Bölüm/28

6.8K 294 63
                                    

Uzun bir zaman sonra burdayım, diğer bölümü aceleyle yazdım yazım hataları olmuştur mutlaka, neyse iyi okumalar bol yorumlar pls. Yazma hevesi gelsin az yoksa yazmayı bırak uygulamaya giresim gelmiyor.

Medya-Azgın Aslan

-
-
-
-
-

Yataktan kalkarak ağrıyan belimi okşadım. Aslan artık iyice sapıklara dönmüştü. Gördüğü her boş vakitte duvar köşelerine çekip tüm enerjimi sömürüyordu. İlkinin üzernden alışmıştım, eskisi kadar canımı yakmıyordu! Tabi öküz sevgilim insanca davranırsa yanmıyordu. Ama benim öküz nefes alsam kaldırıyor çocuk gibi istediğini verene kadar peşimde geziyordu.

Babamla bol bol konuşup aramızdaki sorunları halletmiştik. Baba sevgisini en derinden hissettiriyordu bana öyle mutluydum ki,  hiç böyle olmamıştım.  Bana sürekli Berkay dese de aldırmıyorum.

Bir sorun daha vardı...  Çetin abi çıkalı baya olmuştu. Babam, Ahmet abi ve Aslan da çıkacaktı bu düşünceler yeme içmeden kesmişti beni, Mehmet de bi ihtimal çıkacaktı.  Ali'nin daha 3 ayı vardı. Benim hala ne olacağım belli değil ortada bok gibi kalmıştım.
4 gün sonra çıkıyorlardı, bir diğer korkum ise onlar olmazsa burdan sağ Çıkmayacağımın hissiydi.  Her ne kadar bana güven vermek isteyip üzülmemi engellemeye çalışsalarda olmuyordu.

Kalktığım yatağa kendimi tekrar bırakarak iyice gerindim. Sapık sevgilim arkadaşlarıyla oturmuş önemli bir şey konuşuyor gibiydi,  arada gözleri bana kayıyordu.  Oflayıp babama baktım,  Lan!  Bas baya cilveleşiyorlardı Ahmet abiyle.  Bende sik gibi yatağımda oturuyordum. Sevgilim kendi kafasındaydı oh ne güzel, Hevesle kalkıp Ali'ye bakındım, etrafta yoktu sanırım lavabodaydı.  Ayaklanıp oraya ilerledim, hem Ali'ye bakardım hemde yüzümü yıkardım. Dilime dolanan şarkıyı fısıldayarak lavaboya ilerledim,  sesim güzeldi ama ben utanıyordum söyleme.

Lavabonun kapısını açıp içeriye girdim duyduğum inleme sesiyle kendimi hemen dışarıya atıp kapıyı sertçe çekip kapattım,  bazı bakışlar bana dönmüştü, Ulan Ali...  Aslan kaşlarını çatarak yanıma geldi,  "Ne oldu yavrum? Niye aniden çektin kapıyı bişey mi oldu?? " Sorgulayan sesine karşı yutkunup kafamı sessizce olumsuz anlamda salladım pek inanmışa benzemiyordu,  elini kapının kulpunu atıp açacağı zaman elini tutup durdurdum.  "Olmaz...  Aslan şey nasıl desem... Ali ve Mehmet içeride ayıp bişey yapıyorlar bizim yaptığımızdan ayıp olur girersek."

Koyulaşan bakışlarıyla bu dediğime pişman oldum, sırıtarak kimseye çaktırmadan bir kolunu başımın üzerine sabitleyip normal yaslanıyor gibi yaptı.  "Neymiş o ayıp şey bizim yaptığımız ayıp şey neymiş anlat hele sen. " bilerek beni utandırmaya çalışıyordu. Her ne kadar hoşuma gitse de o hallerimiz utanıyordum. İçeride ki inleme sesleri kısık kısık gelmeye başladı.  Onların yerinde kendimizi kısa bir an düşününce yutkundum,  benim alt taraf uçuşa geçmişti. "Ya Aslan.... " cilveli cilveli konuşup kıkırdadım,  Aslan'ın dayanamadığını biliyordum kim derdi ağzıma sıçan Aslan'ın peşimde kedi gibi gezeceğini böyle aklını alırım işte Aslan efendi.

"Aslan kurban olsun sana boncuk gözlüm bakma şöyle baban ağzıma ediyor sonra oğluma sulana sulana bakma diye." sızlanarak konuşması öyle tatlı gelmişti ki ağzını ısırmak istedim. "Aslan şuan küçük bebek gibi çok tatlısın." Kaşlarını çatarak baktı bana elini kapıdan çekip gömleğini düzeltti.  "ben mi tatlıyım?" çatılı kaşlarına bakınca yutkunmadan edemedim, bu halinden korksam da azdırıcı olduğu da bir gerçekti ama yelkenler suya inmeyecekti Aslan'ım.

Gözlerimi kocaman açıp bir kaç adım atarak gömleğinin ucundan tutup okşadım."Niye Aslan sevgilim değil misin? Benim tatlım olsan ne olacak ki sevmiyor musun beni? Sen hep demez misin insan sevdiğinin gerekirse kölesi olur diye...  Şimdi sana tatlı dedim diye kızıyorsun bana." Burnumu çekip sevimli ifademi bozmadan ona kısa bir bakış atıp gömleğini bırakıp trip atarak yatağıma ilerledim,  Seni yola getirmesini bilirdim ben elbet,  peşimden geldiğini hissediyordum. Yatağıma oturup kollarımı göğsümde bağladım.

HÜCRE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin