Time Circle - Snape/Hermione

14. Bölüm - FİNAL! - Zaman Çemberi

Hermione üzerindeki gerginliği atarak kıkırdadı ve içgüdüsel olarak bedenini delikanlıya daha fazla yasladı. Severus o anda kararını verdi. Eğer bu büyünün yapılmasının bir yolu varsa onu Hermione için bulacaktı.

////****////

" Döndüğümüzde düşman olmayacağız Draco. Bir daha asla yalnız olmayacaksın. Kalbim durana kadar yanında olacağıma söz veriyorum. "

////****////

" Nereye gidiyoruz Black ? " Sirius bir saniye bile duraklamadan yürümeye devam etti. " Yalnız konuşabileceğimiz bir yere. " Sendeleyince dikkatini yürüdüğü yola veren Hermione çevrenin birden çok tanıdık gelmeye başladığını fark ederek gerginleşti. " Dur ! Oraya gidemeyiz ! " Sirius gülerek " Elbette gideriz. Korkma Granger. Söylenenlerin aksine ben o aksi ağacı nasıl sakinleştireceğini bilen birkaç kişiden biriyim. Sadece Şamarcı Söğüd' ün köklerinden açılan bir kapıyla gidilebilen bir geçit biliyorum. " Sirius neşeyle ilerlerken Hermione olduğu yerde dondu kaldı.

Merlin ! Sirius bu gece Severus' u tuzağa düşürecekti ! Hem de onu kullanarak !

Sirius adımların sesinin kesildiğini duyunca dönüp ona baktı.

- Eee Granger geliyor musun gelmiyor musun ?

********************************

PS: 3 gün sonra bu hikayeye ek bir sayfa açıp anket yapacağım arkadaşlar. Orada bu hikayeden sonra hikayesinin yayınlanmasını istediğiniz çifti siz seçeceksiniz. Adil bir seçim olacak, 1 hafta sürecek olan oylama sonunda çoğunluğun oyunu alan çiftin hikayesini yayınlayacağım. ;)

Hermione donup kalmış kımıldayamıyordu. Felç geçirmiş gibi bütün kasları kasılmış, şok bütün bedenine hakim olmuş gibiydi. Böyle bir oyuna geldiğine inanamıyordu. Sirius onu buraya çekerek Severus' u tuzağa düşürecekti. Kaşları çatıldı. Peki o olmasaydı bu kez kimi kullanacaktı? Lily' i mi? Yoksa sadece meydan okuması bile Severus' u buraya çekmeye yetecek miydi? Nasıl olacağının artık bir önemi yoktu. Roller ve nedenler değişmişti. Şimdi yem olacak olan kendisiydi. Çenesini kaldırdı. " Bu kez sonucu öyle olmayacak Black. " dedi. Eteklerini toplayarak okul yoluna döndüğü anda Sirius' un alaycı gülüşünü duydu. " Elbette öyle olacak. Her zaman öyle olacak Granger. " Hermione yavaşça delikanlıya doğru döndü. " Ne demek istiyorsun? " Sirius sadece gülerek döndü ve asasını kaldırarak mırıldandığı bir büyüyle Şamarcı Söğüd' ün tehdit saçan dallarını oldukları yerlerde dondurdu. Hermione' ye bir kez bile bakmadan yürüyerek geçide doğru yürürken " Büyü sadece bir dakika onları sabitleyebilir. Karar senin Granger. " dedi ve geçidin karanlığında kayboldu. Hermione hayatının en zor seçimiyle karşı kalmıştı.

**********************************

Harry Draco' nun yamuk bağladığını fark ettiği kravatını işaret ederek düzeltmesini ima ederken sarışın delikanlı kocaman sırıtmış, düzeltmek yerine tamamen sökerek beyaz yakalarının kenarlarından sarkıtmayı tercih etmişti. Harry onun her iki türlü de çekiciliğinden bir şey kaybetmediğini fark ettiği için biraz bozulmuş halde gözlerini devirdi. Balo salonu bıraktıkları gibi görünüyordu. Kalabalık, kendinden geçmişçesine eğlenen gençlerle doluydu. Tam içeri girip yoklukları daha fazla fark edilmeden kalabalığa karışacakları anda Ron kıpkırmızı olmuş bir yüzle koşarak yanlarına geldi. " Harry! Bu gece o geceymiş! " Bir şey anlamayan Harry şaşkınlıkla arkadaşına bakıyordu. " Ron ne gecesinden bahsediyorsun? " Draco kollarını göğsünde kavuşturarak başını iki yana salladı. " Konuya dibinden girmek tam Weasley'e göre. " Ron ona hiç aldırmadan Harry' nin omuzlarını kavradı.