+18

2.4K 217 94
                                    

Minho, çocuğun tüm boynuna kendinden izler bırakırken içeri girdi ve ikisini de kapıya yasladı. 

Bir şey düşünmüyor. Hiç bir şey düşünmüyor, kafasının içi resmen sessiz bir kara delik ve tek istediği bu. 

Yıllardır hayalini kurduğu tüm o şeyleri bir kenara bırakarak öpüyor. Kalbinin sesi boğazında yankılanıyor ama tek yaptığı öpmek. 

Açıkta kalan her yeri...Ona ait olmasını istediği her yeri usulca öpüyor ve seslerin hepsini ruhuna gömüyor. 

Kafasını kaldırdığında göz gözeler. 

İnanması çok zor.

Bunu başlatmayı her zaman isteyen taraftı ama konserde yaptığı o jest, seungmin'in önünde ki son engel oldu. 

Young K seungmin'in adını binlerce kişinin önünde seslendiğinde ve ikisi için şarkılarına anlam verdiğinde seungmin ağlıyordu. Kısa sürdü ama Minho gördü. Ve bu minho'ya yetti. 

Eve gelene kadar konuşmadıklarında minho her şeyin ters teptiğini düşünmüştü ama seungmin onu öptüğünde her şey buharlaştı. 

Şimdi duvarla arasında duran adama bakıyor. 

Kızarmış dudaklarına ve şişmiş gözlerine. Öyle tapılası görünüyor ki minho onun için bir mabet yaptırabilir. 

Bunu şimdilik bir kenara bırakıyor. Usulca gömleğinin yakasına tutunurken onu daha yakına çekiyor. 

"Kim Seungmin..."

"Lee Minho..."

Her bir tını kulaklarında öyle bir gümbürtüye neden oluyor ki bundan korkuyor. 

"Bunu yaparsak-"

"Neyi?"

Yaramaz bir ses tonuyla üzerine gidiyor ve bu durumda bile böyle oyuncu olması minho'nun şimdiden bağımlılığı. 

"Seni o odaya alırsam...bunun geri dönüşü olmaz."

"Olmasını isteyen kim?"

Kimse. Şu nokta da kimse bir geri dönüş istemiyor ve minho için bu bir sinyal. 

Onu belinden yakalayıp kolayca havaya kaldırıyor ve bacaklarını beline dolamasını sağlarken anahtarı gelişi güzel yerde. 

Ezbere bildiği evin içinde gözleri kapalı yürümek zorunda. Çünkü seungmin onu delicesine öpüyor ve minho sırf yola bakmak için bundan bir saniyeliğine çekilirse kendini hayatı boyunca affetmez. 

Odasına giriyor ve yatağına ilişiyor. 

Seungmin kendini yatağa bıraktığı an uzanıp onu tekrar çekiyor ve bu minho'nun kıkırdaması için müthiş bir neden. 

Hiç bir yere gittiği yok. 

Bu saatten sonra hiç bir yere gidemez ve bunu bilmek içine öyle bir huzur veriyor ki göz kapaklarının altından yıldızları görüyor. 

Üzerine süzüldüğü çocuğun dudaklarını ezerken beline yaslanıyor. 

Ani temas seungmin'in dudaklarından bir nida söktüğünde minho bunu yutuyor ve daha fazlası için ona sürtünüyor. 

Boynu her şeyi...

Ona bağırırken beliren damarlarının olduğu o bölge öyle kutsal ki minho tam orada can verebilir. Ama şimdilik bunu bir kenara bırakıyor ve dudaklarıyla orayı süslüyor. 

Seungmin de çıkarttığı tüm o tatlı seslerle bunu minho'nun kulaklarına yapıyor. 

Onu daha net görebilmek için geri çekildiğinde şaheserinden mutlu ve hazır ayrılabilmişken üzerinden de kurtuluyor. 

Seungmin uzandığı yerden aklını kaçırdı. 

Onu milyon kez çıplak gördü ama şimdi, tam onu düzmek üzereyken görmek kafasının arkasında havai fişeklere neden oluyor. Onu şu an öpebilir, ısırabilir ve aklında ki tüm o iğrenç şeyleri üzerinde kullanabilir çünkü ona ait. 

Minho tüm hücreleriyle bu yatakta ona ait ve seungmin şimdi gökyüzünde. 

Minho uzanıp bu sefer onu üzerindekilerden kurtarıyor. O seungmin kadar sabırlı değil. Onun için asla olmadı ve bu gurur duyduğu bir şey.

Dudakları bu sefer boynundan köprücük kemiğine, oradan da tam göğsünün üzerine gidiyor. Kalbinin üzerine bıraktığı derin ve anlamlı bir öpücük var. Sanki dudaklarıyla ismini tam kalbinin üzerine kazıyormuş gibi. Ama zaten orda. Seungmin bunu ona söylemek istese de yapamıyor ve sadece saçlarına tutunuyor. 

Sonrası yavaş...

Anlamlı ve zevkli. 

Sabahın ilk ışıklarına kadar yatakta kalıyorlar ve onları ayıran şey changbin'in araması. Seungmin devralıp gelemeyeceğini söylüyor çünkü minho o kadar uçmuş ki tek kelime edemez.

Bugün içerisinde seungmin yürüyemeyeceğinin de farkında ama ona, yatağın diğer ucundan o güzel gözleriyle şehvetli bir şekilde bakarken kim ki hayır desin?

Asla yapmaz ve bu yüzden minho onu banyoya taşımak zorunda kalır. 

Minho'nun banyosunda ilk duş alışı değil ama birlikte ilk kez küvete giriyorlar. 

Minho yaslanıyor ve onu da kucağına çekerek göğsünü sırtına yaslıyor. 

Köpükler eğlenceli. Minho küvetin iki yanına tutunurken başını yana eğiyor ve seungmin onun açtığı alana başını yaslıyor. Ellerindeki köpükleri üflemesi o kadar tatlı ki minho onu öpüyor. 

Bıraktığı izlerin üzerine dokunuyor yavaşça. Ona bunların üzerini kapatmaması için yalvaracak. Hoş, seungmin de pek niyetli değil zaten.

"Seungmin."

"Hmm?"

Ufak bir öpücük.

"Bana ait ol..."

Sesi yumuşacık ve samimi. Seungmin resmen eriyor. 

"Herkese benim olduğunu söylemek istiyorum."

"Yapabilirsin...eğer bana ait olursan?"

Minho gülüyor. Suyun altından beline tutunuyor ve yapabilirmiş gibi onu daha çok kendine çekiyor. Seungmin aşırı keyifli. 

"Bir kontrat falan imzalamak ister misin?"

"Bu yeterli sanıyordum."

Eliyle durumu gösteriyor. 

"Beyninde yer alan o menajerlik kısmının buna ihtiyaç duyabileceğini düşündüm."

"Evet, şimdi aşağılanmış hissediyorum."

İkisi de gülüyorlar ve minho dudaklarını ıslak omzuna bastırıyor. 

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

W.T.F.

Menajer (2min)✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin