Güzel Ahenk'im,bu satırları yazarken evimde düşürmüş olduğun tokanı elimde tutuyorum bir yandan.Üzerine sinmiş kokunu burnuma götürüyorum,çünkü bu son seni ciğerlerime çekişim.Kokun burnumda öleceğim,ve bundan daha güzel bir ölüm şekli olamazdı zaten,iyi ki o gün evimde düşmüş bu toka.
Sana gideceğimi söyledim,taşınıyor süsü verdim.Çünkü sen zeki bir kadınsın,gitmek derken canıma kıyacağımı anlardın.
Bir yandan anla istedim,beni durdur.Yalan olduğunu bildiğim cümlelerine inanayım,yine beni mahvetsin ama yanımda olsun dedim.
Bir yandan aşkımı en güzel şekilde bırakayım,hayatından temelli çıkayım,seni rahatça görebileceğim,rahatça sevebileceğim bir yere gideyim.
Korkmakta haklıydın,haklı olduğun tek konu belki de buydu.Senden beni sevmeni beklemedim hiçbir zaman,ama korkmanı da beklememiştim.
Bu dünyanın insanlarını iki kadının aşkı korkutuyor sevgilim,korkmak senin de en doğal hakkındı.
Bu konuda bir kırgınlığın varsa çok özür dilerim,seni üzmek bu dünyanın cehennemi gibi.
Bilmiyorum ölümüme üzülecek misin,ya da üzüntün ne kadar sürecek? Kestiremiyorum.Fakat üzülmemeni temenni ediyorum,benim sevgimsiz kalmayacaksın,seni sevmeye her koşulda devam edeceğim.
Ama bensiz kalacaksın,zaten istediğinde tam olarak buydu.Gül beni çok sevsin,ama yanıma yaklaşmasın.
Sana istediğini veriyorum.
Ahenk... Seni sevmek bana çok iyi geldi yıllarca,uzaktan severken.Sana bunun için minnettarım,bu duygular için minnettarım.
İyi ki o gün o sokakta seni gördüm,uçuşan kahverengi saçlarını,küçücük oluşunu,ellerinle yüzünü kapatıp içli içli ağlayışını,iyi ki gördüm.
Çünkü seni kollarımın arasına almak istedim.
O kadar istedim ki,çocuktum.
Meğerse ben sana görür görmez aşık olmuşum,o yaşımda senin için atmaya başlamış kalbim inanabiliyor musun?
Ama artık durma vakti geldi.
Çünkü artık her çarpıştığında yüreğim,göğsüme bıçaklar batıyor.Seni sevmek bana acı veriyor.
Sözlerin hançer gibi,her cümlenin beni yerle bir ettiğini bile bile acımadın bana,biraz olsun.Senin dilin,alerjinin olduğu gülün dikineninden bile dikenli,ondan bile acı verici,keskin.
Senin dilin yalancı sevgilim.
Konuşurken yalancı,ağzımın içine sızarken yalancı.
Ne olursa olsun seni öptüğüm anları hiçbir şeye değişemem,her bir parçan gibi onlar da çok güzel,ölecek olmama rağmen hâlâ beni heyecanlandırıyor.
Onların sık sık başka adamlara değmesi de kahrediyor.
Birileri senin bedeninde söz sahibi olduğunda,işte o vahim gecelerde kendime gelemiyorum.
Sanki senin bedenine bir tek ben el sürebilirmişim gibi,sanki en temiz ben severmişim,en güzel izleri ben bırakırmışım gibi.
Bunların hepsi varsayımlar,gibiler...
Senin bedenine bir ben el süremedim,parmağımın ucuyla bile zar zor dokundum sana.
İşte gerçekler bu.
Fakat bu beni hiç üzmüyor,çünkü ben sana gözlerimle dokundum.Zaten benim derdim hiçbir zaman bedenine temas etmek olmadı,o hep sonraki adımdı.Ben o adıma geçmeye fırsat bulamadım,ruhuna dokunmak istedim çünkü.Ama gel gör ki ruhunun dikenleri arasında takılı kaldım,kanadım.Elimi yüzüne uzatmaya fırsat bile bulamadan yaralandım Ahenk,ama o yarayı bile sevdim.
Ama bilirsin,senin elinde olduktan sonra bir gülün bu yaralara ne kadar direnebileceğini.Solacağını bilirsin,öleceğini bilirsin.
Ve ben tıpkı ellerinde olan gerçek bir çiçek gibi öleceğim,bu güzel öyle değil mi?
korkuyorum Ahenk,korkuyorum sevgilim.
Canıma kıyacağım ama ya bir gün beni sevsersen diyorum hala,deli gibi korkuyorum.
Sen şimdi evinde takip ettiğin dizinin yeni bölümüne bakıyorsundur,altında sevdiğin siyah şortun vardır,üstünde yine aynı renkte tişörtün.
Aklında yarın kiminle yatacağın vardır.
Biliyorum,yarın süslenip adım adım başkasına gideceksin.Ama bu sefer kaldırımında oturup beni gör diye beklemeyeceğim.
Bu işin en acısı,eğer başkasıyla olursan tahmin ettiğim gibi,sen başkasının kollarındayken defolup gideceğim bu dünyadan.İşte buna katlanmak şu an bile beni ağlatıyor.Mektupta göz yaşlarımın izleri kalırsa kusuruma bakma,senin içinler.
kokun elimi titretiyor,yazım bozuk gelirse bu yüzdendir.Bir yandan bedenim titriyor,senin aşkın benim bedenimi zangır zangır titretiyor Ahenk'im.
Sanırım sonuna geldik mektubun,sen zaten okumaktan pek hoşlanan biri değilsindir,belki de yarısında sıkılıp bir kenara atacaksın.Lütfen böyle yapmamış ol... Oralardan görürsem bir daha ölür gibiyim.
Avuç içlerine öpücükler kondurduğumu hayal et tam şu an,hep bunu yapmak istedim.Eğer küçük ellerinde hissedersen dudaklarımı sana minettar kalırım.
Seni seviyorum,bir sınırı bir sonu olmadan.
Her şey farklı olsun dilerdim.Belki başka bir hayatta,ne dersin?
Kendine iyi bakmanı temenni ediyorum.
Bir de,bir de beğenmediğin hediyemi bir kere kullan.
Nolur.
Hoşça kal,kulağının arkasına bir gül olmama müsaade etmeyen biricik sevgilim.
Hoşça kal...
Ucunu biraz açık bırakmak istedim,çoğunuzun Ahenk'e olan nefreti birbirinden farklıdır diye düşündüm.Ahenk mektubu sıkılıp yarıda bırakmıştır belki de,ya da sonuna dek okumuş ve pişmanlık duygularıyla Gül'ün göz yaşları arasına karışmıştır onun damlaları da,size kalmış.
Aşkınızın karşılık bulması dileği ile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zelzele (GxG)
General FictionBilinmeyen numara: Kulağınızın arkasına bir gül olamadım. Ahenk: Anlamadım,kimsiniz? Bilinmeyen numara: İçime dert oldunuz kurtulamadım...