21.09.2012
Pazar günü KPSS sınavı var. Hayatımın kurtuluş sınavı olacak. ALLAH'ımdan tek dileğim kaderim bu defa yüzüme gülsün istiyorum artık. Hayattan zevk alamıyorum. Her zaman hesap veren ben oluyorum. Neden ben kendimi zorla ona kabullendiriyorum. O beni olduğum gibi kabul etmiyor.
8 Eylül 2011 perşembe günü başımdan geçen herşeyi unutup tekrar eşime geri döndüm. Neler değişti diye sorsrsanız hiçbir şey değişmedi. Bir erkek karısından neden birşeyler saklar ya da yalan söyleme isteği duyar. Artık ben bunlarla uğraşmak istemiyorum. Ben 25-30 yaşında genç kız değilim. Benim boyumca kızım var. Ben bunları yaşarken ona ne nasihatte bulunacağım. Benim canımın yarısı büyük kızım Eda , bizim mutsuz evliliğimiz, kavga , gürültü, sevgisizlik içinde bunaldı kaldı ve sevgiyi dışarıda aradı buldu. Ve benden bile soğudu. Minik kuşum Emine ise biraz yüksek sesle konuştukmu korkudan ölüyor yavrum. Onun yanında ağlayamıyorum bile. Ben eşimi kazanacağım diye mücadele ederken onları bu duruma getirmeye hakkım yok. Öncelik çocuklarımı düşünmeliyim. Dünyanın kanunu bu , evlenirsin anlaşamazsın, dayak , kavga hatta defalarca aldatılırsın bile ruhun duymaz. Ama bittimi bitirmelisin. Uzatmanın bir anlamı yok. Ne kadar uzatsanda olmadımı olmuyor. İnsan o güvensizliği bir defa kapıldımı olmuyor artık. Ne kadar inansanda yüreğin öyle olmadığını söylüyor. Beyin mantıklı düşünür ama oda devre dışı kalıyor bir zaman sonra. İnsan akşam eve kocasının geleceği saat yaklaştımı korkarmı hiç ? Ben korkuyorum. Bugün ne ile rastlaşacağım diye düsünüyorum. İnsan eşini hiç orospulukla suçlar mı Allah aşkına.. Ben hiç insan olmadım onun yanında. Artık kağıtla kalemle dertleşmekten bıktım usandım. Ben robot oldum artık. Hep onların isteklerini yapmaktan. İşlerini yapmazsan ailesi bile sevmez seni. Onların dediğini yap, dediklerini tut, hep onların işini gör o zaman iyisin. Artık kimseden birşey istemiyorum, kimseden akıl almayada ihtiyacım yok. ALLAH'a şükür kendi aklım var benim. Nereye gitsem kendimi hep sevdirdim. Ama bu kapıya geleli 15 sene oldu bir türlü kendimi sevdiremedim. Okula işe başladım çok çabuk ayak uydurdum. Öğretmeni öğrencisi, müdürü müdür yardımcısı tam bir aile gibiyiz. Hep birlikte yiyip içiyoruz. 3 kuruşta olsa paramı kazanıyorum. Çocuklarım yanımdaydı ne güzel beraberce okula gidip geliyorduk. Büyük kızım şimdi liseye başladı. Minik kuşumla beraber gidiyoruz artık. Çocukların hiç bir masrafi yok yinede yaranamıyoruz. Daha adam benim adımı çıkarıyor. Ne kadar ayıp birşey. Okulda Gülsüm hanım, Gülsüm abla diye hitap görüyorum. Evde dış kapının dış mandalı. Sadece ev hanımı , hizmetçi yemek yap, yedir, yıka, temizlik yap. Hiç özel hayat yok. Artık ben bunları istemiyorum. Belki ikimiz için en doğrusu bu; ayrılmak. Benim iki kızım var onlar yeterde artar bana. Ben koca istemiyorum. İstedimde ne oldu, yarı yolda 2 çocukla kaldım..