bölüm/7

11.2K 508 256
                                    

Şuraya bir Baran bırakayım gelir gider öperiz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şuraya bir Baran bırakayım gelir gider öperiz. İyi okumalar... Aklımda olan en güzel model bu oldu çok sevimli geliyor bana.

__________________________
⠀⠀⠀⠀
⠀⠀⠀⠀
Günler su gibi geçiyordu, gözlerimi aralamak istemesemde mecburdum. Dur bugün birşey vardı. Hatırladım evet evet kesinlikle hatırladım, hemen yataktan fırlayıp masanın başına gelerek biraz yüksek sesli konuştum.

"Koğuş kalk!!! Bugün havalandırmaya çıkacağız YAŞASIN, KALKARSANIZ SİZE GÜZEL BİR MENEMEN YAPARIM.".

Yüksek sesim yüzünden kulağıma gelen küfürler, sırıtmamı sağladı, yavaş yavaş kalktıklarını görünce yüzümü yıkamak için lavaboya ilerledim, tam eğilemiyordum, yaralarım sızlıyor yer yer kabuk bağlıyordu, bakmak istemiyordum, bugün mutlu geçecekti be valla bak hissediyordum bu sefer, geldim geleli vücudumda sayısız iz oldu, havalandırmaya yataktan kalkıp çıkamadım. Ama bişeyler düzelecek gibiydi sanki.

Olacaktı Çetin abinin sözü vardı hem, daha fazla oyalanmadan kafamı da çok eğmeden yüzümü yıkamaya çalıştım. Pek beceremesem de zorlukla halledip getirdiğim havluyla sildim. Arkamı dönüp çıkacakken Kuyruksuz Aslan'ın dik bakışlarıyla karşılaştım, kafamı yere eğip yanından geçerek oradan ayrılıp mutfağa geçtim, omzumda olan havluyu Ali'nin uykulu yüzüne atıp güldüm, şerefsiz çok tatlı tepkiler veriyordu.

"Baran ecdadını siktirme bana bak, oğlum sen ne yapıyorsun? Sabah'ın köründe daha kargalar Bokunu yememiş tepemizdesin."
İsyan ederek konuşmasına sadece omuz silktim. Saat 8.20 olmuştu 10 gibi havalandırmaya çıkacaktık mecburen uyanmaları gerekiyordu.

"Hadi hadi boş konuşma elini yüzünü yıka gel bana yardım et." Ağzında bişeyler geveleyip mutfak kısmından çıktı, o gelene kadar bende domates ve soğan doğramaya başladım. Hızlıca doğrayıp bitirerek aldığım tencerede soğanları halledip sonra üzerine domatesleri ve biberleri attım, tuz ve diğer malzemelerini de atıp kapağını kapatıp pişmeye bıraktım, inşallah doğru yapmıştım. Güzel olmazsa valllahi döverlerdi beni burada hem erkenden kaldırdım diye hemde aç bıraktım diye.

Yemek tamamen pişince diğer malzemeleri masaya dizerek tabak çıkarıp onları da koyarım, biraz karışık olsa da yaptığım güzel kokulu menemeni tabaklara koyup her zaman oturduğum sandalyeye otururum.

"Evet millet bugün yemekler benden, hadi dalın bakalım siz yemek yememişsiniz be mideniz biraz yemek görsün." Egoist diye söylenmelerini duymazlıktan gelip ekmekten bölerek menemene banarım bı kere alıp ağzıma atar iyice çiğnerim, lan bu gayet güzel olmuştu ya, ikinci kere ekmeğimi bandıracakken Ramiz'in elinin su bardağına çarpmasıyla tabağımın içine döküldü.

"Ah be Kusura bakma Baran, yanlışlıkla oldu, neyse başka zaman yersin sende canım tüh yemek de kalmamış ki hiç." Yalandan üzüntüsü o kadar belliydi ki bişey diyemedim. Zaten ne diyebilirdim ki, aniden önüme bırakılan 6-7 tabakla şaşkınca etrafima baktım herkes gülümseyerek bana bakıyorlardı, istemsizce alt dudağımı büzüp ağlamamak için kendimi kastım ulan ne şekerlerdi bunlar be.

HÜCRE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin