6

134 20 5
                                    

Kısa keseceğim Çiçek ile beraber filmi izleyip çıkmıştık film süresince ne o bana bir şey söylemiş ne de ben ona bir bakış atmıştım. Uslu uslu neredeyse 3 saat oturmuştuk yan yana. Heyecanım biraz da olsa dinmişti ve şu an istediğim tek sey onun hakkında daha çok konuşmaktı.

Aksini yapıp sinemadan beni asansöre doğru hiç konuşmadan yönlendirdi. Yavru ördek gibi peşine takılmıştım. Asansöre doğru yürürken en azından insanların sesi vardı ki aramızda tuhaf bi an olmuyordu. Ama asansöre bindiğimiz ve kapı kapandığı an o tuhaflık doğmuştu.

4.kattan -1.kata iniyorduk. "Imm, beğendin yani filmi?" Diye bir soru yönelttim. Usulca kafasını salladı. Ardından dudaklarını aşağıya doğru büktü.

"Marvel işleri iyice boka mı sardırdı bana mı öyle geliyor?" Sonra gerginliğimi bir anda silebilecek bir gülüş attı bana doğru. Rahatlıkla bir nefes aldım.

"Kesinlikle haklısın zaman çizgisi diye bir şey kalmadı artık beynimde." Asansör durdu, kapı açıldı. Çiçek kendinden emin bir şekilde yürümeye başlayınca onu takip ettim. Yürüdük, yürüdük, yürüdük...

"Sanki biz gelirken bu kadar çok yürümemiştik." Dedim aniden durdu.

"Evet arabayı nereye koyduğumu unuttum." Dedi gülerek.

Çok güzel, seninle biraz daha yürüyeceğim diye düşündüm içimden. Ani bir karar değiştirip geriye doğru yürüdü sorgulamadan ben de onu takip ettim.

G4-G3-G2 derken bir bir harfleri ve rakamları geride bırakıyorduk. Şansımıza otopark dolmuştu biz filmden çıkana kadar.

"Buna bi çözüm bulmak lazım. Normalde arabamı hiç kaybetmem." Dedi yakınarak. Sağa sola sallandığım için yürürken arada ona çarpıyordum.

"E bugün niye kaybettin?" Dedim biraz sorgulayıcı olmuştu. Ahh hoş değil Ekim...

"Aklım başka yerdeydi galiba." Umarım o başka yer benimdir. Yoksa şu an bu şımarık tavırlarım onu benden uzaklaştırırdı.

E harfine geri yürümüştük ki durdu.

"Buradaymış." Ufak mırıldamalarla onu takip edip sağ koltuktaki yerimi aldım.

"Nereye gidiyoruz eve mi bırakayım seni?"

"Yok. Arada sana söylediğim kafeye gidelim hâlâ müsaitsen." Kibarca beni onayladı ve meydana doğru sürmeye başladı.

"Celestiallar ne halt yapıyor bi türlü anlayamadım. Madem o kadar güçlüler neden Thanos dünyayı yok ederken bir şey yapmadılar?" Dedi kafasındaki soru işareti bana aktararak.

"Belki de Thanos bunların bu haltı yaptığını bildiği için dünyanın yarısını yok etti."

"Peki süper kahramanlar neredeydi? Bi Wanda ablamız gelip iki magic trick yapsaydı ya?"

"Belki zaman çizgisi farklıydı."

"Peki zaman çizgisi farklıysa nasıl Thanos'un  kardeşi olabiliyor taşlar Thanos'a geçiyor. Endgame sonrası bi filmdi dimi?"

"Tamam anladık ki mantık hataları varmış." Dedim aniden cevap veremeyince. Güldü.

"Phastos'un gay olmasına ne diyorsun?"

"Hem siyahi erkek hem de gay bir karakter yapalım abi demişler ve Phastos olmuş." Cevabımı beğenmiş olacak ki onayladı.

"Bana da çok doğal hissettirmedi." Filmi minik detaylarıyla az daha konuşmaya devam ederken çoktan meydana gelmiştik. Otoparka giriş yaptı yeniden. Dolu otoparkta bir yer buldu. Pratik bir şekilde arabayı park ettiğinde beraber arabadan indik. Tam asansöre doğru gidecekken kolumu kavradı.

Derdimin ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin