İyi okumalarr~
Hyunjin:
Minho banyodan çıkmak bilmiyordu bir saattir. Yaşananların utancı zihnine sonradan vurmuşken utancı biraz olsun hafifleyene kadar gelecek gibi de durmuyordu. Duşunu çoktan almıştı ama çıkmak istemiyordu belli ki.
Zorlamadım onu çıkması için. Kendi duşumu kattaki başka bir banyoda almıştım çoktan, şimdi yatakta endişeyle oturuyor Minho'yu bekliyordum. Benden uzaklaşmazdı değil mi? Düşününce uzaklaşması için pek de bir neden göremiyordum aslında. Ama ya yeterince onun açısından bakamıyorsam olaya?
Ciğerlerime sıkıntılı bir nefes çekerken ayaklanıp odanın içindeki giyinme odasına girdim. İçimdeki ağırlık beni rahat bırakmazken işe gitmek için hazırlanmaya başladım. Minho'ya mesleğim hakkında söylediklerim yalan sayılmazdı. Gerçekten bir iş adamı ve inşaat şirketi sahibiydim. Yanlış değildi sadece eksikti.
Pantolon ve gömleği üzerime geçirdikten sonra rastgele bir saat seçip koluma taktım. Kravat ve ceketimi alıp odaya geri döndüğümde ceketi yatağa bırakıp aynanın onünde kravatımı bağlamaya başladım. O sırada gelen kapı açılma sesi tüm bedenimin irkilmesine sebep olurken gözlerimi kravatımı bağlayan ellerimden ayırmadım. İlgimi bir anda üstüne verirsem daha çok utanırdı. Zaten zar zor çıkmıştı ve belirsizlikten kalp krizi geçirecektim daha fazla riske atamazdım.
Aynadan göz ucuyla gördüğüm kadarıyla gözlerine gelen nemli saçlarıyla yüzünü saklıyordu. Üstünde benim başka bir tişörtüm vardı şimdi. Yine bir tek o vardı zaten... Yatağın ucunda bağdaş kurarak oturduğunda son kez sıkıtığım kravatımı bırakıp yakamı düzelttim. Derin bir nefes alarak arkama döndüm. Gerginlikten elleriyle oynuyordu. Şu an karşımdaki sevimliliğin dikkatimi dağıtmasına izin veremezdim.
"Minho... Bu kadar utanmana gerek yok güzelim. İstersen hiçbir şey olmamış gibi devam edebiliriz... Bu seni iyi hissettirir mi?" Saçlarıyla örtülü gözlerini ellerinde tutmakta ısrarcı gözükürken başını iki yana sallayarak reddetti beni. Bu biraz olsun beni rahatlatmıştı açıkçası...
"Utandığım şey o değil sanırım... Yani şu an o değil en azından." Kısık çıkan sesini zar zor duymuşken istemsizce kaşlarım çatıldı. Dayanamayıp önünde dikildiğim bedenin çenesini hafifçe tutarak başını yukarı kaldırdım. Sanırım bu büyük bir hataydı. Başı yukarı kalktığında önündeki saçların çoğu yanlara düşerken parlak gözleri görüş alanıma girdi. Güzelliğine asla alışamayacaktım sanırım. Her seferinde daha çok şaşırıyordum...
"Ne peki?" Yanakları bir nebze daha kızardığında hafifçe dudaklarını ıslattıktan donra cevap verdi bana.
"Seni tekrar öpmek istiyorum..." Utanç dolu cümlesi kulaklarıma ulaştığında beynim donarken vücudum ondan bağımsız hareket etti. Dudağımın bir kenarı istemsizce kıvrıldı. Üstüne eğilip yüzlerimizi yaklaştırdığımda kesik bir nefes çekti ciğerlerine.
"Bebeğim nasıl isterse..." Aramızdaki kısa mesafeyi kapatıp dudaklarımızı birleştirdiğimde bir an şaşkınlıktan karşılık veremesede yavaş hareketlerime eşlik etmeye başladı. Bir eli zarifçe omzuma tutunduğunda dayanamayıp boştaki elimi beline atarak hızla kendime çektiğimde bedeni yataktan havalanarak benim bedenime yaslanmıştı.
Bacaklarını belime dolayıp kollarını da sıkıca boynuma sardığında yavaş öpücüğümüzden nefes nefese ayrılmıştık. Gözlerime şaşkınlıkla bakan gözleri çok geçmeden nazlı parıltılara ev sahipliği yapmaya başladı. Dudaklarına güzel bir tebessüm yerleşirken yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyorum ama kıkırdayıp burnumun ucuna minik bir öpücük kondurmasına neden olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Crazy•° HyunHo
FanfictionBu hayatta yenilikler korktuğum nadir şeylerdendi. Sonuçlarını ancak tahmin edebilir asla emin olamazdınız çünkü. Şimdi burada yanımda mışıl mışıl uyuyan yenilik nasıl bir sonuç verecekti? _Küfür içerir!_ Bottommin Tophyun Başlangıç Tarihi: 09.05.23...