Zelzele (GxG)

33.

Ahenk: Yanındaki kim?

Gül: Arkadaşım.

Gül: Ne oldu?

Ahenk: Hiç.

Ahenk: Merak ettim.

Gül: Tamam,kıskanmamışsın gibi yaparız.

Ahenk: Kıskanmadım.

Ahenk: Neyini kıskanayım senin?

Gül: İlgimi.

Gül: Birini senden daha çok sevecek olma ihtimalim seni ürkütüyor,öyle değil mi?

Ahenk: Saçmalamakta üstüne yok.

Gül: Seni senden iyi tanıyorum ben.

Gül: İnkar etmene gerek yok.

Gül: İstediğin cümleleri buraya dizebilirim,ya da gelir yanına kulağına söylerim.

Gül: Öylesine birinin senin canını sıkmasına izin vermem.

Ahenk: Diz buraya o zaman.

Ahenk: Beni rahatlat.

Gül: Ölümüme dek senden daha çok sevdiğim hiçbir şey olamaz,Ahenk.

Gül: Gözümden sakındığım kimse olamaz.

Gül: Senden başka beni bir resmin karşısında saatlerce oturtacak biri olamaz,olmayacak.

Gül: Ben seninim,sen benim olmasan da.

Gül: İçime senden başka kimse sızamaz,her şey üzerine yemin ederim.

Ahenk: Hâlâ kıskanıyorsam suç benim değil mi?

Gül: Suç ailenin.

Gül: Onlar yüzünden kimsenin seni bırakmayacağına inanmıyorsun.

Ahenk: Az evvel inkar edip yalan söylememe rağmen nasıl ılımlı yaklaşıyor olabilirsin,inanılır gibi değil.

Ahenk: Gerçekten gururun bir kenarda duruyor aşkın devredeyken.

Gül: Ahenk,böyle konuşmaya devam etmemelisin.

Ahenk: Anlamadım,neden?

Gül: Çünkü seni öpme isteği ile dolup taşıyorum.

Ahenk: Öpmek mi?

Gül: Öpmek.

Ahenk: Tamam o zaman,sustum.

Gül: Bugün bu kadar sevilesi olmanı kıskanmana mı borçluyuz?

Gül: Öyleyse her gün bu taktiği uygulamak isterim.

Ahenk: Hayır,bugün durgun hissediyorum.

Ahenk: Ayrıca abartmaya lüzum yok bence,herhangi bir sevgilin olsa sadece ilgini özlerim bir süre,başka hiçbir şey umrumda olmaz.

Ahenk: Bu zamana dek olmadı da,bilirsin.

Gül: Evet,dudaklarım hariç.

Ahenk: Bunu atlattık sanıyordum.

Gül: Ben o anı atlatmayı düşünmedim bile.

Ahenk: Ben çoktan unuttum bile.

Gül: Yanaklarının kızardığına yemin edebilirim.

Gül: Unutmadığına da.

Ahenk: Ben sana yalanlar söylerim,sen de inanırsın,kural bu.

Ahenk: Bugün rafa mı kalktı?

Gül: Gözüme her zamankinden güzel gelince kalkıyor rafa,geri indirmek zaman alıyor,bilmezsin.

Ahenk: Anlamadım.

Gül: Yani söylediğin yalanlar işime geliyor ve seni güzel bulmama neden oluyor ve beni kırmıyorsa inanmış gibi yapmam,doğrusunu sana da ezberletene dek.

Ahenk: Tamam,öpüşmek konusu bunun dışında duramaz mı?

Gül: Pardon? Hangi konu dedin?

Ahenk: Şımarıklığın üstünde.

Gül: Tatlılığın üstünde.

Gül: Bugün yanına geleyim mi?

Ahenk: Evime mi?

Gül: Evet,yanın yani.

Gül: Bininci belki de ama yanın benim evimdir,lakin unutup duruyor gibisin.

Ahenk: Bugün evde olacağım,diliyorsan gelirsin.

Gül: Ciddisin?

Gül: Beni mi kandırıyorsun?

Ahenk: Hayır,gelebilirsin.

Ahenk: Yanındaki ile ne zaman ayrılırsan işte.

Gül: Şimdi.

Ahenk: Ne?

Gül: Gelebilirsin dediğin an her şeyden sıyrılır sana gelirim.

Gül: Yanımda kim olursa olsun,ne zaman diye düşünme.

Gül: Gelirken bir şey almamı ister misin?

Gül: Sevdiğin meyveli yoğurtlardan alayım mı?

Ahenk: Onu sevdiğimi de mi biliyorsun?

Gül: Tabii,sevdiğin her şeyi biliyorum.

Gül: Dudaklarımı mesela.

Ahenk: Sus.

Ahenk: Vazgeçtim gelme sen,yok.

Ahenk: Sus sen.

Gül: Çok geç,ilk defa iznini aldım bile.

Gül: Fena mı olur,bir daha öpüşsek?

Ahenk: SUS.

Ahenk: Açmayacağım kapıyı sana.

Ahenk: Şımarık.

Gül: Şu an ne yaptığının farkında mısın?

Ahenk: Evet,kapıyı sana açmayacağım farkındayım.

Ahenk: Çenen bir kapanmıyor,utanıyorum diyorum.

Gül: Hayır,onu demiyorum.

Gül: Açmazsan pencerenin önünde beklerim sorun o değil,ama açacaksın.

Gül: Ben başka bir şeyden bahsediyorum.

Ahenk: Neymiş?

Gül: Benimle ufacık flört etmenden.

Ahenk: Görüldü.

Ahenk: Çevrimdışı.

Gül: İnkar etmedin,çünkü ben doğruyum.

Gül: Bu defa gerçekten öpeceğim,kapın sağlam değildir umarım.