27.

1.2K 87 35
                                    

Gül: Seni çok özledim.

Gül: Dışarıya çıksana biraz.

Ahenk: Yorgunum.

Gül: En azından kapının önüne çıkamaz mısın?

Ahenk: Pencereye ne oldu?

Gül: Dedim ya,çok özledim.

Gül: Yanına adımlayacağım bu defa.

Ahenk: Bir sorun mu var? İyi misin?

Gül: Umarım bir gün gerçekten merak ettiğin için sorarsın.

Gül: İyiyim,kapıya çıkarsan daha iyi olacağım.

Ahenk: Bir baş belası olduğunu biliyorsun değil mi?

ahenk: Yorgunum diyorum sana.

Gül: Pencereye çıksan bari...

Gül: Odanda olmalısın,yatağında hatta.

Gül: bir adım.

Gül: Bir adım bari gel bana.

Ahenk: Ben anlamıyorum gecenin köründe senin bu özlemini.

Ahenk: Neredeydin sabah ya?

Ahenk: Bekledim/

Ahenk: Bekle/

Ahenk: Sabah yorgun hissetmiyordum,o yüzden.

Gül: Uğraşmam gereken şeyler vardı,gelemedim.

Ahenk: İyi.

Gül: Hadi çık pencereye artık.

Ahenk: İstemiyorum,yorgunum.

Gül: Ahenk,şu pencereye çık.

Gül: Hemen.

Ahenk: Tamam.

Gül: Üstüne hırkanı almanı rica edeceğim.

Gül: Almışsın,sağ ol.

Ahenk: Bakışacak mıyız böyle?

Gül: Ben bundan daha iyi bir meşgale bilmiyorum inan.

Gül: Ahenk.

Ahenk: Ne?

Gül: Çok güzelsin.

Gül: Ve,utanınca insanlar çok tatlı görünür normalde.

Gül: Sen utanınca insanları dövecek gibi bakıyorsun.

Ahenk: Seni devamlı dövmek istiyorum,yeni değil.

Ahenk: Hem gücüm yetmez,hem üşeniyorum.

Gül: Gel,parmaklarımı bile hareket ettirmem.

Gül: Senden gelen her zarar bile,benim bedenime hediyedir.

Gül: Senin hediyen ne biliyor musun?

Ahenk: Ne hediyesi?

Gül: Doğum günü hediyen güzel Ahenk'im.

Gül: Saat itibariyle,doğum günümüz.

Ahenk: Hediye nerede?

Gül: Evinin altındaki ağaca yaslı bekliyor.

Ahenk: Getirsene.

Gül: Sen gelsene.

Ahenk: Üşeniyorum.

Gül: Lütfen,gelsene Ahenk.

Ahenk: Göstermeyeceksen içeri gireceğim.

Gül: Tamam dur.

Ahenk: Sonunda.

Gül: Ahenk,biraz daha sarkarsan aşağı düşeceksin.

Ahenk: Bisiklet mi aldın bana?

Gül: Evet,beraber süreriz diye.

Gül: Sesin gelmiyor,bir şeyler mi söylüyorsun?

Gül: Pencerenin altına gelince de çok utanıyorum,konuşamam diye mesajlaşmaya devam ediyorum.

Gül: Güzel sesin için bunu aşmam gerekiyor.

Ahenk: Bitti mi?

Gül: Üzgünüm,çok mu konuştum?

Ahenk: Evet.

Ahenk: Bok gibi olan hediyeni de alıp gidebilirsin.

Ahenk: Boşuna çıkardın beni pencereye.

Gül: Rengini mi beğenmedin?

Gül: biraz uzun sürer ama yenisini alabilirim diliyorsan.

Ahenk: Ne rengi,Gül?

Ahenk: Ayrıca,bu bok gibi hediye için neden uzun süre gerekiyor? Özel yapım falan mı bir de Allah aşkına?

Gül: Söylemedim say.

Ahenk: Çok geç,sana sorular sordum bile.

Gül: Boş ver,Ahenk.

Ahenk: Gül,sorularımı cevapsız bırakma.

Ahenk: Hoşlanmıyorum.

Gül: Param olmadığı için çalışmam gerekti.

Gül: Sabah da bu yüzden gelemedim.

Gül: Doğum gününe yetişsin diye çift vardiya çalıştım çoğu zaman.

Gül: Biraz pahalıymış,bundan haberdar değildim.

Gül: Uzun sürdü anlayacağın.

Gül: Sorun rengi,şekli şemali falansa ben yenisini alabilirim gerçekten.

Ahenk: Boşa uğraşmışsın.

Gül: Hiç mi beğenmedin?

Ahenk: Ben pahalı hediyelerden hoşlanırım.

Ahenk: Hediye deyince kayda değer bir şey beklemiştim.

Gül: Elimden bu geldi.

Gül: Ben pahalı şeylerden hoşlandığını biliyordum bilmesine ama,hediye diye işte.

Gül: Her neyse.

Ahenk: Gerçekten bunu hediye diye getirdiğine inanamıyorum,Gül.

Gül: Ahenk,en azından bir defa binsen olmaz mı?

Gül: Bana çalışacak enerjiyi veren bunun hayaliydi.

Gül: Gülümseyişin,pedalları çevirişin,saçlarının rüzgarda dağılışı...

Gül: Bunu düşledim durdum.

Gül: Bir defa görsem olmaz mı?

Gül: Hem bakarsın,hoşuna gider.

Ahenk: Evine git.

Ahenk: Hediyenle beraber.

Ahenk: Senin de doğum gününmüş bugün,al tepe tepe sen kullan.

Gül: Görüldü...

Gül: Yazıyor...

Gül: Bu senin,sen sevmesen de.

Gül: Ağaca kilitledim.

Gül: Bir gün dilersen anahtarını veririm kilidinin.

Gül: Ve Ahenk,

Gül: Benim hediyem,seninle aynı gün doğmaktı.

Zelzele (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin