Gül: Seni çok özledim.
Gül: Dışarıya çıksana biraz.
Ahenk: Yorgunum.
Gül: En azından kapının önüne çıkamaz mısın?
Ahenk: Pencereye ne oldu?
Gül: Dedim ya,çok özledim.
Gül: Yanına adımlayacağım bu defa.
Ahenk: Bir sorun mu var? İyi misin?
Gül: Umarım bir gün gerçekten merak ettiğin için sorarsın.
Gül: İyiyim,kapıya çıkarsan daha iyi olacağım.
Ahenk: Bir baş belası olduğunu biliyorsun değil mi?
ahenk: Yorgunum diyorum sana.
Gül: Pencereye çıksan bari...
Gül: Odanda olmalısın,yatağında hatta.
Gül: bir adım.
Gül: Bir adım bari gel bana.
Ahenk: Ben anlamıyorum gecenin köründe senin bu özlemini.
Ahenk: Neredeydin sabah ya?
Ahenk: Bekledim/
Ahenk: Bekle/
Ahenk: Sabah yorgun hissetmiyordum,o yüzden.
Gül: Uğraşmam gereken şeyler vardı,gelemedim.
Ahenk: İyi.
Gül: Hadi çık pencereye artık.
Ahenk: İstemiyorum,yorgunum.
Gül: Ahenk,şu pencereye çık.
Gül: Hemen.
Ahenk: Tamam.
Gül: Üstüne hırkanı almanı rica edeceğim.
Gül: Almışsın,sağ ol.
Ahenk: Bakışacak mıyız böyle?
Gül: Ben bundan daha iyi bir meşgale bilmiyorum inan.
Gül: Ahenk.
Ahenk: Ne?
Gül: Çok güzelsin.
Gül: Ve,utanınca insanlar çok tatlı görünür normalde.
Gül: Sen utanınca insanları dövecek gibi bakıyorsun.
Ahenk: Seni devamlı dövmek istiyorum,yeni değil.
Ahenk: Hem gücüm yetmez,hem üşeniyorum.
Gül: Gel,parmaklarımı bile hareket ettirmem.
Gül: Senden gelen her zarar bile,benim bedenime hediyedir.
Gül: Senin hediyen ne biliyor musun?
Ahenk: Ne hediyesi?
Gül: Doğum günü hediyen güzel Ahenk'im.
Gül: Saat itibariyle,doğum günümüz.
Ahenk: Hediye nerede?
Gül: Evinin altındaki ağaca yaslı bekliyor.
Ahenk: Getirsene.
Gül: Sen gelsene.
Ahenk: Üşeniyorum.
Gül: Lütfen,gelsene Ahenk.
Ahenk: Göstermeyeceksen içeri gireceğim.
Gül: Tamam dur.
Ahenk: Sonunda.
Gül: Ahenk,biraz daha sarkarsan aşağı düşeceksin.
Ahenk: Bisiklet mi aldın bana?
Gül: Evet,beraber süreriz diye.
Gül: Sesin gelmiyor,bir şeyler mi söylüyorsun?
Gül: Pencerenin altına gelince de çok utanıyorum,konuşamam diye mesajlaşmaya devam ediyorum.
Gül: Güzel sesin için bunu aşmam gerekiyor.
Ahenk: Bitti mi?
Gül: Üzgünüm,çok mu konuştum?
Ahenk: Evet.
Ahenk: Bok gibi olan hediyeni de alıp gidebilirsin.
Ahenk: Boşuna çıkardın beni pencereye.
Gül: Rengini mi beğenmedin?
Gül: biraz uzun sürer ama yenisini alabilirim diliyorsan.
Ahenk: Ne rengi,Gül?
Ahenk: Ayrıca,bu bok gibi hediye için neden uzun süre gerekiyor? Özel yapım falan mı bir de Allah aşkına?
Gül: Söylemedim say.
Ahenk: Çok geç,sana sorular sordum bile.
Gül: Boş ver,Ahenk.
Ahenk: Gül,sorularımı cevapsız bırakma.
Ahenk: Hoşlanmıyorum.
Gül: Param olmadığı için çalışmam gerekti.
Gül: Sabah da bu yüzden gelemedim.
Gül: Doğum gününe yetişsin diye çift vardiya çalıştım çoğu zaman.
Gül: Biraz pahalıymış,bundan haberdar değildim.
Gül: Uzun sürdü anlayacağın.
Gül: Sorun rengi,şekli şemali falansa ben yenisini alabilirim gerçekten.
Ahenk: Boşa uğraşmışsın.
Gül: Hiç mi beğenmedin?
Ahenk: Ben pahalı hediyelerden hoşlanırım.
Ahenk: Hediye deyince kayda değer bir şey beklemiştim.
Gül: Elimden bu geldi.
Gül: Ben pahalı şeylerden hoşlandığını biliyordum bilmesine ama,hediye diye işte.
Gül: Her neyse.
Ahenk: Gerçekten bunu hediye diye getirdiğine inanamıyorum,Gül.
Gül: Ahenk,en azından bir defa binsen olmaz mı?
Gül: Bana çalışacak enerjiyi veren bunun hayaliydi.
Gül: Gülümseyişin,pedalları çevirişin,saçlarının rüzgarda dağılışı...
Gül: Bunu düşledim durdum.
Gül: Bir defa görsem olmaz mı?
Gül: Hem bakarsın,hoşuna gider.
Ahenk: Evine git.
Ahenk: Hediyenle beraber.
Ahenk: Senin de doğum gününmüş bugün,al tepe tepe sen kullan.
Gül: Görüldü...
Gül: Yazıyor...
Gül: Bu senin,sen sevmesen de.
Gül: Ağaca kilitledim.
Gül: Bir gün dilersen anahtarını veririm kilidinin.
Gül: Ve Ahenk,
Gül: Benim hediyem,seninle aynı gün doğmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zelzele (GxG)
General FictionBilinmeyen numara: Kulağınızın arkasına bir gül olamadım. Ahenk: Anlamadım,kimsiniz? Bilinmeyen numara: İçime dert oldunuz kurtulamadım...