı.Evet evet yanlış görmedim camdan atladı.İyide çok yüksekteydik nasıl atladı ki.Ama yer altına hükmettiğini söyledi büyük ihtimalle onlar yardım ediyordur.

Tam bunları düşünürken hemşire içeri girdi"Jisung bey doktor hanım sorun olmayacağını söyledi ancak temasta bulunmanız yasak mikrop kapabilir yaranız" "Tamam yeterki gelsinler" "Pekâlâ çocuklar gelin"

Hemşire bunu söyler söylemez Changbin içeri daldı ancak yere yapışması bir oldu.Çok büyük bir kahkaha kopardığımda acıyla inledim"Changbin de alel-acele yerden kalktı ve yanıma geldi

"Jisung!Jisung iyi misin?" "İyiyim Changbin ama hâlâ acım var" Daha sonra tüm ekibim sırayla girdi.Ancak sadece Jeongin yoktu"Jeongin nerde?" "İşi varmış neyse Jisung iyi misin geçmiş olsun" "Sağol Chan hyung" "Geçmiş olsun başkomiserim" "Teşekkürler Jisoo" Daha sonra herkes sırayla geçmiş olsun diledi.

Ardından hepsi bir koltuğa oturdu ama Yeji ve Hyunjin ayakta kalmıştı "Ee başka koltuk yok mu?" "Ne- ayh sanırım bayılacağım" "Ya abi 2 dakika dur yerinde.Başkomiserim başka koltuk yok mu?" "Maalesef yok" Kız oflayarak yere oturdu."Abi otursana?" "Ya kızım salak mısın yer pistir oturmam be-" Hyunjin sözünü tamamlayamadan Yeji kolundan tuttu ve yere oturttu.Hyunjin nutku tutulmuş gibi otururken Felix konuştu "Başkomiserim bir isteğiniz var mı?" "Var" "Nedir?" "Büroda kimler kaldı?" "Hwasa,Solar,Soyeon,Taeyong ve amirim kaldı" "Tamam babamı yollayın" "Ne?" "Benim bürom değil mi istediğimi kovarım" "İyi ama başkomiseri-" "Sözümü ikiletme Felix.Neyse bugün aşırı yorgun ve halsizim biraz dinlenmem lazım dışarı çıkabilir misiniz hem büroya geçin Jeongin'in nerde olduğunu da öğrenin" "Tamam başkomiserim size iyi dinlenmeler yeniden geçmiş olsun"

Ekibim ayaklanıp dışarı çıktıkları sırada hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı.Saat 23.46 civarlarında telefonum çaldı.Hala uyumadım çünkü uyku tutmadı.Neyse çalan telefonuma baktım arayan kişi babam denen o piçti "Buyrun Peter bey?" "Jisung!Oğlum iyi misin?" "Tıch senin umrunda mıyım sanki!" "Jisung oğlum bak yapma.Nasılsın geçmiş olsun yaralanmışsın.Merak etme o sikik Min Yoongi'yi yakalattıracağı-" "Gerek yok iyiyim ben mümkün olmadıkça bir daha arama"

Telefonu yüzüne kapattım.Babama neden bu kadar mesafeli davranıyorum diye sorarsanız küçükken bana şiddet uygulardı ve şimdi yüzsüz gibi iyi olup olmadığımı soruyordu.İsterseniz geçmişte yaşanmış bir olayı anlatayım.Bu arada annen nerdeydi diye sorarsanız annem beni doğururken vefat etmiş ve babamın bana şiddet uygulamasının sebebi de buydu.

Bir de abim vardı ama şu an nerede olduğunu dahi bilmiyorum adını bile hatırlamıyorum tek hatırladığım çok güzel gamzelerinin olmasıydı.Neyse gelin anlatayım

20 yıl önce

Henüz 6 yaşındaydım.Bugün annemin ölüm yıl dönümüydü.Abimin işi olduğu için tek başıma mezarlığa gidecektim.Zaten babama yakalanırsam beni çok feci döverdi.Babamın eve gelmesine 30 dakika vardı.Hemen üzerime ceketimi aldım elimde güllerle dışarı çıktım.
Çok zengin biri değildik bu yüzden ayağımda eski bir spor ayakkabı vardı.

Neyse yaklaşık 10 dakika sonra mezarlığa geldim.Nefes nefese annemin mezarını aramaya başladım.Abimle bir kere gelmiştik bu yüzden nerede olduğu halâ aklımdaydı.

Sonunda annemin mezarının önüne geldim ve durdum.Gözümden yaşlar akarken zar zor yutkundum ve konuştum "A-anne" Sesim titremiş ve boğuk çıkmıştı.Daha sonra gözyaşlarımı sildim ve elimdeki kırmızı gülü annemin mezarının üzerine koydum "ölüm yıl dönümün kutlu olsun a-annem.İyiki varsın.Belki ölü olabilirsin ama hep benim kalbimde olacaksın.Seni seviyorum.Şimdi gitmem gerek babam buraya geldiğimi duyarsa beni fahvede- Ahh"

Bir kişi saçımdan tutup beni yerde sürüklemeye başladı.Kim olduğuna baktığımda babam olduğunu gördüm "Sen ne hayırsız birisin böyle şerefsiz çocuk!Annen senin yüzünden öldü anlıyor musun!Sen ka-til-sin!" "Bab-" Sözümü tamamlayamadan babam yüzüme tokatı yapıştırdı"Bu gece eve gelmek yok sana anladın mı beni! Gözüm görmesin seni yarın sabah gelirsin geber burda!" Saçımı yeniden tutup yere fırlattı ve karnıma 2 tekme geçirip gitti.Karnım ve yüzüm çok kötü acıyordu ancak dayanmalıydım.Annem beni böyle görse üzülürdü.

Ağlayarak ve hıçkırarak annemin mezarının başına döndüm."A-anne sanırım bu gece beraberiz" Ağzımdan ufak bir kıkırtı firar etmişti.Daha sonra dizimi kendime çektim ve hüngür hüngür ağlamaya başladım"A-anne abim nerde?Beni neden kimse korumuyor?Ben onlara naptım?" Ağlamam sonunda durduğunda kendime ufak bir alan açtım ve oraya kıvrılıp uyumaya başladım çünkü çok yorgundum.

Minik Jisung sonunda uyumuştu ancak bilmediği bir şey vardı.Köşede oturmuş onu izleyen kızıl saçlı oğlanı fark etmemişti...

Ayy bence harika oldu ama Jisung'un çocukluğu çok berbat ve nasıl başkomiser oldu diye sorarsanız babası okula gönderiyordu yani güzel bir lise ve üniversite kazandı Jisung daha sonra abisi onun küçükken polis olmasını istediği için polis oldu.Babası aslında başkomiserdi ancak yaşlandığı için Jisung'u başkomiser yaptı.Neyse biraz karıştırmış olabilirim özür dilerim şimdiden.Öptüm muck<33