Seungmin, sponsorlarla olan aylık görüşmesini bitirmiş, elinde ki paket yiyeceklerle minho'nun evinin yolunu tutmuştu.
İnanın yürümeye mecali yok ama Minho o kadar yalvardı ki mecburen bunu yapacak.
Bu yüzden nefeslerini kontrol etti. Güvenliğe selam verdi ve arkadaşının evine girerken konuştu.
"Geldim!"
Ayak sesleri duyuyordu ama dönmedi. Hırkasını çıkarttı ve yerine asarken onu gördü.
Yüzünde ki ifade bariz ortadaydı ve seungmin bununla yüzleşmek için çok güçsüzdü.
"Neden söylemedin?"
Soru açıktı ama asıl merak ettiği şey kimin söylediğiydi. Etraflı düşününce aslında pek seçenek kalmıyordu ama emin olmaktan zarar gelmezdi.
"Kim söyledi?"
"Eski sevgilin."
Beklenen hareket.
Seungmin elindekilerle yanından geçip mutfağa girdiğinde minho onu takip etti. İkisi de bir yere yetişmek ister gibi hızla yürüyorlardı.
"Cevap ver artık!"
"Ne duymak istiyorsun?! Sana söylemiş."
"Neden sakladın?"
Seungmin poşettekileri kenara koyup tabaklara uzandı. Minho o an elini tuttu.
"Bana cevap ver seungmin!"
"Bilmiyorum! tamam? bilmiyorum. Sana ne söylemem gerektiğini bilemedim çünkü durumu da bilmiyorum."
"Ne saçmalıyorsun ya?!"
"Anlamıyorsun."
Elini ittirip tabağı aldı ama minho kolay kolay vazgeçmeyi düşünmüyordu.
"Benden bu kadar nefret mi ediyorsun?"
"Minho alakası yok."
"O zaman neden? Anlamıyorum seungmin."
"Çünkü bende anlamıyorum."
Tabağı bıraktı.
Artık tüm odağı onun üzerindeydi.
"Buraya gelmesini istemedim. İşlerin böyle olmasını istemedim ve adını duyduğum an kaçtım. Çünkü bilmiyorum."
"Ona aşıksın..."
Bariz hayal kırıklığı sesinden alana yayıldığında seungmin'in göğsü yandı. Buna verecek bir cevabı yoktu.
Ve artık minho'da konuşmak istemiyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Menajer (2min)✔️
Ficção AdolescenteDünyaca ünlü boksör Lee Minho ve onun Menajeri Kim Seungmin...